Danıştay Kararı 13. Daire 2018/2012 E. 2018/2391 K. 11.09.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/2012 E.  ,  2018/2391 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/2012
Karar No:2018/2391

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Kamu İhale Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1….
2…

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Başkanlığı tarafından 01.08.2013 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “PTT Genel Müdürlüğü Şehirlerarası Posta Taşıttırılması Hizmeti Alımı” ihalesine ilişkin olarak …’nın itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; Dairemizin 26/03/2015 tarih ve E:2014/4914, K:2015/1197 sayılı davanın reddine yönelik kısmının bozulması üzerine bozma kararına uyularak, ihale konusu işte kullanılacak araçların temin edilme bedelleri yerine amortisman giderlerinin maliyet hesabında dikkate alınması suretiyle teklif oluşturulmasının ve aşırı düşük teklif açıklamasının buna dayalı olarak gerçekleştirilmesinin hukuken mümkün olup olmadığına ilişkin her ne kadar, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nde, isteklinin kendi malı olan makine, teçhizat ve diğer ekipmanın; ruhsat, demirbaş veya amortisman defterinde kayıtlı olduğuna dair noter tespit tutanağı ya da yeminli mali müşavir raporu veya serbest muhasebeci mali müşavir raporu ile tevsik edileceği kurala bağlanmış ise de, dava konusu ihalenin teknik şartnamesinde, taşıma işinde çalıştırılacak taşıtların 2013 model ve üstü, trafik tescil tarihinin ise ihale tarihinden sonrası olması gerektiği düzenlenerek, söz konusu araçların ihale tarihinden sonra edinilmesinin zorunlu kılındığı, diğer bir ifadeyle, ihale tarihinde isteklilerin envanterinde bulunan ve kendi malı olan araçların dahi uyuşmazlığa konu işte çalıştırılmasının engellendiği, ihale konusu işte çalıştırılacak araçların niteliği ve tescil tarihi yönünden ihaleyi yapan idarece dokümanda düzenleme yapılmasını engelleyici bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu konudaki takdir yetkisinin, isteklilere diğer mevzuatla tanınan imkânların ve avantajlı durumların teklif oluşturulması aşamasında kullanılmasını engelleyemeyeceğinin ihalenin temel ilkelerinin gereği olduğu, kaldı ki, araçların temin bedelinin tamamı yerine ihale konusu hizmette kullanılmasından kaynaklanan değer kaybının maliyete yansıtılmasının kabul edilmemesi hâlinde, isteklilerce teklif edilen bedeller yükseleceğinden anılan durumun kamu zararına sebebiyet vereceği, bu itibarla, uyuşmazlıkta, aşırı düşük teklif açıklamasının, isteklilerin kendi malı olan araçlara dayalı olarak yapılmasının mümkün olmaması karşısında, proforma faturalarda gösterilen temin bedelleri üzerinden, Vergi Usul Kanunu’nda yer alan kurallar ve 333 sıra sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde yer verilen oranlar uyarınca hesaplanan amortisman bedelleri esas alınarak aşırı düşük teklif açıklaması sunulmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacıların oluşturduğu iş ortaklığının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasında ve itirazen şikâyet başvurusunda anılan hususa ilişkin olarak ileri sürülen iddia açısından başvurunun reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının ihale dokümanı gereğince aşırı düşük teklif açıklaması yaparken araçların kendi malı olduğuna ilişkin tevsik edici belge sunmadığı ve kendi malı olmayan araçlar bakımından amortisman giderleri hesap edilerek aşırı düşük açıklaması yapılamayacağını belirterek mahkeme kararının bozulmasını istemektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
6. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.