Danıştay Kararı 13. Daire 2018/190 E. 2018/1352 K. 13.04.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/190 E.  ,  2018/1352 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/190
Karar No : 2018/1352

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : … A.Ş.
Vekili : …

Karşı Taraf (Davalı) : Bilecik Belediye Başkanlığı – BİLECİK

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin davanın görev yönünden reddine ilişkin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

2577 sayılı Kanun’un, 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen “İstinaf” başlıklı 45. maddesinin birinci fıkrasında, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği; altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu belirtilmiş; 48. maddesinin 6. fıkrasında, temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında olması hâlinde de kararı veren merciin, temyiz isteminin reddine karar vereceği; 7. fıkrasında, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya temyizin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6. fıkralarda sözü edilen kararların, dosyanın gönderildiği Danıştay’ın ilgili dairesi ve kurulunca kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
2577 sayılı Kanun’un, 6545 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle değiştirilen “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde, “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun’un uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’nun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” kuralına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı ‘nca 11.01.2017 tarihinde gerçekleştirilen ”… (…) … Mah., … Cd. üzerinde 4 (dört) katlı, 60 (Altmış) araçlık elektromekanik otopark sistemi yapım (İ.K.No: …) işi”nin ihalesini kazanan davacı şirket tarafından, söz konusu ihale sözleşmesinin idarece feshedilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, … Bölge İdare Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde adli yargı mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılarak davanın görev yönünden reddine karar verildiği; davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile, Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere istinaf başvurusunun reddine karar verildiği; bu kez davacı tarafından … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi kararının bozulması talebi ile temyiz başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.

Bölge idare mahkemesinde istinaf incelemesinden geçtikten sonra temyiz incelemesine tabi tutulacak olan davaların 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidi olarak sayıldığı hususu gözetildiğinde, ihale sözleşmesinin idarece feshedilmesine ilişkin işlemin bu kapsamda değerlendirilemeyeceği, başka bir ifadeyle, anılan işlemin iptali talebiyle açılan davanın, 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde sayılan davalar arasında yer almadığı ve istinaf aşamasının sonuçlanmasıyla kesinleşeceği açıktır.
Bu itibarla, … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nin kesin olan … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yönelik temyiz isteminin incelenemeyeceği kuşkusuzdur.
Açıklanan nedenlerle; davacının TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, temyiz yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın ve istemi hâlinde kullanılmayan ….-TL yürütmeyi durdurma harcının davacıya iadesine, Mahkeme tarafından Dairemiz kararının bir örneği … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’ne gönderilmek üzere dava dosyasının … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 48. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca kesin olarak, 13.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.