Danıştay Kararı 13. Daire 2018/1677 E. 2023/1545 K. 30.03.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/1677 E.  ,  2023/1545 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1677
Karar No:2023/1545

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Bankası A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: “…” logosuyla yayın yapan kanalda 05/05/2015, 25/08/2015, 27/10/2015, 10/11/2015, 12/01/2016 ve 19/01/2016 tarihlerinde yayınlanan “…” adlı programda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c), (ç) ve (ı) bentlerinin ihlâl edildiği iddiasıyla davacı şirket tarafından yapılan şikâyet üzerine tesis edilen idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına dair Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (Üst Kurul) …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; dava konusu Üst Kurul kararının incelenmesi sonucunda, “ihlale konu yayınlarda yapılan yorumlar ve tespitlerde küçültücü, aşağılayıcı, hakaret edici nitelikte ifadelerin kullanılmadığı, banka ve banka tarafından yapılan işlemler hakkında fikir beyan edildiği, dolayısıyla programda yapılan tespitlerin, yorumların ve fikir beyanlarının ifade özgürlüğünün bir gereği olarak basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” yönündeki gerekçeyle mezkur yayında 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde yer alan yayın ilkesinin ihlâl edilmediğine karar verildiği görülmekle birlikte söz konusu gerekçenin anılan bentteki yayın ilkesi ile ilgisinin bulunmadığı, yayınlarda küçültücü, aşağılayıcı, hakaret edici nitelikte ifade kullanılmamasının tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerinin ihlâl edilmediği anlamına gelmeyeceği, dolayısıyla (ı) bendi yönünden değerlendirme yapılmadığının anlaşıldığı, kararda yer alan gerekçenin (ç) bendine ilişkin olduğu kabul edilse dahi sonuç olarak yayınların (ç) bendine aykırı olup olmadığı hususunda bir karar alınmadığı, ayrıca (c) bendi yönünden de herhangi bir inceleme yapılmadığı ve karar alınmadığı; bu durumda, dava konusu kararda 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen yayın ilkelerinin ihlâl edilip edilmediği hususlarında herhangi bir inceleme veya değerlendirme yapılmadığı ve karar alınmadığı, (ı) bendi yönünden alınan kararın doğru şekilde gerekçelendirilmediği anlaşıldığından, eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı olarak verilen dava konusu Üst Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Üst Kurul’un şikâyet konusunda ve izleme raporunda yer alan taleple bağlı kalmaksızın karar verdiği, Mahkeme kararının Üst Kurul’un yerine geçerek karar vermek niteliğinde olduğu, davanın Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu’na ihbar edilmesi gerektiği, programın ilgili Kanun’un (c), (ç) ve (ı) bentleri yönünden aykırılık taşımadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 30/03/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.