Danıştay Kararı 13. Daire 2018/1548 E. 2022/468 K. 16.02.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2018/1548 E.  ,  2022/468 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2018/1548
Karar No:2022/468

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Enerji Akaryakıt A.Ş.
(Eski Unvan: … Türkiye A.Ş.)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin sözleşmeli bayisi olan 3 ayrı akaryakıt istasyonunda stok hareketleri ve akaryakıt alım satım işlemlerinin elektronik ortamda günlük olarak izlenebilmesine yönelik otomasyon sisteminin kurulmadığından bahisle her bir bayi için 739.666,00-TL olmak üzere toplam 2.218.998,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının, davacı şirketin bayilerinden … yönünden iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacı şirket tarafından, davaya konu bayi yönünden yapılan 14/11/2011 tarihli beyanlarda; istasyonun inşaat hâlinde olduğu, gerekli bilgilendirmenin 30/06/2011 tarihinde Kurum’a yapıldığı, resmî mercilerden alınması gerekli yasal izinlerin tamamlanmasının uzaması nedeniyle inşaatlar hâlen devam etmekte olduğundan otomasyon sisteminin kurulmasının fiilen imkânsız olduğu, bu durumun tespiti için dava açıldığı ve hukukî sonuç alındığında Kurum’la paylaşılacağı, istasyonun iskân veriliş tarihinin 27/10/2011 olduğunun belirtildiği; … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş numaralı tespit davasında, bayiye ait akaryakıt istasyonunda 14/11/2011 tarihinde yapılan keşif sonrasında inşaat mühendisi tarafından düzenlenen raporda, akaryakıt istasyonunun pompalarının takılı olmadığı, akaryakıt istasyonunun hâlihazırda aktif olarak çalışmadığı ve çalışmaya hazır olmadığının belirtildiği, istasyon için düzenlenen bilirkişi raporu, yapı iskân tarihi ve 30/06/2011 tarihinde davacı şirket tarafından, Kurum’a, inşaatın devam etmesi nedeniyle otomasyon kurulumunun fiilen imkânsız olduğuna dair yazılan yazı dikkate alındığında, fiili imkânsızlık nedeniyle 30/06/2011 tarihi itibarıyla anılan bayi için otomasyon sisteminin kurulamadığı anlaşıldığından, dava konusu Kurul kararının, davacı şirketin bayisi olan …’a ait akaryakıt istasyonunda otomasyon sisteminin kurulmadığından bahisle idari para cezası verilmesine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harçtan muaf oldukları için aleyhlerine harca hükmedilemeyeceği, dağıtıcı şirketlerin bayilerine ait akaryakıt istasyonlarında otomasyon sistemi kurma yükümlülüğünün 2007 yılında getirildiği, bu yükümlülüğün yerine getirilme tarihinin en son 30/06/2011 tarihi olarak belirlendiği, bayiye ait akaryakıt istasyonunda 30/06/2011 tarihinde tadilat olduğuna ilişkin resmî belge sunulamadığı, istasyonda tadilat olduğuna ilişkin bilirkişi raporunun ise bu tarihten sonra düzenlendiği, davacı şirketin otomasyon sistemi kurma yükümlülüğüne aykırı davrandığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı idare harçtan muaf olduğundan, …-TL temyiz harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine,
5. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
6. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 16/02/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.