Danıştay Kararı 13. Daire 2017/753 E. 2023/163 K. 17.01.2023 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/753 E.  ,  2023/163 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/753
Karar No:2023/163

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Balıkesir Halk Sağlığı Müdürlüğü’nce Balıkesir ili, Karesi ilçesi, … Mahallesi, … Sokakta bulunan … ada, … parsel sayılı 324,00.m² yüzölçümlü (Karesi 6 No’lu Aile Sağlığı Merkezi) ana taşınmazın, 78,82.m²’lik kısmının, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulü ile 26/12/2016 tarihinde kiraya verilmesine yönelik işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; aile hekimi olan davacı ile İl Halk Sağlığı Müdürlüğü arasında imzalanan 08/12/2014 tarihli kira sözleşmesi ile, Balıkesir ili, Karesi ilçesi, … Mahallesi, … Sokak, … ada, … parselde bulunan 324,00 m² yüzölçümlü, … No’lu Aile Sağlığı Merkezi olarak kullanılan taşınmazın 98,26.m²’lik kısmının, 19,13 m²’si poliklinik alanı, 79,13 m²’si de ortak alan olarak kullanılmak üzere davacıya kiralandığı, bu şekilde imzalanan kira sözleşmesi devam etmekte iken, anılan merkezde bir başka aile hekiminin daha görevlendirilmesi üzerine, aile sağlığı merkezindeki ortak kullanım alanından karşılanmak suretiyle 18.05 m²’lik ilave bir poliklinik alanı oluşturulduğu, bu nedenle davacının 08/12/2014 tarihli mevcut kira sözleşmesine istinaden kullanmakta olduğu ortak alan 79,13 m² iken, oluşacak yeni duruma göre 59,69 m²’ye düşürülmesinin öngörüldüğü, bunun üzerine davalı idarece, sadece bu alan düzenlemesi ve ortak kullanım alanında oluşacak değişiklikten yola çıkılarak, davacının devam eden mevcut kira sözleşmesi münfesih sayılıp yeni bir kira ihalesine çıkıldığı ve davacıya ihaleye davet yazısı gönderilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı; davacı ile İl Halk Sağlığı Müdürlüğü arasından imzalanan 08/12/2014 tarihli Kira Sözleşmesi’nin “Özel Hükümler” başlıklı bölümünün (a) bendinin 1. maddesinde, “Ortak alanların toplam kirası binada görev yapan aile hekimlerince eşit olarak ödenecektir”; 2. maddesinde, “Binaların kullanım alanlarının tamamı Aile Sağlığı Hekimlerine devredilmiş olsa bile, binada yeterli fiziki alanın bulunması hâlinde Halk Sağlığı Müdürlüğü yeni aile sağlığı pozisyonlarında veya diğer sağlık hizmeti sunumlarında kullanılmak maksadıyla bu kısımların kullanılmasına karar verebilir. Bu durumda binaların elektrik, su, yakıt ve bakım onarım giderleri yeni oluşacak kullanım oranlarına göre kullanıcılarca karşılanır”; (c) bendinin 4. maddesinde, “Binada yeni pozisyon yaratılması veya boş olan pozisyonların yerine aile hekiminin atanarak göreve başlaması hâlinde, söz konusu hekim göreve başlamadan Balıkesir İl Halk Sağlığı Müdürlüğü Destek Hizmetleri Birimine giderek kiralama işlemini yapacaktır.” şeklindeki kurallar ile konunun tereddüte yer vermeyecek şekilde düzenlendiği ve her bir aile hekiminin göreve başlamasında (yahut görevden ayrılmasında) mevcut sözleşmelerin münfesih sayılarak müteaddit defalar ihaleye çıkılmasının hukukî dayanağının bulunmadığı; davalı idarece, 4 hekimin görev yaptığı Karesi Aile Sağlığı Merkezi hizmet binasında, 5. bir hekim için yukarıdaki hükümler doğrultusunda kullanım alanı oluşturulması ve sadece yeni başlayacak aile hekimi ile kira sözleşmesi imzalanması, diğer hekimlerin ise yeni duruma göre güncellenen ortak alanları mevcut sözleşmeleri çerçevesinde kullanmaya devam etmeleri gerekli ve yeterli iken, ortak kullanım alanının metrekaresinin azalacak olması ve bu durumun mevcut sözleşmeleri etkileyeceği saikiyle, görevdeki 4 hekimden biri olan davacının mevcut kira sözleşmesinin münfesih sayılarak yeni bir kira ihalesi yapılması ve davacının da bu ihaleye katılmak zorunda bırakılmasının sözleşme hükümlerine aykırı olduğu ve hukuk güvenliği ilkesi ile bağdaşmadığı anlaşıldığından, dava konusu ihalede hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, şikâyet ve itirazen şikâyet başvuru yolları tüketilmeden dava açıldığından merciine tevdi kararı verilmesi gerektiği, dava konusu ihale sonrasında davacı ile sözleşme imzalandığından davanın konusunun kalmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 17/01/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.