Danıştay Kararı 13. Daire 2017/534 E. 2018/1437 K. 17.04.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/534 E.  ,  2018/1437 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/534
Karar No:2018/1437

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davalı): …
Vekili: …

İstemin Özeti: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının; iptal davasına konu talebin ve davanın hukuki sebeplerinin kamu ihale mevzuatına dayanmadığı, talebin dayanağının 7/2156 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ve ilgili mevzuat olduğu, bu nedenle davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinin hatalı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, … Genel Müdürlüğünce 160 kalemden ibaret kablo malzemenin piyasaya satılmasına ilişkin 16.08.2016 tarihli ihalenin ve davalı idarenin 15.08.2016 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; 16.08.2016 tarihli ihalenin iptal edilmesi istemiyle davacı tarafından yapılan başvurunun 15.08.2016 tarih ve … sayılı işlem ile reddedildiği, davanın 16.08.2016 tarihli ihalenin ve anılan işlemin iptali istemiyle 17.10.2016 tarihinde açıldığı, Mahkemenin 21.12.2016 tarihli ara kararı ile dava konusu 15.08.2016 tarih ve … sayılı işlemin davacı idareye tebliğine ilişkin tebliğ belgesinin istenilmesi üzerine davalı idarece dava dosyasına sunulan zimmet defterinin ilgili sayfasının incelenmesinden, anılan işlemin hangi tarihte tebliğ edildiğinin gösterilmediği, ancak, dava konusu işlemden sonra gelen evrakın 17.08.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin görüldüğü gibi dava dilekçesinde davacı kurum tarafından tebliğ tarihi olarak 16.08.2016 tarihinin gösterildiği de dikkate alındığında, dava konusu işlemin 16.08.2016 tarihinde tebliğ edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu durumda; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesi ile ivedi yargılama usulüne tâbi olan ihale işlemlerine karşı dava açma süresinin otuz gün olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında, dava konusu 15.08.2016 tarih ve … sayılı işlemin tebliğ edildiği 16.08.2016 tarihini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca otuz gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 17.10.2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesinde, dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hâllerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; 11. maddesinde, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılmasının, geri alınmasının, değiştirilmesinin veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresinde istenebileceği, bu başvurunun işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durduracağı kural altına alınmıştır.
2577 sayılı Kanun’a 6545 sayılı Kanun’un 18. maddesiyle eklenen “İvedi yargılama usulü” başlıklı 20/A maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde; ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklarda söz konusu yargılama usulünün uygulanacağı; aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu; (b) bendinde ise, ivedi yargılama usulünde Kanunun 11. maddesinin uygulanmayacağı kurala bağlanmıştır.
Aktarılan Kanun hükümlerine göre, ivedi yargılama usulüne tâbi olan bir davada, dava açılmadan önce idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması için idareye yapılacak başvuru, 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacaktır.
Dosyanın incelenmesinden, …Genel Müdürlüğü’nce 160 kalemden ibaret kablo malzemenin piyasaya satılmasına ilişkin 16.08.2016 tarihli ihaleye ilişkin ilanın 27.07.2016 tarih ve 29783 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı, davacı tarafından 16.08.2016 tarihli ihalenin iptal edilmesi ve malzemenin kendisine satılması istemiyle 12.08.2016 tarihinde başvuru yapıldığı, yapılan bu başvurunun davalı idarece 15.08.2016 tarih ve … sayılı işlem ile reddedilmesi ve ret işleminin 16.08.2016 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine 17.10.2016 tarihinde bakılan davanın açıldığı, Mahkemece, 15.08.2016 tarih ve … sayılı işlemin tebliğ edildiği 16.08.2016 tarihini izleyen günden itibaren 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca otuz gün içerisinde açılmayan davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, ihalenin iptal edilerek malzemenin kendisine satılması yönünde 12.08.2016 tarihinde başvuru yapan davacının, en geç bu tarihte ihaleden haberdar olduğunun kabulü ile ivedi yargılama usülüne tâbi olan uyuşmazlıkta idareye yapılan başvurunun 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi uyarınca işlemeye başlamış olan dava açma süresini durdurmayacağı da dikkate alındığında, dava açma süresinin 12.08.2016 tarihinde başladığının kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, 12.08.2016 tarihinden başlayarak otuz günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 17.10.2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.