Danıştay Kararı 13. Daire 2017/529 E. 2019/4516 K. 19.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/529 E.  ,  2019/4516 K.F.Y
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/529
Karar No:2019/4516

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Vakıflar … Bölge Müdürlüğü tarafından … ili, … ilçesi, … mahallesi, … sokağında bulunan …, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlar üzerinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesi uyarınca kapalı teklif usulüyle gerçekleştirilen “Kat Karşılığı Konut İnşaatı”na yönelik 05/10/2015 tarihli ihalenin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … Vakıflar … Bölge Müdürlüğü İhale Komisyonu’nca alınan 05/10/2015 tarih ve … sayılı kararda; “dava konusu ihaleye yönelik olarak davacı tarafından … İdare Mahkemesi nezdinde açılan davada … tarih ve E: … sayılı kararla, ‘dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zarar oluşabileceğinden, davalı idarenin birinci savunması ve ara kararı cevabı alınıp yeniden karar verilinceye, ya da cevap verme süresi geçirilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına’ karar verildiği, bahse konu kararın davacının yetkilisi tarafından 02/10/2015 tarihinde Bölge Müdürlüğü’ne teslim edildiğinin tespit edildiği ve ihale salonunda bulunan isteklilere söz konusu yürütmeyi durdurma kararının duyurulduğu, isteklilerin zarfları açılmadan imza karşılığı iade edildiği” belirtilerek ihalenin yapılmamasına karar verildiği, alınan bu kararın 08/10/2015 tarihinde ihale yetkilisince onaylandığı; bu durumda, davalı idarece dava konusu 05/10/2015 tarihinde yapılacağı ilan edilen “Kat Karşılığı Konut İnşaatı Yapım İşi” ihalesinin yapılmamasına karar verildiğinden, davanın konusuz kaldığı sonucuna varılarak konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, Mahkeme nezdinde yapılan derdestlik itirazına uygun olarak karar verilmesi gerekirken konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde, “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” hükmüne yer verilmek suretiyle “derdestlik” dava açma şartları arasında sayılmış; 115. maddesinde ise, dava şartı noksanlığı tespit edildiğinde mahkemenin davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinin gerekçesinde, “… (ı) bendinde aynı davanın önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması hususu yani teknik bir ifadeyle derdestlik iddiası olumsuz bir dava şartı hâline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı bir ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usulü bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır. Açılmış ve halen görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içerisinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı tek iş, davanın sonucunu beklemekten ibarettir. … Daha önce açılmış ve hâlen görülmekte olan bir davanın, hangi saikle olursa olsun ikinci kez açılması hâlinde, davacının bu ikinci davayı açmaktaki yararı hukuki değildir. O halde derdestlik itirazının korunmasının temelinde, aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır. Hukuki yararın ise dava şartı olduğu konusunda, bu düzenlemeden önce dahi doktrin ve yargı uygulaması bağlamında bir görüş birliği mevcuttur.” açıklamasına yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda “derdestlik” müessesesi düzenlenmemiş, Kanun’un 31. maddesinde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulanacağı haller sayılmış, ancak derdestlikle ilgili maddelere atıfta bulunulmamıştır. Bununla birlikte, tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığı ve davanın hâlen görülmekte olduğunun tespit edilmesi hâlinde, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukukî yararı bulunmadığının kabulü ve ikinci davanın derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir (Pekcanıtez, Pekcanıtez Usûl, s.1183).
Uyuşmazlığa konu … ili, … ilçesi, … mahallesi, … sokağı, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara yönelik 05/10/2015 tarihli “Kat Karşılığı Konut İnşaatı Yapım İşi” ihalesinin iptali istemiyle davacıyı temsil ve ilzama yetkili … ve … tarafından açılan davada, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın temyiz edildiği, Dairemizin 2016/4076 sayılı dosyasının esasına kayıtlı olduğu ve 19/12/2019 tarih ve 2019/4508 sayılı kararıyla anılan Mahkeme kararının bozularak davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, bu hâliyle yukarıda sözü edilen kanun hükümleri ve 6100 sayılı Kanun’un 114. maddesinin gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, davacının ilk davadan sonra açılan bu davayı açmakta derdestlik nedeniyle korunmaya değer güncel bir hukuki yararı bulunmadığından bakılan davanın incelenmesi mümkün değildir.
Bu itibarla, davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Toplam …-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
6. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
7. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
8. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.