Danıştay Kararı 13. Daire 2017/451 E. 2018/1608 K. 03.05.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/451 E.  ,  2018/1608 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/451
Karar No : 2018/1608

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davalı) : …
Vekili : …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davalı idare tarafından değişik iş dosyasından alınan tespit kararlarının geçici hukuksal koruma niteliğinde olduğu, hasımsız olarak tespit edildiği, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediği, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporunda kriminalistik uzmanı bilirkişi tarafından fotokopi belgeler üzerinden inceleme yapıldığı, bu rapora göre tesis edilen işlemin hatalı olduğu ve iptali gerektiği, değişik iş dosyasından alınan rapora itibar edilmeyeceği, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin bozma kararında Adli Tıp Kurumu’na belge asılları üzerinde imza incelemesi yaptırılması gerektiğinin belirtildiği, bozmaya uyma sonrasında Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, teklif mektubunda bulunan imzalar ile mukayese imzalar arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığı ve teklif mektubundaki imzanın şirket yetkilisi … eli ürünü olduğu kanaatinin bildirildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi … ‘nın Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının dava konusu işlem yönünden davanın reddine dair kısmının bozularak dava konusu işlemin iptaline; temyiz isteminin kısmen reddi ile Mahkeme kararının tazminat istemine ilişkin kısmının gerekçeli olarak onanmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkimi’nin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
Dava, 21.11.2000 tarihinde yapılan “…-… Göleti ve Sulama İnşaatı İşi” ihalesine davacı tarafından verilen teklifin geçersiz sayılmasına ilişkin davalı idare işleminin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine yeniden tesis edilen, davacının teklifinin geçersiz sayılmasına ve ihale üzerinde kalan şirketle işe devam edilmesine ilişkin 08.12.2006 tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali ile anılan işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen …-TL zararın (kâr mahrumiyeti) güncelleme tarihi olan 31.12.2006 tarihinden itibaren ticari avans faizi (%25 ve artan oranlar) ile birlikte tazmini istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin 17.06.2014 tarih ve E:2009/5818, K:2014/2516 sayılı bozma kararına uyularak yaptırılan tespit ve incelemeler neticesinde; Mahkemelerince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar uyarınca davalı idarece imzaların sahte olup olmadığını araştırmak için önce …’ndan teknik destek istenildiği, …’nca yalnızca Mahkemelere adli görüş bildirdiği gerekçesiyle teknik görüş bildirmekle yükümlü olmadığı gerekçesiyle teklifin reddi üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit davası açıldığı, Mahkemece tespit edilen bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile de imzaların davacı şirketi temsile yetkili …’a ait olmadığının tespit edildiği, bu tespit üzerine 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 37. maddesi gereği davacı şirket tarafından sunulan teklifin geçersiz sayılarak yüklenici firma ile işin devamına dava konusu işlemle karar verildiği, dolayısıyla davalı idare tarafından Mahkeme kararına uyulmak suretiyle imza hususundaki çelişkinin giderilmeye çalışıldığı ve bu hususun Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla sağlandığı ve ihale işlemlerine devam edildiği, davalı idare tarafından kendisine düşen yükümlülüklerin yerine getirildiği, Mahkeme kararının gereklerinin uygulandığı ve bir başka Mahkeme kararı üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşıldığından işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyize konu Mahkeme kararı, dava konusu işlem yönünden incelendiğinde;
Dosyanın incelenmesinden, VI. Bölge Müdürlüğü’nce 21.11.2000 tarihinde gerçekleştirilen “…-… Göleti ve Sulama İnşaatı İşi” ihalesinde, 21.11.2000 tarih ve 1 sayılı ihale komisyonu kararıyla, davacı şirketin teklifinin, teklif mektubunda yer alan imza ile imza sirkülerinde teklife yetkili kişi olarak gösterilen kişiye ait imzanın aynı olmadığından bahisle değerlendirme dışı bırakılmasına karar verildiği; anılan işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Danıştay Onuncu Dairesi’nin 16.04.2004 tarih ve E:2002/404, K:2004/3930 sayılı kararıyla bozulduğu; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla anılan bozma kararına uyularak işlemin iptaline karar verildiği, anılan kararın Danıştay Onuncu Dairesi’nin 24.04.2006 tarih ve E:2005/5880, K:2006/2624 sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği; söz konusu yargı kararı uyarınca, davalı idarece ‘ndan konuyla ilgili inceleme yapılmasının istenildiği, ancak …’nca görüş bildirilmemesi üzerine bu kez … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit davası açıldığı, anılan Mahkeme’ce … Kriminal Polis Laboratuvarında görevli grafoloji ve sahtecilik (kriminalistik) uzmanı marifetiyle yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda, imzalardaki kalem kaldırma sayıları, imzalar içerisindeki harflerin tersim tarzları, imzalar içerisindeki el hareketlerinin yapılışları, imzaların meyil ve istif durumları, imzaların bitişindeki çekiş hareketinin yapılış, diğer kaligrafik özellikler ve itiyadi unsurlar yönünden aralarında farklılıklar bulunduğunun görüldüğü, söz konusu teklif mektubunda atılı bulunan imzanın, davacı şirketin temsilcisi … elinden çıkmadığı yönünde kanaat bildirilmesi üzerine ihale komisyonunun 29.11.2006 tarih ve … sayılı kararıyla, 1 sayılı ihale komisyonu kararında olduğu gibi, davacının teklifinin geçersiz sayılmasına ve ihalenin … İnş. San. ve Tic. A.Ş. uhdesinde kalmasına, yapım çalışmalarına kaldığı yerden, sözleşmenin devrinden dolayı … İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti. – …-San İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin yükleminde aynı sözleşme şartlarında devam ettirilmesine karar verildiği; bu aşamada davacı şirketin 12.07.2006 tarihli başvurusuyla, davalı idareden, ihale işlemlerinin durdurulması ve ihalenin iptali ile işin şirkete ihale edilerek ihale üzerinde bırakılan şirketin yapmış olduğu imalatlarla ilgili kâr payının hesaplanarak uğranılan zarar bedeli olarak şirkete ödenmesinin talep edildiği; davalı idarenin 08.12.2006 tarih ve … sayılı yazısı ile başvurunun reddine karar verilmesi üzerine bu işlemin iptali ile kâr mahrumiyeti olarak önceki müteahhit tarafından yapılmış işlerden elde edilmesi gereken uyarlanmış %10 tutarındaki …-TL zararın güncelleme tarihi olan 31.12.2006 tarihinden itibaren ticari avans faizi (%25 ve artan oranlar) ile birlikte davalı idareden tazmine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı; … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, Mahkemece verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karara davalı idarece uyularak imzaların sahte olup olmadığını araştırmak için önce ‘ndan teknik destek istenildiği, ‘nca görüş bildirilmemesi üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açılan tespit davasında, bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucu, imzaların davacı şirketi temsile yetkili … ‘a ait olmadığının tespit edildiği, bu tespit üzerine 2886 sayılı Kanun’un 37. maddesi gereği davacı şirket tarafından sunulan teklifin geçersiz sayılarak yüklenici firma ile işin devamına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği; anılan kararın, Dairemizin 17.06.2014 tarih ve E:2009/5818, K:2014/2516 sayılı kararıyla, “davacı şirketin teklif mektubunda yer alan imzanın anılan şahsa ait olup olmadığına ilişkin farklı tespitlere yer verilen bilirkişi raporları dikkate alındığında, anılan belirsizliğin, Mahkeme’ce, imzaların yer aldığı incelemeye konu belgelerin asılları üzerinden Adli Tıp Kurumu’na yaptırılacak inceleme sonucu bildirilecek bilimsel ve teknik görüş ışığında giderilmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden, anılan incelemeye başvurulmaksızın verilen İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmadığı” gerekçesine yer verilerek bozulması üzerine, Mahkemece bozma kararına uyularak, ‘ndan, davacı şirketin teklif mektubunda yer alan imzanın davacı şirketi temsile yetkili …’a ait olup olmadığının tespitine ilişkin rapor hazırlanarak Mahkemelerine sunulmasının talep edildiği; iki adli tıp uzmanı ve bir fizikçi tarafından tanzim edilen Adli Tıp Kurumu’nun 26.05.2016 tarih ve 2624 sayılı Raporu’nun “Bulgular ve Sonuç” başlıklı 6. maddesinin 6.1. maddesinde, “İnceleme konusu 21.11.2000 tarihli teklif mektubunda …’a atfen atılı imzalar ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu” kanaatinin bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda, Mahkemece, Dairemizin bozma kararına uyulmak suretiyle …’na teklif mektubunun aslı ile şirket yetkilisine ait imza örneklerinin mukayesesi suretiyle teklif mektubunda yer alan imzanın şirketi temsile yetkili …’a ait olup olmadığı hususunda inceleme yaptırılması neticesinde Adli Tıp Kurumu’nca düzenlenen rapor uyarınca davacı şirket tarafından verilen 21.11.2000 tarihli teklif mektubunun …’ın eli ürünü olduğunun kesinlik kazandığı anlaşıldığından, davacı şirketin teklifinin, teklif mektubunda yer alan imza ile imza sirkülerinde teklife yetkili kişi olarak gösterilen kişiye ait imzanın aynı olmadığı gerekçesiyle geçersiz sayılarak ihale üzerinde kalan şirketle işe devam edilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bu kısmında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Temyize konu Mahkeme kararı, davacı şirketin ….-TL kâr mahrumiyetine ilişkin tazminat istemi yönünden incelendiğinde;
İdarelerin her türlü işlem ve eylemlerinden kaynaklı olarak kusurlu ve kusursuz sorumluğu bulunmakta olup, kusura dayanan sorumlulukları hizmet kusuru olarak adlandırılmaktadır. Ancak idarî işlemlerin iptalini gerektiren nedenler ile hizmet kusurunu doğuran nedenler arasında tam bir bağlılık ve özdeşlik yoktur. Bir işlemin herhangi bir yönden hukuka aykırı görülerek iptal edilmiş olması hizmet kusurunun varlığını kabule yeterli olmaz. Bir başka anlatımla, işlemin iptalini gerektiren her hukukî yanlışlık ve aykırılık kendiliğinden hizmet kusuru olarak nitelenemez. İdari işlemin tesisi ve uygulanmasında hizmet kusurunun varlığından söz edebilmek için hukukî sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerekmektedir. Hukukî değerlendirme hatasından veya yoruma dayalı bir idarî tasarruftan kaynaklanan idarî işlemlerin hukuka aykırı bulunarak yargı kararıyla iptal edilmiş olması, mutlak surette tazminat sorumluluğunu doğuracağı anlamını taşımamaktadır.
Bu itibarla, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı uyarınca davalı idare tarafından, imzaların sahte olup olmadığını araştırmak üzere …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tespit davası açıldığı, anılan Mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından yapılan inceleme ile de imzaların davacı şirketi temsile yetkili …’a ait olmadığının tespit edildiği, bu tespit üzerine dava konusu işlemin tesis edildiği dikkate alındığında, davalı idarenin hizmet kusurunun mevcut olduğu kabul edilemeyeceğinden, davacı şirketin kâr mahrumiyetini içeren tazminat talebinin reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kısmen kabulü ile temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, dava konusu işleme yönelik davanın reddine dair kısmının BOZULMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE; temyiz isteminin kısmen reddi ile Mahkeme kararının davacı şirketin tazminat istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA; davacı tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL ilk derece ve …-TL temyiz yargılama giderleri toplamı olan …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL’sinin davalı idareden alınıp davacıya verilmesine, kalan …-TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına; davalı tarafından yapılan ve ayrıntısı aşağıda gösterilen karar düzeltme yargılama gideri olan …-TL’nin yarısı olan ….-TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, kalan …-TL’nin ise davacıdan alınarak davalıya verilmesine; dava kısmen iptal, kısmen ret ile sonuçlandığından Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, …-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; dava açılırken nispî olarak yatırılan …-TL karar harcından ….-TL maktu karar harcının çıkarılması sonucunda kalan …-TL karar harcının davacıya iadesine, posta gideri avansından artan tutarın taraflara iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.