Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/422 E. , 2019/288 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/422
Karar No:2019/288
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ….
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, şirketin, azamî enerji alışveriş kapasitesini aştığından bahisle, . ile yaptığı bağlantı anlaşmasının 16. ve sistem kullanım anlaşmasının 10. maddeleri uyarınca düzenlenen … tarih ve … numaralı …-TL tutarındaki cezaî şart faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda, Dairemizin … tarih ve E:…, K:… sayılı bozma kararına uyularak; davacı şirket ile … arasında 28/01/2004 tarihinde Sistem Kullanım Anlaşması, 03/03/2004 tarihinde de Bağlantı Anlaşması imzalandığı, sistem kullanım anlaşmasının “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda …’ın maddede belirtilen cezaları uygulayacağı belirtilmiş, maddede ”Kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması” ihlâl olarak tanımlanarak bu ihlâlin tespit edilmesi durumunda, ”Her takvim yılının sonunda kullanıcının sistemden aldığı enerjinin gücünün en yüksek olduğu değerle maksimum alış kapasitesi arasındaki her bir MW için o yılın Aralık ayı sistem kullanım fiyatlarına göre hesaplanan bedelin 12 misli ceza uygulanacağının belirtildiği, elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan davacının, davalı idare ile imzalanan sistem kullanım anlaşmasının “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde yer alan ”Kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması” kuralını ihlâl ettiği gerekçesiyle, Nisan 2003-Aralık 2008 dönemi için davacı şirket adına düzenlenen …-TL tutarındaki … tarih ve … sayılı ceza faturasının tahakkuk ettirildiği, bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, sistem kullanım anlaşmasının özel hukuku aşan bir rejime tâbi olduğu, sözleşmede özel hukuku aşan hükümler bulunduğu, sözleşmedeki her kıstasın ayrı ayrı idarî sözleşme özelliklerini taşıdığı, kamu gücü ayrıcalıkları içerdiği, bu bakımdan idarî sözleşme olarak değerlendirilmesi gerektiği, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 4. maddesinde, hangi fiillerin kabahat oluşturduğunun, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının ise ancak kanunla belirlenebileceğinin kurala bağlandığı, 5326 sayılı Kanun gereğince, bir fiilin idarî yaptırıma konu edilebilmesi için, bu fiilin kanunda açıkça tanımlanması veya kanunun belirlediği çerçeve kuralın içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle doldurularak bu fiilin idarî yaptırımı gerektirdiğinin ortaya konulması gerektiği, bir fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarının ise kanunla belirlenmesi gerektiği, dava konusu işlemin hukukî mahiyeti itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olduğu anlaşılmakta ise de, anılan sözleşmenin dayanağı olan Kanunlarda davacıya isnat edilen fiilin karşılığında yaptırım uygulanacağına dair herhangi bir hüküm bulunmadığı göz önüne alındığında bu ilişkinin idarî işlem veya sözleşmelerle konulmasına hukuken olanak bulunmadığı, bu itibarla Anlaşmanın (sözleşme) cezaî şart hükümlerinin dikkate alınmadan uyuşmazlığın çözümü gerektiği, üst hukuk kurallarında, ”Kullanıcının bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması” kuralının ihlâl edilmesi hâlinde idarî yaptırım uygulanacağına dair bir düzenleme bulunmadığından niteliği itibarıyla idarî sözleşme olan sistem kullanım anlaşması hükümleri uygulanmak suretiyle davacı şirkete hukuken geçerli bir dayanağı olmadan cezaî şart uygulandığından dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, davacı şirketle 28/01/2004 tarihinde azami 73 MW enerji alış kapasiteli sistem kullanım anlaşması imzalandığı, kanunun Enerji Piyasası Düzenleme Kurul’u tarafından onaylanan İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi ve ikincil mevzuat ile düzenlendiği, anlaşmada teknik olarak uyarının mümkün olduğu ihlâl durumlarında uyarı yükümlülüklerinin bulunduğu, anlaşmanın 10. maddesinde yer alan tabloda hangi ihlâl durumlarında uyarı yapılacağının açıkça belirtildiği, bunun haricindeki ihlâllerde uyarı yükümlülüklerinin bulunmadığı, davacı şirkete sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesi gereğince 2005 yılı azami enerji alış kapasitesi aşımına ilişkin …-TL sistem kullanım faturası düzenlenerek … tarih ve … sayılı yazı ekinde tebliğ edildiği, bu ihlâle ilişkin uyarı yükümlülüklerinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Davacı şirket ile … arasında sistem kullanım anlaşmasının 28/01/2004 tarihinde, bağlantı anlaşmasının ise 03/03/2004 tarihinde imzalandığı, davacı şirket tarafından, 2005 yılının kasım ayında bağlantı noktasında azamî enerji alışveriş kapasitesinin aşıldığından bahisle davalı idare tarafından düzenlenen … tarih ve … numaralı …-TL tutarındaki cezaî şart faturasının iptali istenilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürülükte bulunan Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, “Ek – 5 Bölüm 1’de yer alan standart planlama verileri ile iletim sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizata ilişkin bilgilerin tüzel kişi tarafından …’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması … tarafından tüzel kişiye önerilir. …’ın bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması önerisini yapabilmesi için ek bilgiye ihtiyaç duyması hâlinde, Ek – 5 Bölüm 2’de yer alan ayrıntılı planlama verileri de tüzel kişiden talep edilebilir. Bu hâllerde … tarafından bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasının önerilmesine ilişkin süre doksan gün olarak uygulanır. Tüzel kişi …’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
Tarafların mutabakatı hâlinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. … ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, ihtilaflar Kanun’un ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
İletim sistemine hâlihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından …’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır”; Geçici 6. maddesinde ise, “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla iletim sistemini kullanmakta olan ya da iletim sistemine bağlantısı olan kullanıcılar ile … arasında Bağlantı ve/veya Sistem Kullanım Anlaşması, 01 Kasım 2003 tarihine kadar imzalanır” kuralına yer verilmiştir.
Davacı ile davalı … arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, “Kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan Bağlantı Anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda, …, aşağıda belirlenen cezaî şartları uygulayacaktır. …’ın uğradığı zararlar ayrıca tazmin edilecektir.” kuralı yer almış olup, maddenin devamında, “Kullanıcıların bağlantı noktasından maksimum enerji alış kapasitesinin üzerinde elektrik enerjisi alması” ihlâl olarak tanımlanmış, bu ihlâlin karşılığında kullanıcının her takvim yılının sonunda sistemden aldığı enerjinin gücünün en yüksek olduğu değerle maksimum alış kapasitesi arasındaki her bir MW içim o yılın aralık ayı sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin 12 misli ceza” uygulanacağı belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığa konu olayda, aktarılan Yönetmelik hükümleri uyarınca elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin … ile bağlantı anlaşması ve/veya sistem kullanım anlaşmalarını imzalamaları gerektiği, davacı ile davalı … arasında sistem kullanım anlaşmasının 28/01/2004 tarihinde imzalandığı, dava konusu işlemin hukukî mahiyeti itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olduğu, bu anlamda yalnızca sistem kullanım anlaşmasını imzalamış ve bu anlaşmada yer alan hüküm ve şartları kabul etmiş taraflar hakkında uygulama alanı bulabileceği, anlaşmanın yukarıda anılan kuralının Kasım 2005 döneminde ihlâl edildiğinden bahisle davalı … tarafından davacıya uyarıda bulunulmadan …-TL tutarında sistem kullanım cezasının verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacının anlaşma hükmünü ihlâl ettiğinin tespiti yapılmasına rağmen, davalı … tarafından anlaşmanın 10. maddesi gereği uyarıda bulunulmadan davacıya ceza verilemeyeceğinden, sistem kullanım ceza ücretini konu alan ve davacı adına düzenlenen dava konusu faturada hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.