Danıştay Kararı 13. Daire 2017/392 E. 2017/565 K. 06.03.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/392 E.  ,  2017/565 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/392
Karar No:2017/565

Temyiz İsteminde Bulunan
(Davacı Yanında Müdahiller) : 1-… – 78-…
Vekili : …
Davacı : …
Vekilleri:…
Karşı Taraf (Davalı) : Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
Vekili : …
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinin yollamada bulunduğu Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre, müdahilin tek başına kanun yollarına başvurması mümkün olmadığından, müdahillerin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Davacı banka hakkında yapılan denetim sonucunda, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 67. maddesi kapsamında “Önlem Alınmasını Gerektiren” durumun oluştuğundan bahisle aynı Kanun’un 70. maddesi gereğince “Kısıtlayıcı Önlemlerin” alınmasına yönelik tesis edilen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 28.08.2014 tarih ve 5982 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, feragat, davacıların talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış, 309. maddesinde, feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı, 310. maddesinde, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, 311. maddesinde, feragatın kesin hüküm gibi hukukî sonuç doğuracağı kurala bağlanmıştır. 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararları hakkında taraflarca temyiz isteminde bulunulabileceği belirtilmiş; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer’i müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinin birinci fıkrasında, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği, onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinin birinci fıkrasında, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının davacı yanında müdahiller tarafından temyiz edildiği; ancak, davacının İdare Mahkemesi kaydına 20.06.2016 tarihinde giren dilekçe ile temyiz hakkından feragat ettiğini ve temyiz yoluna başvurmayacağını bildirdiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin, yanında davaya katıldığı tarafın temyiz yoluna başvurmadığı uyuşmazlıklarda, tarafın işlem ve açıklamalarına aykırı usul işlemi yapması müdahillik konumuyla bağdaşmayacağından, davacı yanında müdahillerin temyiz isteminin incelenmesi mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle, davacı yanında müdahillerin temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 06.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.