Danıştay Kararı 13. Daire 2017/369 E. 2018/3298 K. 22.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/369 E.  ,  2018/3298 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/369
Karar No:2018/3298

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkii, … ada, … parselde kayıtlı bulunan ve davacının murisine ait iken spor tesisi yapılmak üzere kamulaştırılan taşınmazın, ihale yoluyla bir şirkete satılmasına ilişkin … Belediye Meclisinin … gün ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 1986 yılında spor tesisi olarak kullanılmak üzere kamulaştırılan uyuşmazlık konusu taşınmazın, açık arttırma usulüne göre … tarihinde … Petrolleri İnşaat D.T.M Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketine satıldığı, davacının 27/05/2016 günlü dilekçesi ile, satış işleminin usulsüz olduğundan bahisle taşınmazın, 2016 yılı Mayıs ayı itibariyle piyasa rayiç bedelinin taraflarına ödenmesi için davalı idareye başvuruda bulunduğu, … Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü’nün 10/08/2016 gün ve … sayılı işlemi ile talebin yerine getirilmesinin mümkün olmadığının bildirilmesi üzerine taşınmazın satışına ilişkin 04/10/2011 günlü meclis kararının iptali istemiyle 15/11/2016 havale tarihli dava dilekçesiyle bakılan davanın açıldığı, idari davalarda dava açma süresinin başlangıç tarihi idari işlemin tebliğ, yayın veya ilân tarihi olduğu, ancak, yasada öngörülen bu durumların söz konusu olmadığı hallerde, davacının dava konusu işlemi öğrenme tarihinin iyiniyet kuralları çerçevesinde, olayın özelliği ve niteliği gözönünde tutulmak suretiyle yargı organınca belirleneceği, başka bir anlatımla, yazılı bildirimle ilgililerin idari davaya konu edecekleri işlemden haberdar olmaları amaçlanmış olduğundan, yazılı bildirimin bulunmadığı hallerde dava açma süresinin, ilgililerin işlemden haberdar oldukları tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, 2577 sayılı Kanun’da ilgililerin idari işlemi öğrenmeleri üzerine dava açmalarını engelleyen bir hüküm de bulunmadığı, davacının, satış işleminden en geç başvuru tarihi (27.05.2016) itibarıyla haberdar olduğu, bu başvurunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 11. maddesi kapsamında yapıldığının kabulü halinde dahi, başvuru tarihini izleyen günden itibaren başlayan 60 günlük sürenin dolmasıyla, idarece istemin zımnen reddedilip, iptal davasına konu olabilecek işlem ortaya çıktığından zımni ret tarihinden itibaren işleyen yasal dava açma süresi dolduktan sonra 15/11/2016 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bireysel işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin tebliğ ile başlayacağı, bunun dışında uygulamaların hak arama özgürlüğünü kısıtlayacağı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.