Danıştay Kararı 13. Daire 2017/2818 E. 2018/4162 K. 19.12.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/2818 E.  ,  2018/4162 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2818
Karar No : 2018/4162

DAVACI: …
VEKİLİ: …
DAVALI: …
VEKİLLERİ: …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): … A.Ş.
VEKİLLERİ: …

DAVANIN KONUSU :
Davacı şirketin, … ili, … ilçesi, … köyü, …, …, …, … ve … nolu parsellerdeki taşınmazların “Satış”, … nolu parseldeki taşınmazın ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendirek alanının “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesini teminen yapılan ihaleye en yüksek ikinci teklifi veren şirketle yapılan “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” işlemlerinin iptali ile şirketle imzalanan sözleşmelerin feshedilerek, şirketlerine ek süre verilmesi ve “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” imzalamak için şirketlerinin davet edilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin 26.09.2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işlem ile … A.Ş. ve … A.Ş. ile sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemlerin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 23/02/2017 tarih ve E:2016/1383, K:2017/437 sayılı kararı uyarınca teminat mektubu bedelinin tamamının iadesi için 12/06/2017 tarihinde davalı idareye başvurulduğu, bu aşamada ikinci sıradaki şirket ile varlık satış sözleşmesinin ve işletme hakkı devir sözleşmesinin imzalandığının haricen öğrenildiği, anılan kararda, davalı idareden kaynaklı eksiklik ve gecikmelerin olduğu, teminatın irat kaydı işleminde kusurlarının bulunmadığı, bu durumun şirketleri aleyhine yorumlanamayacağının açıkça belirtildiği, bu nedenle şirketleriyle sözleşme imzalanması gerekirken daha düşük bedel veren müdahil şirket ile sözleşme imzalanmasının hukuka aykırı olduğu, geçici teminatın nakde çevrilmesi hukuka aykırı olduğundan hukuka aykırı işleme dayanarak ikinci sıradaki teklif sahibiyle sözleşme imzalanması işlemlerinin de hukuka aykırı olduğu, bu nedenle sözleşmenin iptal edilerek şirketlerinin sözleşme imzalanması için davet edilmesi gerektiği, ek süre verilmeden ikinci sıradaki teklif sahibiyle sözleşme imzalanmasının hukuka aykırı olduğu, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 01/06/2010 tarih ve … sayılı kararında belirtilen özelleştirme işlemlerinin tamamlanması için verilen 2 (iki) yıllık sürenin geçtiği, yeni bir Kurul kararı olmadan süresi geçmiş Kurul kararına istinaden gerçekleştirilen özelleştirme işleminin hukuka aykırı olduğu, ihale ilanının 07/11/2014 tarihinde yayımlandığı, taşınmazların ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların bir bütün hâlinde özelleştirilmesi yapılmış olmasına rağmen varlık satışı ve işletme hakkı devir sözleşmeleri bölünerek ayrı tüzel kişiler ile imzalanmasının hukuka aykırı olduğu, varlık satış sözleşmesinin ikinci sıradaki teklif sahibi ile, işletme hakkı sözleşmesinin ise … Anonim Şirketi ve ikinci sıradaki teklif sahibiyle imzalandığı, bu durumun ihale şartnamesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI :
Davalı idare tarafından, öncelikle usule ilişkin olarak, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesinde belirtilen dava açma süresi içinde açılmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği; idarelerinin 3. kişilerle imzaladığı sözleşmenin idari bir işlem olmadığı, davanın bu yönüyle de reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak, geçici teminatın yargı kararıyla davacıya iade edilmiş olmasının satış sözleşmesinin davacı ile imzalanması gerektiği sonucunu doğurmayacağı, davacıya gerekli bildirimlerin yapıldığı, davacının sorumluluklarını yerine getirmemesi sebebiyle teminatının gelir kaydedildiği, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 16/07/2012 tarih ve … sayılı, 07/08/2014 tarih ve … sayılı kararlarıyla özelleştirme sürelerinin 30/12/2020 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, İhale Şartnamesi’nin 18. maddesinde, taşınmaz 1 ve taşınmaz 2’ye ilişkin olarak ayrı sözleşme yapılabileceği, teklif sahibi tüzel kişinin sermayesinin en az %51 ortağı ile işletme hakkının verilmesine ilişkin sözleşmenin imzalanabileceğinin açıkça belirtildiği, bu sebeple ikinci sıradaki teklif sahibinin %100 hissesine sahip olduğu şirket ile işletme hakkı sözleşmesi imzalandığı, 09/11/2016 tarihinde satış sözleşmesinin imzalandığı, davacıya 04/02/2016 tarihine kadar süre verilmesine rağmen ek süre talebinde bulunmadığı, 05/02/2016 tarihli yazı ile ek geçici teminat verilmesi hâlinde bir kereye mahsus olarak 23/03/2016 tarihine kadar ek süre verilebileceğinin belirtildiği, 09/02/2016 tarihine kadar ek geçici teminatın getirilmemesi durumunda da Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği ve İhale Şartnamesi’nin “Geçici ve Ek Geçici Teminat” başlıklı maddesine istinaden geçici teminatın İdareleri lehine irat kaydedileceğinin bildirildiği, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle teminatın irat kaydedildiği savunulmuştur.
Davalı idareler yanında müdahil tarafından, öncelikle, usule ilişkin olarak, davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesinde belirtilen dava açma süresi içinde açılmadığı, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür.
Esasa ilişkin olarak, davacı tarafından Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 23/02/2017 tarih ve E:2016/1383, K:2017/437 sayılı kararı üzerine teminatın iade edilmesi için davalı idareye başvurulduğu, teminatın idarede kalması ve sözleşme yapılmasını talep etmek yerine teminatın iadesinin istenildiği, anılan karardan yedi ay sonra dava açmasının davacının gerçek iradesinin sözleşme yapmak olmadığını ortaya koyduğu, davacı tarafından kendisine ek süre verilmemesi ve ikinci teklif sahibine çağrıda bulunulması işlemlerine ilişkin iptal davası açılmadığı, davacı tarafından sadece teminatının iadesi talep edildiğinden sözleşme yapmama iradesinin ortaya konulduğu, davacıya 04/02/2016 tarihine kadar süre verilmesine rağmen sözleşmenin imzalanmadığı ve ek süre talep edilmediği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ: Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’UN DÜŞÜNCESİ: Dava; davacı şirketin, … ili, … ilçesi, … köyü, …, …, …, … ve … nolu parsellerdeki taşınmazların “Satış”, … nolu parseldeki taşınmazın ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendirek alanının “İşletme Hakkının Verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesini teminen yapılan ihaleye en yüksek ikinci teklifi veren şirketle yapılan “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” işlemlerinin iptali ile şirketle imzalanan sözleşmelerin feshedilerek, şirketlerine ek süre verilmesi ve “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” imzalamak için şirketlerinin davet edilmesi istemiyle yaptıkları başvurunun reddine ilişkin 26/09/2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işlem ile … A.Ş. ve … A.Ş. ile sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemlerin iptali istemi ile açılmıştır.
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un 37. maddesinin (b) bendinde, bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usullerine ilişkin esasların, idarece çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinde, ihale sonuçlarının onaylanmasından sonra idare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulacağı, idarece uygun görülmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebileceği, idareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebileceği, idarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatların idare lehine irat kaydedileceği ve kararda yer alması hâlinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usulün uygulanacağı belirtilmiştir.
Dava konusu olayda, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22/07/2015 tarih ve … sayılı kararı ile … ili, … ilçesi, … köyü …, …, …, … ve … parsel sayılı taşınmazların satış, … parsel sayılı taşınmazın ve Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendirek alanının işletme hakkının devri yöntemiyle özelleştirilmesini teminen gerçekleştirilen ihalede “… taşınmazların en yüksek teklifi veren … Limited Şirketi’ne …satılmasına ve işletme hakkı verilmesine, …ikinci teklifi veren …’ne …satılmasına ve işletme hakkı verilmesine …dair verilen kararın onaylanmasına” karar verildiği, davalı idarenin 04/08/2015 tarih ve 5001 sayılı yazısı ile davacı şirketin sözleşmeye davet edildiği, ancak İşletme Hakkı ve Varlık Satış Sözleşmelerinin imzalanabilmesini teminen davacı şirkete verilen süreler içerisinde davacı şirket tarafından anılan sözleşmeleri imzalamaktan imtina edildiği ve diğer yükümlülüklerin yerine getirilmediği gerekçesiyle davacı şirketin geçici teminatın irat kaydedildiği, bunun üzerine davacı şirket tarafından, …’nın 11/02/2016 tarih ve 884 sayılı yazısıyla geçici teminat mektuplarının nakde çevrilerek tamamının irat kaydedilmesi işleminin ve Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin iptali istemiyle ‘na karşı açılan davada, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 23/02/2017 tarih ve E:2016/1383, K:2017/437 sayılı kararıyla, geçici teminat mektuplarının nakde çevrilerek tamanının irat kaydedilmesi işleminin iptaline, Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesi yönünden ise davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine de İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/09/2017 tarih ve E:2017/1273, K:2017/2803 sayılı kararıyla Danıştay Onüçüncü Dairesinin kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin geçici teminat mektuplarının nakde çevrilerek tamamının irat kaydedilmesi işleminin iptali yolundaki Danıştay Onüçüncü Dairesinin 23/02/2017 tarih ve E:2016/1383, K:2017/437 sayılı kararında özetle; özelleştirme ihalesine ilişkin olarak düzenlenen ihale şartnamesine göre, sözleşme imzalanması için davacı şirkete verilen süre içerisinde ek süre talep eden teklif sahibine bir defaya mahsus olmak üzere ihalede verilen geçici teminat tutarı kadar ek geçici teminatın getirilmesi şartıyla ek süre verilebileceği, bu aşamada talep edilen ek geçici teminatı getirmeyen teklif sahibinin geçici teminatının idare lehine irat kaydedileceği; ancak, bu durumda, ek geçici teminat getirme süresinin, ticari teamüllere göre bu miktarda bir teminatın hazırlanabileceği süre ile ihale sürecinin geldiği aşama ve davacıya idareden kaynaklanan nedenlerle verilen ek süreler de göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun şekilde belirlenmesi gerektiği; olayda, sözleşme imzalama süresi 04/02/2016 tarihine kadar uzatılmış olmakla birlikte, bu tarihe kadar yükümlülüklerin yerine getirilmediği ve sözleşmenin imzalanmadığı, bu aşamada davacının herhangi bir ek süre talebi olmamakla birlikte, idare tarafından yeni bir süreç başlatılarak tek taraflı olarak davacıya 05/02/2016 tarihli yazı ile 09/02/2016 tarihine kadar ek geçici teminat getirilmesi hâlinde sözleşme imza tarihinin 23/03/2016 tarihine kadar uzatılacağının bildirildiği, bu yazının da davacıya 08/02/2016 tarihinde faks yolu ile iletildiği, bu durumda davacıya …-TL miktarlı teminat için bir gün süre verildiği görüldüğünden, bu sürenin ölçülü ve hakkaniyete uygun olmadığı; ek geçici teminat talebinin davacının ek süre istemi olmaksızın idarenin tek taraflı tasarrufu olduğunun anlaşıldığı, süreç içinde birçok defa “kendiliğinden ek süre verilen” bir aşamada idare tarafından uzunca bir süre geçtikten sonra davacının ek süre talebinin değerlendirmeye alınmadığının da kuşkusuz olduğu; idarenin ek geçici teminat istemine kadar herhangi bir ek süre talebi olmayan davacının, ek geçici teminat talebinden sonra, ancak ek geçici teminat getirme süresi içinde, “birçok defa idare tarafından kendiliğinden ek süre verilmiş bir aşamada”, idareden talep edilen “sözleşmenin imzalanabilmesi için” ek süre isteminin karşılanması gerektiği, ihalenin esaslı unsuru olan devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların işletme hakkının devrine ilişkin hazırlık çalışmalarının ihaleden bir yıl sonrasında dahi tamamlanmamış olduğu, bu durumdan kaynaklanan sözleşme imza tarihinin ertelenerek nihayetinde davacının teminatının irat kaydı işleminde davalı idareden kaynaklı eksiklik ve gecikmelerin davacı aleyhine yorumlanamayacağının da açık olduğu gerekçesine yer verilerek anılan işleminin iptaline karar verilmiştir.
Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin yukarıda belirtilen 19. maddesi uyarınca davacıya verilen ek sürenin ölçülü ve hakkaniyete uygun olmadığı, öte yandan davacı şirket tarafından talep edilen ek süre isteminin de karşılanmadığı tartışmasız olduğundan, İşletme Hakkı ve Varlık Satış Sözleşmelerinin imzalanabilmesini teminen davacı şirketin ek süre isteminin karşılanarak idarece belirlenecek teminatın ödenmesi koşuluyla davacı şirkete ek süre verilmesi gerektiği açıktır.
Bu nedenle, davacı şirket tarafından yapılan uyuşmazlığa konu başvurunun reddine ilişkin 26/09/2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davacı şirket tarafından yapılan uyuşmazlığa konu başvurunun reddine ilişkin 26/09/2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işlem ve … A.Ş. ve … A.Ş. ile sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemlerin iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 18/12/2018 tarihinde, davacı vekilinin gelmediği, davalı idare vekilleri ve Av. … ile davalı yanında müdahil vekili Av. …’nun geldikleri, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Davalı idare vekillerine ve davalı idare yanında müdahil vekiline usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra davalı idare vekillerine ve davalı yanında müdahil vekiline son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davalı idare ve davalı idare yanında müdahilin usule yönelik itirazları geçerli görülmemiştir.

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 01/06/2010 tarih ve … sayılı kararı ile, … ili, … ilçesi, … Köyü, … nolu parseldeki taşınmaz özelleştirme kapsam ve programına alınmış; söz konusu parsel, imar planı değişikliği ile yat limanı turizm tesis alanı ve turizm II. konut yerleşme alanı olarak planlanmış; ifraz uygulaması ile yeni parseller oluşturulmuş; bu çerçevede oluşturulan …, …, …, … ve … nolu parsellerdeki taşınmazların satış, … nolu parseldeki taşınmaz ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki deniz yüzeyi, kıyı, dolgu ve mendirek alanının işletme hakkının devri yöntemiyle özelleştirilmesini teminen ihaleye çıkılmıştır.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22/07/2015 tarih ve … sayılı kararı ile, “…yapılan ihale sonucunda İhale Komisyonunca; Hazine adına kayıtlı …, …, … Köyü taşınmazlarının …- (…) Türk Lirası bedelle en yüksek teklifi veren … Limited Şirketi’nin sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde teminatının İdare lehine irat kaydedilmesine, …- (…) Türk Lirası bedelle ikinci teklif veren ‘ne ihale şartnamesi çerçevesinde satılmasına ve işletme hakkı verilmesine… dair verilen Kararın onaylanmasına…” karar verilmiştir.
Davalı idarenin 04/08/2015 tarih ve 5001 sayılı yazısı ile, davacı şirkete, ihale bedelinin peşin ya da vadeli ödenmesine ilişkin seçeneğin 23/09/2015 tarihine kadar bildirilmesi istenilmiş, işletme hakkı ve varlık satış sözleşmelerinin imzalanmasını teminen ise 15/10/2015 tarihine kadar süre verilmiştir.
Davacı şirketin davalı idare kayıtlarına 28/09/2015 tarihinde giren dilekçesi ile, ihale bedeli ödeme şeklinin belirlenebilmesi ve bildirim yapılabilmesi için davalı idareden ek süre talebinde bulunulmuştur.
Davalı idarenin 14/10/2015 tarih ve 6685 sayılı yazısı ile, ödeme planı bildirimi 20/11/2015, sözleşme imzalama süresi 01/12/2015 tarihine kadar; davalı idarenin 30/11/2015 tarih ve 7793 sayılı yazısıyla da, ödeme planı bildirimi 22/12/2015, sözleşme imzalama süresi ise 18/01/2016 tarihine kadar uzatılmıştır.
Davacı şirketin 23/12/2015 tarihli dilekçesi ile, sözleşmenin %51 ortağı oldukları … A.Ş. tarafından imzalanacağı, ihale bedelinin ise 18/01/2016 tarihine kadar peşin olarak ödeneceği davalı idareye bildirilmiştir.
Davalı idarenin 15/01/2016 tarih ve 331 sayılı yazısı ile, sözleşme imzalama tarihi 04/02/2016 tarihine uzatılmıştır.
Bu aşamada davacı şirket tarafından, davalı idarece bildirilen sürede (04/02/2016 tarihinde) ihale bedeli ödenmemiş ve işletme hakkı ve varlık satış sözleşmesi imzalanmamıştır.
Davalı idarenin 05/02/2016 tarih ve 770 sayılı yazısı ile, 09/02/2016 tarihine kadar ek geçici teminat getirilmesi hâlinde 23/03/2016 tarihine kadar ek süre verilebileceği davacı şirkete bildirilmiştir.
Davacı şirketin 09/02/2016 tarihli dilekçesi ile, yatırım ortaklık görüşmelerinin devam ettiği ileri sürülerek davalı idareden 08/05/2016 tarihine kadar ek süre istenilmiştir.
Davalı idarenin 11/02/2016 tarih ve 884 sayılı yazısı ile, davacı şirkete Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22/07/2015 tarih ve … sayılı kararı uyarınca teminatın irat kaydedildiği bildirilmiştir.
Davacı şirket tarafından, geçici teminatın irat kaydedilmesine ilişkin davalı idare işleminin ve Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin iptali istemiyle Dairemizin E:2016/1383 sayılı dosyasında açılan davada, Dairemizin 23/02/2017 tarih ve E:2016/1383, K:2017/437 sayılı kararıyla, teminatın irat kaydı işleminin iptaline, Yönetmelik yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı şirket, davalı idare kayıtlarına 13/09/2017 tarihinde giren dilekçesi ile, Dairemiz kararı doğrultusunda, Kurul kararında yer alan ikinci teklif sahibi şirketle yapılan “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” işlemlerinin iptali ile şirketle imzalanan sözleşmelerin feshedilerek, şirketlerine ek süre verilmesi ve “İşletme Hakkı Devri Sözleşmesi” ile “Varlık Satış Sözleşmesi” imzalamak için şirketlerinin davet edilmesi istemiyle başvuruda bulunmuştur.
Söz konusu başvurunun, dava sonucunda iptal edilen işlemin ‘geçici teminat mektuplarının nakde çevrilerek tamamının irat kaydedilmesi’ işlemi olması nedeniyle, davalı idarenin 26/09/2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işlemiyle reddi üzerine işbu işlemin ve … A.Ş. ve … A.Ş. ile sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemlerin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinin işlem tarihindeki (A) fıkrasında, bu Kanun’un amacının, bu maddede sayılan kuruluşların ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu; 2. maddesinde, özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanundaki amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tâbi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usullerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca belirleneceği; 3. maddesinde, kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin, özelleştirme programına alınan kuruluşların “satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi” yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihai kararları onaylamanın Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun görevleri arasında olduğu belirtilmiştir.
4046 sayılı Kanun’un ”Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti, İhale Yöntemleri” başlıklı 18. maddesinin (A) bendinde, özelleştirme yöntemleri belirlenmiş, (C) bendinde, (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin bu Kanun’a göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği; 37. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, özelleştirme uygulamaları ile ilgili olarak, bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usullerine ilişkin esasların İdarece çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği kurala bağlanmıştır.
Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin (Yönetmelik); ”Sözleşmeye Davet” başlıklı 19. maddesinde, ihale sonuçlarının onaylanmasından sonra İdare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulacağı, idarece uygun görülmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebileceği, idareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebileceği, idarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatların İdare lehine irat kaydedileceği ve kararda yer alması hâlinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usulün uygulanacağı belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde, özelleştirme ihalesi sonucunda verilen nihai kararın Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanmasından sonra davalı idarece Kurul kararında yer alan en yüksek teklif sahibine sözleşmenin imzalanması talebiyle çağrı yapılacağı, en yüksek teklif sahibi tarafından, idarece verilen süre içerisinde istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatların İdare lehine irat kaydedileceği ve Kurul kararında yer alması hâlinde diğer teklif sahiplerine sırası ile sözleşme imzalanması talebiyle çağrı yapılarak diğer teklif sahiplerine de aynı usulün uygulanacağı açıktır.
Bu bağlamda, davalı idarece, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 22/07/2015 tarih ve … sayılı kararı uyarınca, en yüksek teklif sahibi olan davacı şirketin sözleşmeyi imzalamaması veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda ikinci sıradaki teklif sahibine sözleşmenin imzalanmasını teminen çağrıda bulunulması mevzuat gereğidir.
Bu itibarla, davalı idarenin 15/01/2016 tarih ve 331 sayılı yazısı ile davacı şirkete bildirilen sözleşme imzalama süresi içinde davacı şirket tarafından sözleşmenin imzalanmadığı ve davalı idareden sözleşmenin imzalanmasını teminen ek süre de talep edilmediği açık olup, davalı idarenin 05/02/2016 tarih ve 770 sayılı yazısı ile bildirilen süre içinde davacı şirket tarafından ek geçici teminatın verilmemesi ve nihayetinde işletme hakkı ve varlık satış sözleşmesinin imzalanmaması üzerine, ilgili mevzuat uyarınca Kurul kararında yer alan ikinci teklif sahibine sözleşmenin imzalanmasını teminen çağrıda bulunularak ikinci teklif sahibi ile işletme hakkı ve varlık satış sözleşmesi imzalandığı anlaşıldığından, davalı idarenin 26/09/2017 tarih ve 63795139-641.04 sayılı işleminde ve … A.Ş. ve … A.Ş. ile sözleşme imzalanmasına ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL müdahil yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı yanında müdahil şirkete verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya ve davalı yanında müdahile iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 19/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.