Danıştay Kararı 13. Daire 2017/2671 E. 2020/324 K. 05.02.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/2671 E.  ,  2020/324 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2671
Karar No:2020/324

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. … A.Ş.
2. …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logolu televizyon kanalında 14/10/2015 tarihinde yayınlanan haber bülteninde 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan “Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz.” hükmünün ihlal edildiğinden bahisle, davacı şirkete uyarı cezası verilmesine ilişkin ‘nun (RTÜK) … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; dava dosyasındaki bilgi, belge ve yayın bandının kayıtlı olduğu CD’nin izlenerek değerlendirilmesi neticesinde, bahsi geçen yayının haber bülteni olduğu, yayında yer alan röportaj içerisindeki beyanlar ile klip 2’deki protesto haberinin daha öncesinde alınmış olan … Sulh Ceza Hakimliği’nin … D.İş sayılı yayın yasağını açıkça ihlal edildiği sonucuna varıldığından, 6112 sayılı Kanun’un 8.maddesinin 1-c bendinde öngörülen ”Hukukun üstünlüğü, adalet ve tarafsızlık esasına aykırı olamaz” yayın ilkesinin ihlal edilmesi gerekçe gösterilerek davacı yayın kuruluşuna uyarma cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacı şirketin tüzel kişiliğinin, ticaret sicil kaydının terkiniyle birlikte sona erdiği, 670 sayılı KHK uyarınca Hazineye devredilen kuruluşların hak ve borçları hakkında Maliye Bakanlığı’nın yetkili olması bir yana, terkin tarihinden sonra, 25/11/2016 tarihli vekâletnameyle … tarafından leh ve aleyhinde açılmış veya açılacak bilumum dava ve takiplerde yetkili vekil kılınan tarafından, davacı … A.Ş. adına açılan bir davada davacıyı temsilen istinaf yoluna başvurma ehliyetinin bulunmadığı, öte yandan, istinaf yoluna başvuru dilekçesinde, başvuruda bulunanlar arasında gösterilen … tarafından ise, her ne kadar dosyaya … A.Ş.nin hisselerini … tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararıyla devralarak anılan şirketin sahibi olduğu belirtilmiş ise de; … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda davanın tarafı olmaması nedeniyle, taraf sıfatı taşımayan Yüksel Kaya’nın davada kendi adına doğrudan veya vekili aracılığıyla istinaf yoluna başvurma ehliyeti de bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı şirket ile davacı … tarafından, basın ve ifade özgürlüğüne karşı gerçekleştirilen ağır bir müdahalenin var olduğu ve hukuk devleti ilkesi gereğince istinaf mahkemesinin ehliyet yönünden ret kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
668 sayılı KHK’nın 2. maddesinin 4. fıkrası uyarınca oluşturulan komisyon kararı ve ilgili bakanın onayı ile davacı şirkete (… A.Ş.) ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalının kapatılmasına karar verildiği, 21/10/2016 tarih ve 9181 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nin 184. sayfasında, … A.Ş.’nin 670 sayılı KHK ile ticaret sicil kaydının 14/10/2016 tarihinde re’sen terkin edildiğinin tescil ve ilan olunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, 20/7/2016 tarih ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan KHK’lar gereğince kapatılan ve her türlü mal varlığı, alacak ve hakları Hazineye devredilen ve Hazinece devralınan varlığının yönetimi 7091 sayılı Kanun’un 5. maddesi ile Maliye Bakanlığı’na bırakılan davacı şirketin 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası anlamında nitelik değişikliğine uğradığının kabulü gerekmektedir.
Dairemizce 11/11/2018 tarihinde verilen ara kararı ile, 670 sayılı KHK uyarınca davayı takip hakkı kendisine geçen Maliye Bakanlığı’nın davayı takip edip etmediğinin sorulmasına karar verilmiş; Dairemize sunulmak üzere Maliye Bakanlığı … Muhakemat Müdürlüğü’nce verilen ve 20/01/2020 tarihinde … İdare Mahkemesi kayıtlarına giren dilekçe ile davanın takip edilmeyeceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ehliyet yönünden reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 05/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.