Danıştay Kararı 13. Daire 2017/2298 E. 2019/234 K. 05.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/2298 E.  ,  2019/234 K.

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/2298
Karar No : 2019/234

DAVACI : … A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU :
Davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde teknik düzenlemelere aykırı olduğu hususunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaları alt bendi uyarınca 280.000-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 08/07/2010 tarih ve 2647-26 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
…’tan temin edilen ürünlerin 1. kademe analizlerinin tümünün geçerli olduğu, tanklardan satışa açılmadan önce alınan numunelerin akredite laboratuvarda yapılan II. kademe analizlerinin de tamamının uygun sonuçlandığı, numunelerin saklanma koşulları ve bekleme süresinin uzunluğu nedeniyle TÜBİTAK raporunun olumsuz çıkmış olabileceği, denetim elemanlarının yeterli olmadıkları ve numune alma standartlarına uygun davranmadıkları, denetim esnasında bağımsız gözetim şirketi tarafından alınan ilave şahit numunelerin analizi sonucunda standartlara uygun çıktığı, dolayısıyla dava konusu idarî para cezasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
DAVALININ SAVUNMASI :
5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetimlerde, davacı şirkete ait depolama tesisinden alınan numunenin akredite laboratuvar analizi sonucunda teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği, bu tespite dayanılarak verilen idarî para cezasında mevzuata aykırılık bulunmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI …’NIN DÜŞÜNCESİ : Depolama lisansı kapsamında faaliyet gösteren davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde teknik düzenlemelere aykırı olduğu tespit edildiğinden 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaları alt bendi uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin 8/07/2010 günlü, 2647-26 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davanın reddi yolundaki Dairenin 12/3/2013 günlü, E:2010/3489, K:2013/659 sayılı kararı, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 11.11.2013 gün ve E:2013/2897, K:2013/3944 sayılı kararı ile onanmış, karar düzeltme istemi ise 20.2.2017 gün ve E:2014/1836, K:2017/696 sayılı kararı ile kabul edilerek Daire Kararı bozulmuştur.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinin 4. bendi ile 50. maddesinin 5. bendinde, Danıştay’ın ilk derece Mahkemesi sıfatıyla baktığı davaların temyizen incelenmesi sonucunda İdari Dava Daireleri Kurulu’nca verilen kararlara uyulmasının zorunlu olduğu kuralı yer almaktadır.
Bu nedenle, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararı doğrultusunda; akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca “Araştırma Oktan Sayısı” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olduğunun ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin teknik düzenlemelere uygun olarak akaryakıt ikmal etmesi yükümlülüğünü ihlal ettiğinden söz etmeye olanak bulunmadığı için idarî para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu Kurul Kararının hukuka aykırılığı nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Dairemizin 12/03/2013 tarih ve E:2010/3489, K:2013/659 sayılı davanın reddi yolundaki kararının onanmasına ilişkin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 11/11/2013 tarih ve E:2013/2897, K:2013/3944 sayılı kararına yönelik olarak yapılan karar düzeltme isteminin Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1836, K:2017/696 sayılı kararıyla kabul edilerek Dairemizin anılan kararının bozulmasına karar verilmesi üzerine işin gereği yeniden görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesiste 23/11/2009 tarihinde denetim yapıldığı ve akaryakıttan numune alındığı, alınan numunenin analizi sonucunda düzenlenen 18/03/2010 tarih ve B-09/5220 sayılı raporda, numunenin “araştırma oktan sayısı” parametresi yönünden teknik düzenlemelere uygun olmadığının belirtilmesi üzerine, bu rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği, anılan işlemin iptali istemiyle de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava dosyasının incelenmesinden, Dairemizin 12/03/2013 tarih ve E:2010/3489, K:2013/659 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 11/11/2013 tarih ve E:2013/2897, K:2013/3944 sayılı kararı ile Dairemizin kararının onandığı, bunun üzerine davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulduğu, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 20/02/2017 tarih ve E:2014/1836, K:2017/696 sayılı kararı ile;
“5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri” başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul’un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları; 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurum’un piyasa faaliyetlerini kendi personeli ile veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, Kurum’un, denetlemelerde kullanılmak üzere, Türkiye Akreditasyon Kurumu ile işbirliği yaparak akredite sabit ve gezici laboratuvarlar kurabileceği, kurulmasına kaynak aktarabileceği, denetlemede, ön araştırmada ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli halinde, sorumluları hakkında ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmış olup; petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 10/09/2004 günlü, 25579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu; (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standart da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş; aynı Yönetmeliğin 7. maddesinin (d) bendinde ise, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları ifade edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; depolama lisansı sahibi olan davacı şirkete ait tesiste yapılan denetim sırasında alınan akaryakıt numunesinin TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü laboratuvarında yapılan analizi sonucu, alınan numunenin “Araştırma oktan sayısı” parametresi yönünden teknik standartlara aykırı olduğu yönündeki rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmıştır.
Benzer bir uyuşmazlıkta; uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, Danıştay Onüçüncü Dairesince 10/12/2013 ve 06/03/2014 günlü, E:2013/2960 sayılı ara kararları ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, … A.Ş. (…) ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi’nden; bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle araştırma oktan sayısı ile motor oktan sayısı parametrelerinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin (arttırılması veya azaltılması yönünde) teknik olarak mümkün olup olmadığı ve bu parametrelerin numunenin alımı, taşınması veya saklanması koşullarından veya iklim koşullarından kaynaklanan sebeplerle etkilenip etkilenmeyeceğinin sorularak konuya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği; … ve TÜBİTAK tarafından ara kararlarına verilen cevapların değerlendirilmesinden, ulusal marker ve diğer teknik özellikler değiştirilmeksizin sadece araştırma oktan sayısı ile motor oktan sayısını değiştirecek bir müdahalenin teknik olarak mümkün olmadığı; numunenin alımı, taşınması veya saklama koşullarının analiz sonuçlarına etki edebileceği, numunenin gün ışığına veya floresan ışığına maruz kalması hâlinde söz konusu oktan sayılarının değişebileceği yönünde; bir başka benzer uyuşmazlıkta, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin E:2010/4958 sayılı dosyasında ise, bayilik lisansı sahibi olan başka bir davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucu, davacı şirket yetkilisi hakkında petrol kaçakçılığı suçlamasıyla açılan davada, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında, konuya ilişkin görüş sorulan ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi’nin 07/02/2011 günlü, 162 sayılı yazısında, benzinde oktan sayısının rafineri üretimi sırasında belirlenen bir özellik olduğu, benzinin kompozisyonu ve MTBE gibi katkı maddeleri ile istenen seviyede olmasının sağlandığı, oktan sayısı ile ilgili standartta belirtildiği üzere, güneş ışığına maruz kalan ve uzun süre bekletilen numunelerde oktan sayısında değişme beklenebileceği, ilgili dosyada belirtildiği üzere ulusal markeri olumlu çıkan bir yakıtın oktan sayısını kasıtlı olarak bayilerin değiştirmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen akredite laboratuvarlar tarafından verilen görüş yazıları göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca “Araştırma oktan sayısı” parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin olmadığının tespit edilmesi ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin başka bir tespitin de bulunmaması karşısında, davacı şirketin yukarıda yer verilen yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkındaki uyuşmazlık konusu Kurul kararında ve davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.” gerekçesiyle davacının karar düzeltme isteminin kabul edilerek Dairemizin anılan kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun’un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmıştır.
Aktarılan kanun kurallarına göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 08/07/2010 tarih ve 2647-26 sayılı Kurul kararının İPTALİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,
3. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 05/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.