Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2017/2277 E. , 2017/2571 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/2277
Karar No:2017/2571
Kararın Düzeltilmesini İsteyenler : 1- (Davalı ) …
Vekili: …
2-(Davalı İdare Yanında Müdahil) …
Vekili: …
Karşı Taraf (Davacı): … Ltd. Şti.
Vekili: …
İstemin_Özeti : Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce verilen 04.05.2017 tarih ve E:2014/228, K:2017/1337 sayılı kararın, temyiz aşamasında öne sürülen iddialarla düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nin Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinde, Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verdikleri kararlar ile bölge idare mahkemelerinin itiraz üzerine verdikleri kararlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere kararın tebliğ tarihini izleyen on beş gün içinde taraflarca; kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karşılanmamış olması, bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması, kararın usul ve kanuna aykırı bulunması, hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekârlığın ortaya çıkmış olması hâllerinde kararın düzeltilmesinin istenebileceği kurala bağlanmıştır. Yine aynı Kanun’un 31. maddesinin yollamada bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 66. maddesinde, üçüncü kişilerin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar fer’i müdahil olarak davada yer alabilecekleri; 68. maddesinin birinci fıkrasında, müdahale talebinin kabulü hâlinde müdahilin, yanında katıldığı tarafın yararına olan iddia veya savunma vasıtalarını ileri sürebileceği; onun işlem ve açıklamalarına aykırı olmayan her türlü usul işlemlerini yapabileceği; 69. maddesinin birinci fıkrasında, müdahilin de yer aldığı asıl davada hükmün taraflar hakkında verileceği, ikinci fıkrasında ise, fer’i müdahilin tarafla rücu ilişkisinde asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verildiği iddiasının dinlenilemeyeceği kurallarına yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 04.05.2017 tarih ve E:2014/228, K:2017/1337 sayılı kararının davalı idareye 13.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu karara karşı karar düzeltme isteminde bulunma süresinin son günü olan 28.06.2017 tarihine kadar karar düzeltme isteminde bulunulması gerekirken, davalı idarenin bu süre geçtikten sonra 29.06.2017 tarihinde kayda giren dilekçe ile karar düzeltme isteminde bulunduğu anlaşıldığından, istemin süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine yasal imkân bulunmamaktadır.
Ayrıca, yanında müdahil sıfatıyla davayı takip eden …’nin davalı idare yanında kararın düzeltilmesi isteminde bulunduğu, davada taraf olan davalı idarenin ise karar düzeltme isteminin süresinde olmadığı, bu nedenle de davalı yanında müdahil karar düzeltme isteminin inceleme olanağı bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davalı idarenin karar düzeltme isteminin süresinde yapılmaması nedeniyle; davanın taraflarından olmayan, dava sonucunda hakkında hüküm kurulmayan ve ancak yanında katıldığı tarafa yardımcı olabilen müdahilin ise, yanında davaya katıldığı tarafın kanun yollarına süresinde başvurmaması nedeniyle, tek başına kanun yollarına başvurmasına imkân bulunmadığından karar düzeltme isteminin incelenmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, davalı idarenin KARAR DÜZELTME İSTEMİNİN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, davalı idare yanında müdahilin karar düzeltme isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE yargılama giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, posta giderleri avansından artan tutarın taraflara ve müdahile iadesine, 13.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.