Danıştay Kararı 13. Daire 2017/1782 E. 2019/4275 K. 12.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/1782 E.  ,  2019/4275 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2017/1782
Karar No : 2019/4275

DAVACI: …
VEKİLİ: …
DAVALI: …
VEKİLİ : …

DAVANIN KONUSU :
Bayilik lisansı sahibi olan davacıya, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yaptığının tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin birinci fıkrası ile aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendini ihlâl ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 04/02/2010 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Uygulanan idarî para cezasının zamanaşımına uğradığı, bayisi olunan dağıtıcı haricinde akaryakıt ikmali yapılmadığı, kendilerinin de dâhil olduğu konsorsiyumun (üç firmanın oluşturduğu ortak girişim) … Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’nün açtığı akaryakıt temin ihalesini kazandığı, bu ihale sonucunda ilgili firmalarla birlikte Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’ne akaryakıt verilmeye başlanıldığı, 26/07/2007 tarihinde Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’nden bir yetkilinin aradığı ve firmaları tarafından ikmal edilen akaryakıtın bir kısmının iade edilip edilemeyeceğini sorduğu, verilen olumlu cevabın ardından kendilerine ait akaryakıt yerine … adlı şahsa ait akaryakıt tankerinin gönderildiğinin işçileri tarafından kendilerine bildirilmesi üzerine, akaryakıtın depoya alınmaması yönünde talimat verdikleri, talimatları gereği tankerden açılan hortumlar toplanırken Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin olaya el koyduğu, kesinlikle başka bir firmaya ait tankerdeki akaryakıtın ikmalinin yapılmadığı, verilen ifadelerin de bu doğrultuda olduğu, akaryakıt ikmali yapılmadığı hususunun Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü kayıtları, tartı, fiş belge ve dökümleri ile de ispatlanabileceği … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından konuya ilişkin yapılan soruşturma neticesinde de edimin ifasına fesat karıştırma suçundan dolayı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI:
5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde yapılan denetim sonucunda, davacının bayisi olduğu dağıtıcı dışında akaryakıt ikmal ettiğinin tespit edildiği, bu tespite dayanılarak 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrası ve ikinci fıkrasının (a) bendi, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (c) ve (d) bendi ve anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca verilen idarî para cezasında Kanuna aykırılık bulunmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ :
Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI …’NUN DÜŞÜNCESİ :
Bayilik lisansı sahibi olan davacıya, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yaptığı hususunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin birinci fıkrası ile aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendini ihlâl ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin dördüncü fıkrası uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 04/02/2010 günlü, … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptaline dair 05/02/2013 günlü; E:2010/1269, K:2013/237 sayılı Danıştay Onüçüncü Dairesi kararının, davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bozulması nedeniyle dava dosyası incelendi.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2. maddesinin 10. bendinde, “bayilik”; karşılıklı yükümlülüklerin ekinde fizibilite olan bir sözleşmeye bağlanarak akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından gerçek ve tüzel kişilere akaryakıtın kullanıcılara ikmali yetkisi verilmesi işlemi; 25. bendinde, “kullanıcı”; petrol kullanımı yapan gerçek ve tüzel kişiler; 26. bendinde, “kullanım”; petrolün sadece kişisel ve işletme ihtiyaçları için tüketimi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlığını taşıyan 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu vurgulanmış, üçüncü fıkrasında; lisansların verilmesi, güncelleştirilmesi, geçici olarak durdurulması veya iptaline ilişkin işlemlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca yapılacağı; onuncu fıkrasının (ı) bendinde; lisans kapsamında olsun veya olmasın piyasa ile ilgili faaliyetlerin yönlendirilmesi, gözetimi, denetimi ve benzeri konulara ait usul ve esasların Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği belirtilmiş; 4. maddesinin birinci fıkrasında, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi hakkını verdiği; ikinci fıkrasında ise, lisans ile tanınan hakların, bu Kanun’un, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşulu ile kullanılacağı kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (c) bendinde, bayilik lisansı sahiplerinin, dağıtıcılar ile tek elden satış sözleşmesine göre faaliyetlerini yürütmesi, (d) bendinde, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde akaryakıt temini yapılmaması kuralına yer verilmiştir.
5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurumun piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tabi tutacağı düzenlenmiş; 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlali halinde sorumlularına ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtildikten sonra aynı maddenin dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incleenmesinden; akaryakıt bayilik lisansı kapsamında … Anonim Şirketi bayisi olarak faaliyet gösteren davacının 26.07.2007 tarihinde dağıtıcısı dışında akaryakıt almak suretiyle, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yaptığı anlaşılmakta olup; davacıya sabit olan bu fiili nedeniyle verilen dava konusu idari para cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesince, Dairemizin dava konusu Kurul kararının iptali yolundaki 05/02/2013 tarih ve E:2010/1269, K:2013/237 sayılı kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 08/06/2015 tarih ve E:2013/3160, K:2015/2545 sayılı kararıyla bozulması üzerine işin gereği yeniden görüşüldü:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
26/07/2007 tarihinde, gelen bir ihbar üzerine davacının sahibi olduğu akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde, “… Petrol” istasyonuna kayıtlı tankerin davacıya ait … Petrol İstasyonuna tahminen 300 kg civarında akaryakıt boşalttığı tespit edilmiştir.
… Petrol İstasyonunda ana depo ve pompalarda yapılan kontrollerde akaryakıt olmadığının görülmesi üzerine tanker muhafaza altına alınmış, denetimdeki tespitler dikkate alınarak dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
Dairemizin dava konusu Kurul kararının iptali yolundaki 05/02/2013 tarih ve E:2010/1269 K:2013/237 sayılı kararına karşı davalı idare tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 08/06/2015 tarih ve E:2013/3160, K:2015/2545 sayılı kararı ile;
“5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2. maddesinin 10. bendinde, “bayilik”; karşılıklı yükümlülüklerin ekinde fizibilite olan bir sözleşmeye bağlanarak akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından gerçek ve tüzel kişilere akaryakıtın kullanıcılara ikmali yetkisi verilmesi işlemi; 25. bendinde, “kullanıcı”; petrol kullanımı yapan gerçek ve tüzel kişiler; 26. bendinde, “kullanım”; petrolün sadece kişisel ve işletme ihtiyaçları için tüketimi olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” başlığını taşıyan 3. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde; akaryakıt dağıtımı, taşıması ve bayilik faaliyetlerinin yapılması için lisans alınmasının zorunlu olduğu vurgulanmış, üçüncü fıkrasında; lisansların verilmesi, güncelleştirilmesi, geçici olarak durdurulması veya iptaline ilişkin işlemlerin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nca yapılacağı; onuncu fıkrasının (ı) bendinde; lisans kapsamında olsun veya olmasın piyasa ile ilgili faaliyetlerin yönlendirilmesi, gözetimi, denetimi ve benzeri konulara ait usul ve esasların Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği belirtilmiş; 4. maddesinin birinci fıkrasında, lisansın, sahibine lisansta yer alan faaliyetin yapılması ile bu konularda taahhütlere girişilmesi hakkını verdiği; ikinci fıkrasında ise, lisans ile tanınan hakların, bu Kanun’un, ilgili diğer mevzuatın ve lisansta yer alan kayıtlı hususların yerine getirilmesi koşulu ile kullanılacağı kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (c) bendinde, bayilik lisansı sahiplerinin, dağıtıcılar ile tek elden satış sözleşmesine göre faaliyetlerini yürütmesi, (d) bendinde, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde akaryakıt temini yapılmaması kuralına yer verilmiştir.
5015 sayılı Kanun’un 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurumun piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tabi tutacağı düzenlenmiş; 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlali halinde sorumlularına ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtildikten sonra aynı maddenin dördüncü fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyada bulunan 26/07/2007 tarihli tutanağın incelenmesinden; davacının sahibi olduğu akaryakıt istasyonuna … Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’nden usulsüz akaryakıt aktarımı yapılacağı hakkında alınan bir ihbar üzerine, … Petrol İstasyonuna kayıtlı tankerin takibe alındığı; bu tankerin önce Köy Hizmetleri İl Müdürlüğüne boşaltım yaptığı; tankerin Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünde boşaltım yapmadan ağırlığının ölçüldüğü, akaryakıtın hepsini boşaltmadığı ve çıkarken ağırlığının tekrar ölçüldüğü; arada 300 kg fark olduğundan tankerde 300 kg akaryakıtla Köy Hizmetleri İl Müdürlüğünden ayrılarak, davacının sahibi olduğu akaryakıt istasyonuna geldiği ve akaryakıtın istasyona boşaltılması amacıyla tankerin boşaltım hortumu ana depoya takıldıktan sonra polislerce baskın yapıldığı; istasyonunun ana depo ve pompalarında yapılan kontrollerde akaryakıt olmadığının görülmesi üzerine tankerin muhafaza altına alındığı hususlarına yer verildiği; anılan tuatanağa dayanılarak davacının dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yaptığından bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar istasyonun ana depo ve pompalarında akaryakıt olmadığı tespit edilse de; tankerdeki akaryakıt boşaltılmadan … Petrol İstasyonuna kayıtlı tankerin boşaltım hortumunun davacıya ait istasyonun ana deposuna takılı vaziyette iken polisin baskın yaptığı dikkate alındığında, davacının dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmali yaptığının kabulü gerekmektedir.
Bu durumda, davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle davalı idarenin temyiz isteminin kabul edilerek Dairemizin anılan kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay’da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun’un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulu kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kurala bağlanmış; Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmamıştır.
Aktarılan kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 12/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde, sorumluları hakkında altıyüzbin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; dördüncü fıkrasında, bayiler için bu cezanın beşte birinin verileceği öngörülmüştür.
Olayda, davacı şirket hakkında akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucunda dağıtıcısı dışında başka bir dağıtıcıdan akaryakıt ikmal ederek 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarını ihlâl ettiğinden bahisle, anılan Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 19. maddesi, 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilerek yeniden düzenlenmiş ve 8. maddenin ihlâli hâlinde uygulanacak idarî para cezası 19. maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinde sekizyüzellibin Türk Lirası olarak belirlenerek, bayiler için bu cezanın yine beşte birinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Öte yandan, Dairemizce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verilir:” kuralının, (3) numaralı alt bendindeki “8. maddenin ihlâli” yönünden Anayasa’nın 2. maddesine aykırı görülerek yapılan itiraz başvurusu üzerine, … Mahkemesi’nin … tarih ve E: … , K: …sayılı kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş olup, anılan iptal kararı 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olmasına rağmen kanun koyucu tarafından 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden uygulanacak idarî para cezasına yönelik olarak belirlenen sürede yeni bir yasal düzenleme yapılmamıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel Kanun Niteliği” başlıklı değişik 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin ise idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı kurala bağlanmıştır. 5326 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı belirtilmiş ve madde ile atıfta bulunulan 5237 sayılı Kanun’un “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 7. maddesinin (2) numaralı fıkrasında, “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer alan, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması yükümlülüğünün ihlâli hâlinde … Mahkemesi’nin verdiği iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihten sonra yeni bir yasal düzenleme yapılmayarak bayiler için cezasızlık durumu gerçekleşmiş olup görülmekte olan bu davada lehe olan bu durumun hukuk devleti ilkesi gereği davacıya da aynen uygulanması gerekir.
Bu itibarla, … Mahkemesi’nce, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara … Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptal edilmesi ve kanun koyucu tarafından uygulanacak yaptırım konusunda iptal kararında verilen dokuz aylık süre içerisinde herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması karşısında, bu bendi ihlâl eden bayiler için cezasızlık durumu gerçekleştiğinden lehe olan bu hukukî durumdan davacının da yararlandırılması gerekmekte olup dava konusu işlemin iptali oyu ile karara katılmıyorum.