Danıştay Kararı 13. Daire 2017/1780 E. 2018/875 K. 07.03.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/1780 E.  ,  2018/875 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1780
Karar No:2018/875

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü
Vekili: Av. …
Karşı Taraf (Davacı): … Temizlik Ürünleri İtriyat İnş. Taah. İnş. Malz. Otom. Akaryakıt Güv. Hizm. Yemekcilik İth. İhr. Tic. San. Ltd. Şti.
Vekili: Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; sözleşme imzalanmadan önce ihalenin idarece iptal edilebileceği, 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile işçilere verilecek yemeğin kalorisine ilişkin düzenlemeler getirildiği ancak bu düzenlemelerin sehven teknik şartnameye aktarılmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının Bozularak, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket üzerinde kalan ve 04.12.2015 tarihinde onaylanan ihalenin sözleşmeye davet aşamasında iken bütün teklifler reddedilerek re’sen iptaline ilişkin davalı idarenin 29.12.2015 tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin, davanın süresinde açıldığına ilişkin 15.12.2016 tarih ve E:2016/1634, K:2016/4328 sayılı bozma kararına uyularak, davacının söz konusu ihaleye katıldığı ve ihalenin üzerinde kaldığı, fakat 04.12.2015 tarihinde onaylanan ihalenin sözleşmeye davet aşamasında iken idarece re’sen bütün teklifler reddedilerek iptal edildiği, davalı idarenin savunmasında, teknik şartnamede yemek kalorisi ile ilgili toplu iş sözleşmesinde yer alan düzenlemelerin sehven belirtilmediği ve bu durumun ileride ihtilaf oluşturacağı, sözleşme imzalanmadan tüm tekliflerin reddedildiği ileri sürülmüşse de, öncelikle 04.12.2015 tarihinde onaylanan ihalenin sözleşmeye davet aşamasında iken idarece re’sen bütün teklifler reddedilerek iptal edilmiş olduğu, yani ihale onayı öncesinde yapılan bir iptalin söz konusu olmadığı, yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde ise ihale onayı öncesinde ihalenin iptali konusunda idareye takdir yetkisi tanındığı, nitekim ihalenin davacı taraf üzerinde kaldığı ve 04.12.2015 tarihinde de onaylandığı, bu duruma göre 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 40. maddesinin uygulanması gerektiği, söz konusu madde içeriğinden de anlaşılacağı üzere idarenin sözleşme yapılması hususunda kendisine düşen görevleri yapmakla yükümlü olduğu, bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde belli yaptırımlara muhatap olacağı, dolayısıyla davalı idarenin yargı kararı ile sözleşme imzalamaya zorlanamayacağı, ancak bu aşamada idarenin takdir yetkisi doğrultusunda baştaki bir eksikliğe dayanarak ihaleyi iptal etmesinin olanaklı olmadığı, tüm bu tespit ve değerlendirmeler gereği, sözleşmeye davet aşamasında iken idarece re’sen bütün teklifler reddedilerek iptal edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Temel ilkeler” başlıklı 5. maddesinde, idarelerin, bu Kanun’a göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu oldukları; 39. maddesinde, ihale komisyonu kararı üzerine idarenin, verilmiş olan bütün teklifleri reddederek ihaleyi iptal etmekte serbest olduğu, ihalenin iptal edilmesi hâlinde bu durumun bütün isteklilere derhâl bildirileceği, idarenin bütün tekliflerin reddedilmesi nedeniyle herhangi bir yükümlülük altına girmeyeceği; ancak, idarenin isteklilerin talepte bulunması hâlinde, ihalenin iptal edilme gerekçelerini talep eden isteklilere bildireceği; 40. maddesinde, 37. ve 38. maddelere göre yapılan değerlendirme sonucunda ihalenin, ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren isteklinin üzerinde bırakılacağı, ihale komisyonunun gerekçeli kararını belirleyerek, ihale yetkilisinin onayına sunacağı, kararlarda isteklilerin adları veya ticaret unvanlarının, teklif edilen bedellerin, ihalenin tarihi ve hangi istekli üzerine hangi gerekçelerle yapıldığının, ihale yapılmamış ise nedenlerinin belirtileceği, ihale yetkilisinin, karar tarihini izleyen en geç beş iş günü içinde ihale kararını onaylayacağı veya gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle iptal edeceği kurala bağlanmıştır.
4734 sayılı Kanun’un “Sözleşmeye davet” başlıklı 42. maddesinde, 41. maddede belirtilen sürelerin bitimini, ön mali kontrol yapılması gereken hâllerde ise bu kontrolün tamamlandığı tarihi izleyen günden itibaren üç gün içinde ihale üzerinde bırakılan istekliye, tebliğ tarihini izleyen on gün içinde kesin teminatı vermek suretiyle sözleşmeyi imzalaması hususunun bildirileceği, yabancı istekliler için bu süreye oniki gün ilave edileceği, sözleşmenin imzalanacağı tarihte, ihale sonuç bilgilerinin Kuruma gönderilmek suretiyle ihale üzerinde kalan isteklinin ihalelere katılmaktan yasaklı olup olmadığının teyit edilmesinin zorunlu olduğu; 45. maddesinde ise idarenin, 42. ve 44. maddede yazılı süre içinde sözleşme yapılması hususunda kendisine düşen görevleri yapmakla yükümlü olduğu, idarenin bu yükümlülüğü yerine getirmemesi hâlinde, isteklinin sürenin bitmesini izleyen günden itibaren en geç beş gün içinde, on gün süreli bir noter ihbarnamesi ile bildirmek şartıyla taahhüdünden vazgeçebileceği, bu takdirde geçici teminatın geri verileceği ve isteklinin teminat vermek için yaptığı belgelendirilmiş giderleri istemeye hak kazanacağı, bu zararın, sebep olanlara tazmin ettirileceği ve ayrıca haklarında 60. madde hükümlerinin uygulanacağı kural altına alınmıştır.
4734 sayılı Kanun hükmü uyarınca, ihale komisyonu kararı ihale yetkilisince onaylandıktan sonra gerek idarenin, gerek ihale üzerinde kalan isteklinin sözleşmenin imzalanması hususunda yükümlülük altına girdikleri açık olmakla birlikte, idarenin, ihale sürecinde ortaya çıkan haklı sebepleri ve yeni hukuki durumları dikkate alarak ya da kanunun temel ilkelerinin ihlal edilmiş olması gibi makul bir gerekçeye dayanarak ihalenin iptaline karar vermek suretiyle bu yükümlülükten kaçınması mümkündür. Diğer taraftan, sözleşmeyi imzalama yükümlülüğünden imtina edilerek ihalenin iptal edilmesi halinde bu işleme karşı açılan davada, ihalenin hangi gerekçeyle iptal edildiğinin idare tarafından ortaya konulması ve mahkemece söz konusu gerekçe de göz önünde bulundurulmak suretiyle işlemin hukuka uygun olup olmadığının tüm yönleriyle ele alınarak değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, TCDD Genel Müdürlüğü… Bölge Malzeme Müdürlüğü tarafından açık ihale usulü ile 65.000 adet her türlü malzeme dahil tabldot usulü yemek üretim, dağıtım ve dağıtım sonrasına ilişkin hizmet alımı ihalesinin gerçekleştirildiği, davacının ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi olarak belirlenmesine karar verildiği, 04.12.2015 tarihinde ihale yetkilisince ihalenin onaylandığı ve 16.12.2015 tarihinde davacıya sözleşmeye davet yazısı gönderildikten sonra 29.12.2015 tarihli işlem ile idarece re’sen bütün teklifler reddedilerek “teknik şartnamenin 3.1. maddesinde verilecek olan yemeğin kalorisine ilişkin olarak düzenleme yapıldığı bu düzenlemenin sehven teknik şartnameye yansıtılmadığı” belirtilerek ihalenin iptaline karar verilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı görülmektedir.
Aktarılan yasal düzenlemeler karşısında, idarece, ihalenin her aşamasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda ihalelerin iptali konusundaki takdir yetkisinin kullanılmasının gerektiği, bu yetki kullanılırken hukuken geçerli makûl ve meşru sebepler dikkate alınarak karar verilmesi gerektiği açık olup; dava konusu ihalede, teknik şartnameye yemek kalorisi ile ilgili toplu iş sözleşmesinde yer alan düzenlemelerin yansıtılmadığı, bu durumun ileride hukuki ihtilaflara yol açabileceği ve idarece ihale onaylanıp sözleşmeye davet yazısı gönderildikten sonra, ancak, sözleşme imzalanmadan önceki bir aşamada bu hususun tespit edildiği dikkate alındığında, ihalenin iptaline ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, DAVANIN REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL temyiz yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine, ilk derece mahkemesinde kullanılmayan …-TL YD harcının istemi halinde davacıya iadesine, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 07.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.