Danıştay Kararı 13. Daire 2017/1526 E. 2019/2704 K. 24.09.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/1526 E.  ,  2019/2704 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1526
Karar No:2019/2704

TEMYİZ EDEN (DAVACI):
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI):
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce … tarihinde gerçekleştirilen “… Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Kantin İşletmeciliği” ihalesinin iptali ile ihale sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla yoksun kalınan …-TL maddi ve …-TL manevi zararın idarece tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; … tarihinde gerçekleştirilen kantin işletmeciliği ihalesi sonucunda 17/10/2016 tarihinde davacı ile … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Okul-Aile Birliği arasında kira sözleşmesinin imzalandığı, anılan ihalenin ve kira sözleşmesinin iptali ile eski kira sözleşmesinin devamı talebiyle davacı tarafından 24/10/2016 tarihli dilekçe ile … Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuruda bulunulduğu, … Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 02/11/2016 tarihli yazısı ile konu ile ilgili işlemlerin başlatıldığının davacıya bildirildiği, davacı tarafından 03/11/2016 tarihli dilekçeyle anılan idareye tekrar başvurularak ihaleyle almış olduğu kantin işletmesinin kira bedelinin yeniden belirlenmesinin talep edildiği, idarenin 10/11/2016 tarihli yazısı ile davacının talebinin reddedildiği, 02/01/2017 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dava dilekçesi ile 13/10/2016 tarihinde yapılan kantin işletmeciliği ihalesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, bu durumda, dava konusu ihale işleminin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20/A maddesinde belirtilen ivedi yargılama usulu kapsamındaki işlemlerden olduğu ve ivedi yargılama usulüne tâbi işlerde aynı Kanun’un 11. maddesinin uygulanamayacağı, ihale işleminin 13/10/2016 tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten itibaren 30 günlük özel dava açma süresi içinde doğrudan dava açılması gerekirken bu tarihten sonra 02/01/2017 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından, süre aşımı nedeniyle uyuşmazlığın ihalenin iptali talebine ilişkin kısmının esasını incelemeye hukuken olanak bulunmadığı; uyuşmazlığın dava konusu işlem nedeniyle … TL maddi ve … TL manevi zararın tazminine karar verilmesi istemine ilişkin kısmına gelince; 2577 sayılı Kanun’un 12. maddesinde, işlemin icrası sebebiyle doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabileceği belirtilmiş olup, olayda işlemin icra tarihi olan 13/10/2016 tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmayıp, 02/01/2017 tarihinde davanın açıldığı anlaşıldığından davanın tazminata ilişkin kısmının da süre aşımı yönünden reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Mahkemece yapılan ilk inceleme tutanağında davanın süresinde olduğunun belirtildiği, ancak aradan dört buçuk ay geçtikten sonra süresinde olmadığına karar verildiği, 13/10/2016 tarihinde Emniyet Kom. Şube Müdürlüğü’ne ihaleye fesat karıştırmadan şikâyette bulunulduğu, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında ceza davasının açıldığı, yargılamanın devam ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Aralık 2015 ve Ocak 2016 kiralarının ödeme takvimine göre ödenmediği, 23/09/2016 tarih ve … sayılı kararla 28/09/2016 tarihinde süresi bitecek olan sözleşmenin yenilenmemesine ve yeniden ihaleye çıkarılmasına karar verildiği, bu durumun davacıya 29/09/2016 tarih ve … sayılı yazı ile iadeli taahhütlü mektupla bildirildiği, 03/10/2016 tarihinde ilana çıkarıldığı, … İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün internet sayfasında yayımlandığı, 13/10/2016 tarihinde ihalenin yapıldığı, ihaleye davacının da katıldığı, ihalenin davacı üzerinde kaldığı, 13/10/2016 tarihli ihalenin iptali istemiyle açılan davanın ihale tarihten itibaren otuz gün içinde açılması gerektiği, kararın hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.