Danıştay Kararı 13. Daire 2017/1062 E. 2020/1166 K. 03.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/1062 E.  ,  2020/1166 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1062
Karar No:2020/1166

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Eğitim Hastanesi Komutanlığı’nca … tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Nükleer Tıp Servis Şefliği için Radyoaktif, Farmasotik, Sarf Malzeme Alımı” ihalesi üzerinde kalan davacı şirket ile imzalanan sözleşmenin feshine ilişkin … tarih ve … sayılı davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce Dairemizin … tarih ve E: …, K:… sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacı şirketin, … Eğitim Hastanesi Komutanlığı Nükleer Tıp Servisinde kullanılmak üzere açılan radyoaktif, farmasotik, sarf malzeme alımı ihalesine katıldığı ve yapılan açık ihale sonucunda sözleşme imzalandığı, ihaleye ait İdari Şartname’de ihaleye Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından verilen radyoaktif madde ithalat, ihracat veya satış ve taşıma lisans belgesi sahiplerinin katılabileceğinin belirtildiği, davacı şirket tarafından teslim edilen radyoaktif malzeme için muayene aşamasında anılan belgenin eksik olması, şirketin belge sahibi başka bir firmanın bayisi olduğunun anlaşılması üzerine sözleşmenin fesh edildiği; sözleşmenin dayanağı İdari Şartname’nin, “İhaleye katılmaya ilişkin hususlar” başlıklı II. Bölümünde yer alan, “İhaleye katılabilmek için gereken belgeler ve yeterlik kriterleri” alt başlıklı 7. maddesinin 4/b fıkrasında, “Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) mevzuatına göre TAEK tarafından verilen radyoaktif madde ithalat/ihracat veya satış ve taşıma lisans belgesi”nin ihaleye katılımın şartlarından biri olduğu, bu belgenin de doğal olarak sahiplerinin ihaleye katılabilecekleri, belge sahibi olmadan belgeyi kiralayan veya bayi sıfatıyla belgeyi kullananların ihaleye katılma ve yüklenici olma şartını sağlayamayacağının açık olduğu; davacının bir süre bu işi yüklenip yapmış olmasının da davacıya kazanılmış bir hak doğurmayacağı, idarenin, davacının bizzat lisans sahibi olması gerektiği şartını gözden kaçırmış olması veya göz ardı etmesinin bu kuralı veya şartı ortadan kaldırmayacağı veya etkisiz kılmayacağı, idarenin, kural olarak yaptığı her idari işlem veya sözleşmeden dönme, şartları varsa düzeltme, kaldırma veya geri alma yetkisinin bulunduğu, somut olayda da sonradan fark edilen bir eksik nedeniyle sözleşmenin fesh edildiği, mevzuatta radyoaktif madde üretimi, taşınması veya satışına özel bir önem verildiği, radyoaktif madde taşıyan veya satan kişi veya kurumların bu konuda bizzat teknik yeterliğe sahip olmaları gerektiği, teknik yeterliği olan ve lisans belgesi alan kişilerin, bu haklarını bir başka kişiye, teknik yeterliği olmadığı halde devir (kullandırma-kirlama-alt kullanım) etmelerinin mümkün olmadığı, zira ihalenin bizzat yeterli olan kişiye verileceği açık olduğundan davalı idarenin davacı ile imzalamış olduğu sözleşmeyi sonradan feshetmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale ön şartı olan radyoaktif madde ithalat/ihracat veya satış ve taşıma lisans belgesinin … Nükleer Ürünler Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de (…) bulunduğu, bu lisans belgesinin sadece ithalatçı/ihracatçı ve üreticelerde bulunduğu, şirketlerinin … A.Ş.’nin 13 yıldır bayisi olduğu, bayilik sözleşmesi uyarınca ihaleye katıldığı, davalı idare ile sözleşme imzaladığı, .. A.Ş.’nin yetkilendirilmiş satıcısı olduğu, yetkili bayi olmaları nedeniyle anılan şirket adına satış yapabilme yetkilerinin olduğunu, bayilik sözleşmesinde ihaleye konu ürünlerin satışının şirketleri tarafından yapılacağının belirtildiği, bayi olarak üreticisinin ya da ithalatçının güvencesinde tek başına ya da üretici veya ithalatçı adına her türlü hukukî işlemi yapabildiği, anılan şirketin lisans belgesinin ihaleye katılım amacıyla kullanıldığı, bu durumun lisans devri olarak değerlendirilemeyeceği, lisansın bulunmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, Radyasyon Güvenliği Tüzüğü’nde bayinin asıl lisans sahibi yerine ihaleye katılmasını yasaklayan bir kural bulunmadığı, ihaleyi gerçekleştiren idarece şirketlerine varsa eksik belgelerin bildirilip tamamlatılması sonrasında bir karar verilmemesi gerektiği halde, doğrudan ihalenin feshine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, Mahkemece ihalenin feshinin 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Kanunu’nunda belirtilen yasak fiil ve davranışlar kapsamında değerlendirilerek davanın reddine karar verildiği, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) ile … A.Ş. arasında imzalanan protokolde yer alan bayilerin TAEK tarafından taşıma lisansı için aranan şartları yerine getirdiklerinin kabul edildiği, TAEK mevzuatına göre taşıma lisansına sahip firmaların TAEK tarafından lisanslandırılmış kurum ve kuruluşlara satış yapabildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’un DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.