Danıştay Kararı 13. Daire 2017/1050 E. 2022/4894 K. 21.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2017/1050 E.  ,  2022/4894 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/1050
Karar No:2022/4894

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Mülkiyeti Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’na ait, Ağrı ili, Merkez, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın 06/11/2013 tarihinde açık arttırma usulü ile yapılan satış ihalesine ilişkin olarak taşınmazın satış bedelinin düşürülmesi veya teminat bedelinin iade edilmesi yönündeki başvurunun reddine dair Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; Sosyal Güvenlik Kurumu Gayrimenkul Satış Şartnamesi’nin (Şartname) “İmar Durumu” başlıklı 1. maddesinin (B) fıkrasında, toplam inşaat alanının yaklaşık 1.720 m2 olduğu, toplam alanın 2.040 m2 olduğunun belirtildiği; “Satılacak Gayrimenkulün Görülmesi” başlıklı (D) fıkrasında, teklif sahiplerinin gayrimenkulün bulunduğu belediye ve tapu müdürlüğünden, gayrimenkulün tapu kayıtları ve imar durumu hakkında bilgi aldığını ve bu konuda gizli ayıp iddiasında bulunulamayacağı kuralına yer verildiği; “Satış İşlemleri” başlıklı 13. maddesinde ise, ihale kararının tebliğinden itibaren satış işlemleri ve ödemenin otuz gün içinde yapılacağı, yapılmadığı takdirde herhangi bir tebligat yapılmaksızın ihalenin iptal edileceği ve teminatın gelir kaydedileceği kuralının yer aldığı, davacının davalı idareye yapmış olduğu itiraz başvurusunda Şartname’de taşınmazın toplam alanının 2.040 m2 olarak belirtilmesine rağmen gerçekte 1.800 m2 civarında olduğu, yapının depreme dayanıksız olduğu, ruhsatının bulunmadığının bilinmediği iddialarına itibar edilemeyeceği, davacı tarafından, taşınmazın satış bedelinin düşürülmesi veya teminat bedelinin iade edilmesi yönündeki talebinin reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu taşınmazın, ihale dokümanında belirtilen nitelikleri haiz olmadığı, depreme dayanıksız olduğu, kullanım alanının belirtilenden küçük olduğu, davalı idarece bilinçli olarak taşınmazın ayıplarının gizlendiği, ihale dokümanında taşınmazın bilinen durumuna yer verilmediği, sonradan yapılan ihaleye ait şartnamede belirtilen eksiklikler ile ilgili açıklamalara yer verildiği, muhammen bedelin arsa ve binanın değeri dikkate alınmak suretiyle belirlendiği, ancak binanın ekonomik değerinin olmadığı, bu nedenle ihale bedelinde indirim yapılması gerektiği, aksi takdirde teminatın iade edilmesi gerektiği yönünde yapılan başvurunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKÎ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihaî kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 21/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.