Danıştay Kararı 13. Daire 2016/965 E. 2022/4829 K. 15.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/965 E.  ,  2022/4829 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/965
Karar No:2022/4829

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTEMİN KONUSU : …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Afyonkarahisar ili, Nuribey Belediyesi, tapunun …pafta, …ada, …, … ve … parsellerine kayıtlı taşınmazlara yönelik olarak 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesi uyarınca 10/12/2004 tarihinde gerçekleştirilen ve davacı üzerinde bırakılan ihalenin feshine ilişkin …tarih ve …sayılı Nuribey Belediye Meclisi kararı ile tapunun …ada, …, … ve … numaralı parsellerinde bulunan taşınmazların yıkımına yönelik işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idarece 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine istinaden mülkiyeti Belediyeye ait 15 konut arsasının satış ihalesinin 10/12/2004 tarihinde gerçekleştirildiği, davacı tarafından ihale şartnamesine uygun olarak her bir parsel için ayrı teminat bedelleri yatırılmak suretiyle …ada …, … ve … no’lu parseller için ihaleye katılındığı, en yüksek teklif veren olarak söz konusu parsellerle ilgili olarak idare ile sözleşme niteliğinde “İhale Komisyonu Kararı”nın imzalandığı, ancak idarece herhangi bir neden ortaya konulmadan ve davacıya bilgi de verilmeden ita amirince ihalenin onaysız bırakıldığı, ancak iptal de edilmediği, bu arada davacı tarafından 24/12/2004 tarihinde her parsel için ayrı ayrı (idarece düzenlenen ödeme cetvelinde) bir kısım ödeme yapıldığının görüldüğü, ihale mevzuatı uyarınca ita amirinin ihale sözleşmesini 15 gün içinde onaylaması veya iptal etmesi gerektiği, bu tespitler ışığında mevzuatta belirlenen süreler geçtikten sonra taraflar arasında imzalanan sözleşme niteliğine sahip ihale komisyonu kararının süresinde iptal edilmemiş olması nedeniyle idareye güven ilkesi gereği onaylandığının kabulü gerektiği, zira idarece ihalenin onaylanmadığının 2886 sayılı Kanun’un 32. maddesi gereği ihale üzerinde kalan davacıya bildirilmesi gerektiği, davalı idarece ita amirinin 15 gün içinde ihaleyi neden onaylamadığı veya iptal etmediği ortaya konulmadığı gibi, haklı ve kabul edilebilir süre olarak 1973 tarihli Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında belirtilen nedenlerden dolayı tesis olunan işlemin geri alınması mümkün iken bu sürenin de geçirildiği ve gerçek dışı beyan, hile, açık hata hâlleri dışında bu işlemin geri alınmasının artık mümkün olmadığı; bu hâliyle onay için gereken 15 günlük süre geçtikten yaklaşık 7 yıl sonra ihalenin ita amirince onaylanmadığı bu nedenle geçerli bir ihale bulunmadığı savunmasının geçerli olmadığı; idarenin şartnameye uyulmadığı iddiasının taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı iddia olduğu, söz konusu bu sözleşmenin gereğinin yerine getirilip getirilmediğinin tespitinin ancak idarece özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yerinde takibi gerektiği, Mahkemelerince ita amirinin süresinde ihaleyi onaylamamış olmasının ihaleyi geçersiz hâle getirmeyeceğinin tespiti ile gerek idarece gönderilen ihale taksitlerine ait bazı tahsilat makbuzları gerek davacı tarafından ihale bedellerinin ödendiğine ilişkin bir kısım bilgi-belgenin de sunulmuş olması karşısında, ihale sözleşmesine aykırılığın ancak adli yargı yerlerinde tespitinin mümkün olduğu anlaşıldığından, sözleşme hükümlerine aykırı hareket edildiğinden bahisle ihalenin feshine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacı tarafından ihaleye konu taşınmazlar üzerinde bulunan yapıların yıkımına ilişkin işlemin iptali istenilmiş ise de, idarece Mahkemelerine sunulan 26/11/2015 tarihli ara kararı cevabında taşınmaz hakkında 3091 sayılı Kanun uyarınca işlem yapılması yönünde Valiliğe yapılan başvurunun reddi işleminin Afyonkarahisar İdare Mahkemesi’nin E:…sayılı iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılacağından dolayı …ada …ve …no’lu parseller üzerinde yıkım kararı ve yapı tatil zaptı düzenlenmediği beyan edildiği görüldüğünden, davacının bu istemi yönüyle karar verilmesinin mümkün olmadığı belirtilmiştir.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu Belediye Meclisi işleminin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, söz konusu alan üzerinde yeni bir kadastro yolu oluştuğu, dava konusu işlemin aslında önceki tarihli bir ihalenin hükümsüz hâle gelmiş olmasının tespiti mahiyetinde olduğu, davacının ihtarlara rağmen hiçbir itirazda bulunmadığı ve dava sürecine başvurmadığı, Mahkemenin aksi yöndeki kararına karşın davada süre aşımı bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki …İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 15/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.