Danıştay Kararı 13. Daire 2016/726 E. 2019/4512 K. 19.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/726 E.  ,  2019/4512 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/726
Karar No:2019/4512

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … Devlet Hastanesi tarafından 22/11/2011 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen “2012/2013 Yılları (24 Aylık) Genel Temizlik, Çamaşırhane Hizmetleri, Haşere İlaçlama Hizmeti Alımı” ihalesine yönelik olarak yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 26/12/2011 tarih ve … sayılı Kamu İhale Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; Dairemizin 29/11/2013 tarih ve E:2012/2477, K:2013/3322 sayılı bozma kararına uyulduğu, ara kararları ile bozma kararında belirtildiği şekilde araştırma yapıldığı, 12/06/2012 tarihli havale ile Mahkeme kaydına geçen davacının 11/06/2012 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiği, söz konusu feragat dilekçesinin zorla ve baskı yoluyla imzalatıldığı iddiasına yönelik olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ve davacının müşteki sıfatıyla yer aldığı soruşturma sonucunda 30/04/2015 tarih ve … sayılı kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, anılan karara yapılan itirazın da … Sulh Ceza Hakimliği’nin … değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği görüldüğünden, feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, temyiz dilekçesi ekinde sunulan … Sulh Ceza Mahkemesi’nin zabıt kâtibi hakkındaki mahkumiyet kararı ile feragat dilekçesinin vekâleti bulunmayan bir avukat tarafından dava dosyasına sunulduğunun ortaya konulduğu, Mahkemeye usulüne uygun olarak sunulmayan feragat dilekçesine dayalı olarak verilen karar verilmesine yer olmadığı kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, davacının imzasını taşıyan 11/06/2012 tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği, davacının feragat dilekçesini baskı ve tehdit altında imzaladığına yönelik iddiaları hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kovuşturma yapılmasına yer olmadığı kararı verilmesi ve bu karara yönelik itirazın … Sulh Ceza Hakimliği’nce reddedilmesi nedeniyle feragat iradesinin geçerli olduğunun anlaşıldığı, temyize konu Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesinde, feragat, davacıların talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış; 309. maddesinde, feragat beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılacağı ve hüküm ifade etmesinin karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı; 310. maddesinde, feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği; 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukukî sonuç doğuracağı kurala bağlanmıştır.
Davadan feragat etme hakkı, muhakeme hukukuna hâkim olan ilkelerden tasarruf ilkesinin bir sonucudur (KURU Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt: IV, 2001, İstanbul, s. 3544). Davadan feragat, hem uyuşmazlığı sona erdiren bir usul işlemi hem de dava dilekçesinin talep sonucunda ileri sürülen haktan vazgeçilmesi sonucunu doğuran bir maddi hukuk işlemidir. Bu açıdan, karma karaktere sahip bir hukuki işlem olan feragatle birlikte davacının iradesiyle hem yargılama sona ermekte hem de dava yoluyla iddia edilen haktan yeniden dava konusu edilemeyecek şekilde vazgeçilmektedir (KURU, s. 3546; ATALI Murat, Pekcanıtez Usûl, İstanbul, 2017, s. 2012).
Feragat, davacı tarafından açıklanan tek taraflı bir irade beyanıdır ve davaya bakan mahkemeye hitaben yapılır. Bu özelliğinin bir sonucu olarak, feragat, karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı olmadan hüküm ifade eder ve bir kez açıklandıktan sonra artık bu irade beyanından geri dönülemez.
Feragatin geçerli bir iradeye dayalı olarak açıklanması ve kanundaki şartları taşıyan bu iradenin mahkemeye yönelik olarak açıklanması gerekir. Maddi hukuka ve yargılama sürecine yönelik sonuçlar doğuran rücu edilemez nitelikteki feragat iradesi, irade bozukluğu hâllerine düçar olunmadan açıklanmış olmalı ve mahkemeye usulüne uygun bir şekilde yöneltilmelidir. Buna göre, feragat iradesinin, irade sakatlıklarından biriyle malûl olmamış olması ve mahkemeye hitaben usulüne uygun bir şekilde açıklanması gerekir.
Buna göre, sıhhatli bir şekilde oluşan feragat iradesi, mahkemeye verilecek bir dilekçe ile yazılı bir şekilde açıklanabileceği gibi yargılama sürecindeki duruşma veya keşif gibi işlemlerde sözlü olarak da açıklanabilir. Yazılı olarak yapılan feragat beyanının mahkemeye de mutlaka ilgilisi tarafından ulaştırılması gerekir. Aksi halde geçerli bir feragatten söz edilmesi ve buna dayalı olarak hüküm kurulması mümkün değildir. Dolayısıyla feragat, geçerli bir iradenin sonucu olan feragat dilekçesinin ilgilisi tarafından Mahkemeye sunulmasıyla tamamlanır (KURU, s. 3611).
Dosyanın incelenmesinden, itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Mahkeme Başkanlığı’na hitaben düzenlenip imzalanmış 11/06/2012 tarihli feragat dilekçesinin dava dosyasına sunulduğu, Mahkeme’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, anılan karara yönelik temyiz incelemesi sonucunda Dairemizin 29/11/2013 tarih ve E:2012/2477, K:2013/3332 sayılı kararıyla “davadan feragat dilekçesinin tehdit ve baskı sonucu imzalandığına ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulduğu, Mahkeme tarafından Dairemizin bozma kararına uyularak, feragat dilekçesinin tehdit ve baskı sonucu düzenlenip düzenlenmediğine yönelik olarak yapılan 08/07/2015, 01/09/2015 ve 03/11/2015 tarihli ara kararlarıyla, … Cumhuriyet Başsavcılığının 30/04/2015 tarih ve … sayılı kararıyla kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği ve anılan karara yapılan itirazın … Sulh Ceza Hakimliği’nin … değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği hususlarının tespit edildiği, bunun üzerine Mahkeme tarafından yeniden feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu karara yönelik 05/01/2016 tarihli temyiz dilekçesi ekinde … Sulh Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının sunulduğu, bahse konu Sulh Ceza Mahkemesi kararında, “… İdare Mahkemesi’nde zabıt katibi olarak görev yapan sanığın … esas numaralı dava dosyasının yargılamasında, davacı vekili olduğunu beyan eden Av. … tarafından getirilen feragat dilekçesini kabul ederek dosyaya koyduğu, oysa Av. …’ın davacı adına vekâletnamesinin bulunmadığı, feragat dilekçesinin davacı tarafından imzalandığı görüldüğü hâlde dilekçeyi kendisinin getirip getirmediği hususunu dikkate almadan kabul ederek dosyaya koyduğu, sanığın başkası tarafından imzalandığı görülen dilekçeyi kimlik kontrolü yapmadan kabul ederek davanın reddine sebebiyet vermek suretiyle görevi ihmal suçunu işlediği…” ifadelerine yer verilerek … İdare Mahkemesi’nde görev yapan ve feragat dilekçesini teslim alıp dava dosyasına ekleyen zabıt katibi hakkında ihmal suretiyle görevi kötüye kullanmak suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyet kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığın, feragat iradesinin oluşması ve feragat iradesinin Mahkeme nezdinde açıklanması bakımından belirtilen ilkeler ve mevzuat çerçevesinde ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.
Feragat iradesinin oluşması bakımından; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kovuşturmaya yer olmadığı kararı ve … Sulh Ceza Hakimliği’nin bu karara yönelik itirazın reddine ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, feragat dilekçesinin baskı ve tehdit altında imzalandığı iddiasına itibar edilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Feragat iradesinin Mahkeme nezdinde açıklanması bakımından; … Sulh Ceza Mahkemesi’nin davacının feragat dilekçesini işleme koyan zabıt katibi hakkındaki mahkumiyet kararından, bahse konu feragat dilekçesinin Mahkemeye davacının bizzat kendisi veya vekili yahut temsilcisi tarafından sunulmadığı anlaşılmakta olup, feragat dilekçesi Mahkemeye davacının kendi iradesiyle ulaşmadığından, feragat iradesinin Mahkeme nezdinde açıklanmasının somut olayda gerçekleşmediği, bu nedenle davacının usûlüne uygun olarak açıklanmayan davadan feragat beyanına dayalı olarak hüküm kurulamayacağı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönündeki İdare Mahkemesi kararında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı feragat nedeniyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 19/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.