Danıştay Kararı 13. Daire 2016/4858 E. 2020/1326 K. 10.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/4858 E.  ,  2020/1326 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4858
Karar No:2020/1326

TEMYİZ EDEN (DAVALI): ….
KARŞI TARAF (DAVACI): …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Ocak 2007 – Kasım 2009 dönemine ilişkin olarak “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” şeklinde tanımlanan ihlaller nedeniyle düzenlenen toplam …-TL tutarındaki 35 ayrı ceza faturası ile bu faturaların bildirimine ilişkin Erişim ve Uygulamalar Dairesi Başkanlığı Sistem Kullanım İhlalleri Değerlendirme Müdürlüğü’nün tarih ve sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı ile davalı idare arasında Sistem Kullanım Anlaşması imzalanmadığından bu anlaşma gereğince davacıya idari para cezası verilemeyeceği; davalı idare tarafından tek taraflı olarak kabul edilen İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi’nde “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin kompanzasyon tesisinde arıza meydana gelmesi dolayısıyla kullanıcının iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” fiilinin cezai yaptırımı gerektirdiği belirtilmekle birlikte 5326 sayılı Kanun’un ilgili düzenlemeleri gereğince idari yaptırımı gerektiren bu fiili tanımlayan bir kanun maddesi bulunmadığı gibi, kanunda bu yönde bir fiile yaptırım uygulanması gerektiğine ilişkin idarece içi doldurulabilecek bir kanun hükmü de bulunmadığından, davalı idare tarafından hukuken geçerli bir dayanağı olmadan davacı şirkete idari para cezası uygulanmasına ilişkin dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, mevzuat gereği iletim sistemi kullanıcılarının sistem kullanım anlaşması imzalaması gerekmesine rağmen davacı şirket tarafından dava konusu fatura döneminde imzalanmış bir anlaşma olmadığı, bu durumun anlaşma imzalayarak yasal yükümlülüklerini yerine getiren diğer kullanıcıların aleyhine olacağından Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararıyla Yöntem Bildirimi’nin yürürlüğe girdiği, burada anlaşma imzalamayan şirketler tarafından gerçekleştirilen ihlallere ilişkin yaptırımların düzenlendiği, bildirimin yasal dayanağı olarak Tebliğ düzenlemesinin bulunduğu, sağlıklı iletim hizmeti sunulabilmesi ve arz güvenliğinin sağlanması için cezai yaptırımların düzenlenmesinin zorunlu olduğu, aksi hâlde kamu hizmetinin sekteye uğrayacağı, enerji piyasası mevzuatı değişken nitelikte olduğundan tüm düzenlemelerin yasa ile yapılmasının sistemin dinamiğine aykırı olacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Davalı … tarafından tek taraflı olarak hazırlanan ve Kurul tarafından onaylanarak yürürlüğe giren 01/01/2012 tarihli İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İletişim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildiriminin 1.5. maddesinde, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” cezaî şart uygulanmasını gerektiren ihlâller arasında sayılmış, belirtilen kuralı ihlâl ettiğinden bahisle davacı hakkında Ocak 2007 – Kasım 2009 dönemine ilişkin toplam -TL tutarındaki sistem kullanım ceza faturaları düzenlenmiş, söz konusu ceza faturaları ile bu faturaların bildirimine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, “Ek-5 Bölüm 1’de yer alan standart planlama verileri ile iletim sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizata ilişkin bilgilerin tüzel kişi tarafından …’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması … tarafından tüzel kişiye önerilir. …’ın bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması önerisini yapabilmesi için ek bilgiye ihtiyaç duyması hâlinde, Ek-5 Bölüm 2’de yer alan ayrıntılı planlama verileri de tüzel kişiden talep edilebilir. Bu hâllerde … tarafından bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasının önerilmesine ilişkin süre doksan gün olarak uygulanır. Tüzel kişi …’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
Tarafların mutabakatı hâlinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. … ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, ihtilaflar Kanunun ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
İletim sistemine hâlihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından …’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır.”; Geçici 6. maddesinde, “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla iletim sistemini kullanmakta olan ya da iletim sistemine bağlantısı olan kullanıcılar ile … arasında Bağlantı ve/veya Sistem Kullanım Anlaşması, 01 Kasım 2003 tarihine kadar imzalanır.” kuralına yer verilmiştir.
Mülga Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ’in “İletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmaları ile enterkonneksiyon kullanım anlaşmaları” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında, iletim sistemi ve/veya enterkonneksiyon kullanıcılarının, … ile Ek-1’de yer alan anlaşmaları yapacağı, iletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmalarına ilişkin başvuruların, Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı, bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşması başvurularının eşzamanlı olarak ve üretim faaliyetinde bulunacak tüzel kişiler açısından lisansa dercedilen inşaat öncesi süre bitmeden önce yapılacağı, iletim sistemini kullanarak, elektrik enerjisi ithalatı ve/veya ihracatı faaliyetinde bulunmak isteyen toptan satış lisansı sahibi tüzel kişilerin başvurularının, Elektrik Piyasası İthalat ve İhracat Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı; ikinci fıkrasında, bağlantı, sistem kullanım ve/veya enterkonneksiyon kullanımına ilişkin olarak … ile iletim sistemi kullanıcısı ve/veya enterkonneksiyon kullanıcısı arasında, bu Tebliğ uyarınca … tarafından hazırlanan ve Kurul tarafından onaylanan standart anlaşmaların kullanılacağı, bu anlaşmaların genel hükümlerinde, Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, bağlantı anlaşmasında fiziki bağlantıya ilişkin termin programının, sistem kullanım anlaşmasında iletim sisteminin kullanılmaya başlanması için öngörülen tarihin yer alacağı kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin … ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerekmektedir.
Ancak, davacı şirket ile … arasında 25/01/2013 tarihine kadar Sistem Kullanım Anlaşması’nın imzalanmadığı anlaşılmaktadır.
Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi, söz konusu ihlâli …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda …’ın maddede belirtilen cezaları uygulayacağı belirtilmiş; maddede, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” kuralı ihlâl olarak tanımlanarak, bu ihlâl için “Kullanıcının o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %50’si oranında ceza uygulanır. Ceza 00:00-24:00 saatleri arasında bir defadan fazla uygulanmayacaktır.” cezaî şartı öngörülmüştür.
Yöntem Bildirimi’nin 1.5. maddesinde, bir kullanıcının, henüz lisans almamış olması ve/veya … ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması imzalamamış olmasına rağmen iletim sistemini kullanması hâlinde, Tebliğ’in Geçici 3. maddesi uyarınca kullanıcının Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği doğrultusunda sistem kullanım ve sistem işletim bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, sistem kullanım anlaşması bulunmaksızın iletim sistemini kullanmakta olan kullanıcıların, iletim sisteminde arz güvenilirliği ve kalitesinin sağlanması amacıyla maddede yer alan ihlâllerle karşılaşılması hâlinde ilgili cezaî işleme tâbi olacağı belirtilmiş; yukarıda belirtilen ihlâl ve cezası bu hâller arasında sayılmıştır.
Belirtilen hususların birlikte değerlendirilmesinden, davacı şirket ile … arasında iletim sisteminin kullanımı açısından kurulması gerekli akdî ilişkinin kurulmadığı, dava konusu işlemlerin hukukî mahiyeti itibarıyla, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olduğu, bu anlamda yalnızca sistem kullanım anlaşmasını imzalamış ve bu anlaşmada yer alan hüküm ve şartları kabul etmiş taraflar hakkında uygulama alanı bulabileceği anlaşılmaktadır.
Bu çerçevede, ceza faturalarına konu ihlâllerin Ocak 2007 – Kasım 2009 dönemine ilişkin olduğu, akdî ilişkinin zorunlu tarafı … tarafından hazırlanan ve Kurul tarafından onaylanarak yürürlüğe giren Yöntem Bildirimine, tip sözleşmedeki hükümler nakledilmek suretiyle bu sözleşmenin hüküm ve sonuçlarının anılan dönem itibarıyla sözleşme dışı davacı şirkete uygulanması yönündeki ilgili düzenleyici işlemlerin dayanağı kanunlarda herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu ilişkinin salt idarelerin ikincil nitelikteki düzenlemeleriyle kurulmasına ise hukuken imkân bulunmadığı görüldüğünden, Yöntem Bildiriminde yer alan cezaî şart hükümleri ihmâl edilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan, dava konusu işlemlerin, iletim sistemini fiilen kullanması ve arz güvenliği nedenleriyle, davacı şirket açısından sözleşme hükümleri olmaksızın uygulanması gerektiği iddia edilebilirse de, işlemlerin, mahiyeti itibarıyla kullanıcılar tarafından sisteme verilen zararın karşılığı, başka bir anlatımla tazmini niteliğinde olmadığı, salt sözleşme hükümlerinin bu anlamda arz güvenliğinin ihlâli karşılığında öngörülen cezaî nitelikteki işlem olduğu, kullanıcı tarafından sisteme verilen zararın ayrıca tazmin edileceği de açıktır.
Bu itibarla, davacı şirket ile … arasında ceza faturalarına konu ihlâl döneminde sistem kullanım anlaşması imzalanmadığı dikkate alındığında, olması gereken akdî ilişkinin tarafı olan davalı idarece tek taraflı olarak hazırlanan İletim Sistemi Sistem Kullanım ve Sistem İşletim Tarifelerini Hesaplama Yöntem Bildirimi uyarınca akit dışı davacıya hukuken geçerli bir dayanağı olmadan cezaî şart uygulandığı sonucuna ulaşıldığından, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk, dava konusu işlemlerin iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.