Danıştay Kararı 13. Daire 2016/4629 E. 2017/532 K. 03.03.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/4629 E.  ,  2017/532 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4629
Karar No:2017/532

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): …
Vekili : …
Karşı Taraf (Davacı) : …
Vekili :
İstemin Özeti : … 7. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının; Rekabet Kurulu’nun 17.11.2011 tarihli kararına karşı açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararının içsel bilgi niteliğinde olduğu, özel durum açıklaması kapsamında kamuya duyurulması gerektiği, davada taraf olunmamasının ve mahkeme kararının kamuya açık olmasının bu yükümlülüğü ortadan kaldırmayacağı, kararın geç öğrenilmesinin dava bilgisine sahip olunduğu gerçeğini ortadan kaldırmayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi … Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle Danıştay nezdinde açılan davada Dairemizin dava konusu Rekabet Kurulu kararının yürütmesinin durdurulmasına ilişkin vermiş olduğu karara ilişkin özel durum açıklamasının mevzuatta öngörülen sürelerde yapılmaması nedeniyle Seri: VIII, No: 54 sayılı Tebliğ’in 14. maddesinin ihlal edildiğinden bahisle, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103. maddesi uyarınca…TL idarî para cezası verilmesine ilişkin …’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 17/6. maddesi kapsamında indirimli ödeme imkânından yararlanılarak ödenen …-.TL’nin yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle açılmış, İdare Mahkemesi’nce; Rekabet Kurulu’nun … tarih ve… sayılı kararının iptali istemiyle, …tarihinde Danıştay 13. Dairesi’nde 2012/2013 Esas sayılı dava açıldığı, açılan davada … tarihinde yürütmenin durdurulmasına karar verildiği, Rekabet Kurumu tarafından yürütmenin durdurulması kararına itiraz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile, davacı …’nın davasından feragat etmesi sebebiyle yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırıldığı, davacı şirketin davalı idare yanında … tarihinde müdahale isteminde bulunduğu, …tarihli Yönetim Kurulu kararıyla yürütmenin durdurulması kararının kamuya açıklanmasının ertelenmesine karar verdiği, müdahale isteminin Danıştay 13. Dairesi’nin … tarihli kararı ile kabul edildiği, anılan Rekabet Kurulu kararının ise … tarih ve E:2012/2013, K:2014/2507 sayılı karar ile iptal edildiği, davacı şirketin tarafı olmadığı ve feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla sonuçlanacak olan davanın 6362 sayılı Kanun ve ikincil mevzuata göre içsel bilgi olduğundan bahsedilemeyeceği, yürütmenin durdurulması kararının içsel bilgi niteliğinde olduğu hâlde süresi içinde kamuya açıklanmadığı gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulü ile ….-TL’nin ödeme tarihi olan … tarihinden hesaplanacak yasal faiziyle davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde; “Bu Kanunun amacı; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin ve gelişmesinin sağlanması, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunması için sermaye piyasasının düzenlenmesi ve denetlenmesidir.” kuralına; “Kamunun aydınlatılmasında özel durumlar” başlıklı 15. maddesinin 1. fıkrasında, “Sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek nitelikteki bilgi, olay ve gelişmeler, ihraççılarca veya ilgili taraflarca kamuya açıklanır.” kuralına; aynı Kanunun “İdari Para Cezası Gerektiren Fiiller” başlıklı 103. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket eden kişilere Kurul tarafından yirmi bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.” kuralına yer verilmiştir.
‘nun Seri: VIII, No:54 sayılı Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Esaslar Tebliği’nin (Tebliğ) “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinde; “içsel bilgi”nin, sermaye piyasası aracının değerini ve yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgileri ifade edeceği belirtilmiş; “İçsel bilgilerin açıklanması” başlıklı 14. maddesinin birinci fıkrasında; “Ortaklıklar tarafından içsel bilgiler ve bu bilgilere ilişkin daha önce açıklanan hususlardaki değişiklikler ortaya çıktığında veya öğrenildiğinde özel durum açıklaması yapılması zorunludur.” kuralına; “İçsel bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenmesi” başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasında, “Bir ortaklık, sorumluluğu kendisine ait olmak üzere, meşru çıkarlarının zarar görmemesi için içsel bilgilerin kamuya açıklanmasını, bunun kamunun yanıltılmasına yol açmaması ve ortaklığın bu bilgilerin gizli tutulmasını sağlayabilecek olması kaydıyla erteleyebilir.” kuralına, ikinci fıkrasında, “İçsel bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenme sebepleri ortadan kalkar kalkmaz, ortaklıklar sözü edilen içsel bilgileri bu Tebliğde yazılı olan esaslara uygun şekilde, kamuya açıklamak zorundadırlar. Yapılacak açıklamada erteleme kararı ve bunun temelindeki sebepler belirtilir. Kurul, gerekli gördüğü takdirde, erteleme sebeplerinin yerinde olup olmadığını incelemeye yetkilidir.” kuralına; “Özel durum açıklamalarının bildirim şekli” başlıklı 21. maddesinde ise, “Özel durumlar veya özel duruma konu bilgilerdeki değişiklikler ortaya çıktığı veya öğrenildiği anda en seri haberleşme vasıtasıyla bu Tebliğin 26. maddesinde belirtilen Rehberde yer alan formlar kullanılarak ilgili borsaya ulaştırılması zorunludur.” kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuatın irdelenmesinden; sermaye piyasasının güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil ve rekabetçi bir ortamda işleyişinin sağlanması için, yatırımcıların, zamanında, tam ve doğru bilgilendirilmesi gerektiği, içsel bilginin; sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgi, olay ve gelişmeleri ifade ettiği, sermaye piyasası araçlarının değerini, yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek koşulların ortaya çıktığı anda kamuya açıklama yapılmasının zorunlu olduğu, ancak ihraççıların, sorumluluk kendilerine ait olmak üzere, içsel bilginin açıklanmasını, meşru çıkarlarının zarar görmesini önlemek amacıyla erteleyebilecekleri, içsel bilginin kamuya açıklanmasının ertelenme sebepleri ortadan kalkar kalkmaz söz konusu içsel bilgi hakkında kamuya açıklama yapılması gerektiği, yapılacak açıklamada, erteleme kararı ve temelindeki nedenlerin belirtileceği, Kurul’un gerekli görmesi hâlinde, erteleme nedenlerinin yerinde olup olmadığını incelemeye yetkili olduğu, içsel bilgilerin veya bu bilgilerdeki değişikliklerin ortaya çıktığı veya öğrenildiği anda en seri haberleşme vasıtasıyla duyurulması gerektiği anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; …A.Ş.’nin çoğunluk hisselerinin, tarafından devralınması ve .. üzerinde tek kontrol uygulayan … Holding A.Ş.’nin, … üzerinde ortak kontrol uygulayan …Limited Şirketi’nin % 50 hissesini devralması işlemine izin verilmesine ilişkin Rekabet Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemiyle, …adlı bir kişi tarafından, … tarihinde Dairemizin 2012/2013 Esas sayısına kayden dava açıldığı, davacı şirketin … tarihinde davaya müdahale isteminde bulunduğu, Dairemizin …tarihli kararı ile Rekabet Kurulu’nun … tarihli kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, Rekabet Kurumu tarafından yürütmenin durdurulması kararına itiraz edildiği, bu arada …’nın …tarihinde davadan feragat ettiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun … tarihli kararıyla, davadan feragat edilmesi nedeniyle, Dairemizin yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararının kaldırıldığı, davacı şirketin davalı idare yanında müdahale isteminin Dairemizin … tarihli kararı ile kabul edildiği, anılan Rekabet Kurulu kararının ise Dairemizin … tarih ve E:… sayılı kararı ile iptal edildiği; davalı idare tarafından, davacı şirketin … tarihinde yürütmenin durdurulması kararından haberdar olmasına rağmen mavzuatta öngörülen sürede özel durum açıklaması yapmayıp süresi geçtikten sonra … tarihinde özel durum açıklaması yapması nedeniyle, Seri:VIII, No:54 sayılı Tebliğ hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle 6362 sayılı Kanun’un 103. maddesi uyarınca ….-TL idari para cezası verilmesi işleminin tesis edilmesi üzerine bu işlemin iptali ve ihtirazî kayıtla ödenen ….-TL’nin yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Sermaye piyasası mevzuatında, birleşme işlemi, önemli nitelikte bir işlem olarak kabul edilmiş, bu nedenle de farklı kurumların onayına tabi tutulmuştur. Önemi nedeniyle de kamuya açıklama yapılması yükümlülüğü getirilmiştir. Rekabet Kurumu’nun birleşmeye izin verip vermemesi, birleşme sürecini değiştirecek nitelikte bir işlemdir. Rekabet Kurulu, … tarihli kararı ile birleşme işlemine, sunulan taahhütlerin yerine getirilmesi koşuluyla izin vermiş, ancak dava dışı bir kişi tarafından anılan kararın iptali talebiyle Dairemiz nezdinde dava açılmıştır. Birleşme işlemine izin verilmesi, her yatırımcının yatırım kararını etkileyebilecek nitelikte bir işlem olduğundan, söz konusu iznin iptal edilmesi ihtimali de yatırımcıların yatırım kararları üzerinde etkili olabilecek niteliktedir. Bu bağlamda, Rekabet Kurulu’nun birleşmeye izin veren kararına karşı açılan davada verilecek karar, birleşme işlemine doğrudan etki edeceğinden, anılan karara karşı açılan davada verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin bilginin, karardan haberdar olunduğu andan itibaren en kısa süre içerisinde kamuya açıklanması ve yatırımcıların haberdar edilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Olayda, davacının, Rekabet Kurulu’nun … tarihli kararının iptali talebiyle Dairemiz nezdinde açılan davaya … tarihinde, Rekabet Kurumu yanında müdahale isteminde bulunduğu, müdahale dilekçesinde de davadan ve davanın konusundan haberdar olduğu hususunun açıkça belirtildiği, müdahale isteminin hemen kabul edilmemiş olmasının kendisini doğrudan ilgilendiren bir dava hakkında bilgi sahibi olmadığı anlamına gelmeyeceği, Rekabet Kurulu kararına karşı açılan davada verilen yürütmenin durdurulması kararına ilişkin bilginin, sermaye piyasası aracının değerini ve yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek öneme sahip olduğu, davacının yürütmenin durdurulması kararını öğrendiğini beyan ettiği …tarihinden itibaren Tebliğ’in 21. maddesinde belirtilen usulde ve en seri haberleşme vasıtasıyla kamuya açıklama yapması gerektiği hâlde yapmadığı açık olduğundan, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Rekabet Kurulu’nun …tarihli kararının iptali talebiyle Dairemiz nezdinde açılan davada verilen … tarihli yürütmenin durdurulması kararı bilgisi, davacı tarafından … tarihinde öğrenilmiş olmasına karşın, dava ile ilgili bilgilerin mevzuattaki süre geçtikten sonra … tarihli özel durum açıklaması ile kamuya duyurulduğu anlaşıldığından, Seri: VIII, No: 54 sayılı Tebliğ’in 14. maddesinin ihlali nedeniyle verilen idarî para cezasında hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki Mahkeme kararında hukukî isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … 7. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 03.03.2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103. maddesinde; “Bu Kanuna dayanılarak yapılan düzenlemelere, belirlenen standart ve formlara ve Kurulca alınan genel ve özel nitelikteki kararlara aykırı hareket eden kişilere Kurul tarafından yirmi bin Türk Lirasından iki yüz elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir.” kuralı yer almıştır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde, bu Kanun’un hükümlerinin idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı, “Kanunîlik ilkesi” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında, hangi fiillerin kabahat oluşturduğu kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi, kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriğinin, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabileceği belirtilmiş; ikinci fıkrasında, kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarının ancak kanunla belirlenebileceği kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “İdarî para cezası” başlıklı 17. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, idarî para cezasının, maktu veya nispi olabileceği, idarî para cezasının, kanunda alt ve üst sınırı gösterilmek suretiyle de belirlenebileceği, bu durumda, idarî para cezasının miktarı belirlenirken işlenen kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunun birlikte göz önünde bulundurulacağı belirtilmiş; son fıkrasında ise, idarî para cezalarının her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için 04.01.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilân edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı kuralı yer almıştır.
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103. maddesiyle her kişiye veya olaya özgü ceza tutarlarının belirlenmesinin mümkün olmaması nedeniyle cezaların bireyselleştirilmesi için yasakoyucu tarafından cezanın alt ve üst sınırları gösterilmekte, ancak bu iki sınır arasında bir ceza belirleme konusunda da idareye takdir yetkisi verilmektedir.
Alt ve üst sınır arasında idareye bırakılan takdir hakkının makul ve ölçülü olmayan şekilde kullanılması eşitsizliğe, haksızlığa ve keyfiliğe yol açabilecektir.
….’nun, 26.03.2013 tarihli ve 10/363 sayılı, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu Çerçevesinde Tesis Edilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Uygulama Esasları başlıklı ilke kararında; idari para cezası uygulamalarında, ilgililerin Kurul görevlileri ve çalışanları ile süreç içerisinde olan işbirliği, ilgili hakkında daha evvel aynı ihlal nedeniyle idari para cezası tesis edilmesi, ihlalin önemliliği, ihlalin doğurduğu zararın büyüklüğü, ihlalin gerçekleştirilme şekli, ilgilinin kusurunun yoğunluğu, ilgilinin savunmasındaki samimiyeti, ihlal nedeniyle doğan zararın tazmini ve/veya aykırılığın giderilip giderilmediği, yatırımcıların zarar görüp görmediği, ilgili tarafından elde edilen menfaatin büyüklüğü gibi kıstaslar çerçevesinde yapılacak değerlendirmeler neticesinde ve bu ölçüde Kanun ile belirlenen alt limitten uzaklaşılması yoluna gidileceği, hizmet birimlerince Kurul Karar Organına sunulacak öneri yazılarında Kanun ile belirlenen alt limitten uzaklaşılarak idari para cezası tesis edilmesi talep edilmesi hâllerinde bu talebin gerekçelerinin de açıkça belirtilmesi gerektiği yönünde düzenlemelere yer verilmiştir.
6362 sayılı Kanun’un 103. maddesinde belirtilen idarî para cezası yaptırımı konusunda idarenin takdir yetkisini kullanırken Kabahatler Kanunu’nun 17. maddesi ve ilke kararında belirtildiği üzere; kabahatin haksızlık içeriği ile failin kusuru ve ekonomik durumunu birlikte göz önünde bulundurması ve hangi nedenle idarî para cezasının üst sınırdan verildiğinin yargısal denetime imkân verecek şekilde somut olarak ortaya konulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete,… ‘nun Seri VIII, No:54 sayılı Özel Durumların Kamuya Açıklanmasına İlişkin Tebliğ hükümlerinin 14. maddesinin ihlali nedeniyle 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 103. maddesi uyarınca 2013 yılı için üst sınır olan … TL idari para cezası verildiği, ancak davalı idare tarafından idarî para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı gibi, bu konuda herhangi bir açıklama da getirilmediği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı ve işlemin iptali gerektiği düşüncesiyle, karar düzeltme talebinin kabulü ile davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.