Danıştay Kararı 13. Daire 2016/4593 E. 2019/4694 K. 26.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/4593 E.  ,  2019/4694 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/4593
Karar No : 2019/4694

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansına sahip davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde dağıtıcı dışında akaryakıt ikmali yapıldığının tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (d) bendi uyarınca … -TL idarî para cezası uygulanmasına ilişkin 30/07/2015 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirket nezdinde gerçekleştirilen denetimde dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal edildiğinin tespiti neticesinde söz konusu fiilin 5015 sayılı Kanun’a aykırılık oluşturduğundan bahisle savunma alınarak işlem tesis edildiği, davalı idarece savunma öncesinde ön araştırma ve soruşturma sürecinin başlatılmadığı, yalnızca yazılı savunma süreci işletilerek idari para cezası verilmesine olanak sağlayan eski Yönetmelik hükmünün değiştirildiği; bu durumda, Kanunda açıkça öngörülen ön araştırma ve soruşturma prosedürüne uyulmadan tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, harçtan muaf olunduğu için aleyhlerine yargılama giderine hükmedilemeyeceği, fiilin sabit olduğu, usulüne uygun yapılan soruşturma neticesinde düzenlenen soruşturma raporuna istinaden işlem tesis edildiği, Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
11/01/2013 tarihli bayilik lisansına sahip davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda 02/10/2014 tarihinde yapılan denetimde; … no.lu yeraltı tankına 08/03/2014 tarihinde 432 litre motorin dolumu, … no.lu yeraltı tankına 265 litre kurşunsuz benzin dolumu, 11/03/2014 tarihinde … no.lu yeraltı tankına 188 litre motorin dolumu yapıldığının istasyon otomasyon sisteminden görülmesi üzerine bu dolumlara ilişkin fatura ve irsaliyeler istenmiş, istasyon çalışanlarınca 2014 yılının Haziran ayında işletmenin devralındığı, o tarihlere ilişkin faturaların kendilerinde olmadığı beyan edilmiştir.
Bunun üzerine konuya ilişkin soruşturma başlatılmış, 15/06/2015 tarih ve … sayılı soruşturma raporu düzenlenmiştir. Bu rapor davacı şirkete tebliğ edilmiş, davacının yaptığı savunma yeterli görülmeyerek, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 1. fıkrasının ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 19. maddesinin 2. fıkrasının (d) bendi uyarınca … -TL idarî para cezası uygulanmıştır.
Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 8. maddesinin birinci fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde, bayilerin lisanslarının devamı süresince, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapmama ile yükümlü olduğu; dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendinde, 8. maddenin ihlâli halinde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği; aynı fıkranın (d) bendinde de, bayiler için (c) bendinde yer alan cezanın beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
5015 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesinin (c) bendinde, bayilik lisansı sahiplerinin, faaliyetlerini, dağıtıcılar ile yapılacak tek elden satış sözleşmesine göre yürütmekle; (d) bendinde ise, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde akaryakıt temini yapılmaması ile yükümlü oldukları belirtilmiştir.
Anayasa’nın 152. maddesinin birinci fıkrasında, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, uygulanacak bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, Anayasa Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakacağı; üçüncü fıkrasında ise “Anayasa Mahkemesi’nin, işin kendisine gelişinden başlamak üzere 5 ay içinde kararını vereceği ve açıklayacağı, bu süre içinde karar verilmezse mahkemenin davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandıracağı, ancak, Anayasa Mahkemesi’nin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkemenin buna uymak zorunda olduğu; 153. maddesinde ise, iptal edilen kanun hükmünün iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlayacağı ve geriye yürümeyeceği kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dairemizin E:2015/2499 sayılı dosyasında verilen 26/10/2015 tarihli ara kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî para cezaları” başlıklı 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” kuralının, (3) numaralı alt bendindeki “8. maddenin ihlâli” yönünden Anayasa’nın 2. maddesine aykırı görülerek itiraz yoluyla … Mahkemesine başvurulduğu; … Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun, 28/03/2013 tarih ve 6455 sayılı Kanun’un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin; “Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekizyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verilir:” bölümünün, 5015 sayılı Kanun’un 8. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği, anılan iptal kararının 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak 03/02/2017 tarihinde yürürlüğe girdiği, ancak söz konusu iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar kanun koyucu tarafından yeni bir yasal düzenleme yapılmadığı, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinin 28/02/2019 tarih ve 30700 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7164 Sayılı Kanun’un 32. maddesiyle yeniden düzenlendiği anlaşılmaktadır.
… Mahkemesi’nin iptal kararları geriye yürümemekle birlikte somut norm denetiminde iptal kararının, itiraz başvurusuna konu yargılamada karar kesinleşmeden önce verilmesi hâlinde uygulanacağı noktasında tereddüt bulunmamaktadır.
Bu hukuksal durumun doğal sonucu olarak, bir kanun ya da kanun hükmünde kararnamenin uygulanması nedeniyle dava açmak durumunda kalan ve Anayasanın 152. maddesi uyarınca itiraz yoluyla … Mahkemesine başvurulmasını isteme hakkına sahip olan kişilerin de hak ve menfaatlerini ihlal eden ve adil yargılanma hakkının temel unsurlarından olan mahkemeye erişim hakkını engelleyen yasa kuralının itiraz yoluyla daha önce yapılan başvuru sonucunda … Mahkemesince iptal edilmiş olması hâlinde, henüz kararı kesinleşmeyen somut norm denetimine konu yargılamadaki tarafların iptal hükmünün hukuki sonuçlarından öncelikle yararlanmaları gerekeceği açıktır.
Öte yandan, Anayasa’nın 153. maddesinde, … Mahkemesi’nce verilen iptal kararlarının geriye yürümeyeceği kuralı, iptal edilen hükümlere göre kazanılmış olan hakların korunmasına yönelik olup, Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanmış hükümler dikkate alınarak çözümlenmeleri Anayasa’nın üstünlüğü ve Hukuk Devleti ilkesine aykırı olduğu gibi, temyiz incelemesinin Anayasa’ya aykırılığı belirlenerek iptal edilen kurallara göre yapılmasına da imkân bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin dayanağı olan yasal düzenlemenin … Mahkemesi’nce iptal edilerek kararın yürürlüğe girmiş bulunması karşısında, hukuka aykırılığı … Mahkemesi kararı ile tespit edilmiş bulunan Kanun maddesi uyarınca verilen dava konusu idarî para cezasına ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: … , K: … sayılı kararında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.