Danıştay Kararı 13. Daire 2016/4291 E. 2020/1747 K. 02.07.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/4291 E.  ,  2020/1747 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4291
Karar No:2020/1747

TEMYİZ EDEN (DAVALI): Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI): … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davalı TEİAŞ Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Mayıs 2014 dönemine ilişkin 23/07/2014 tarih ve 362308 sayılı sistem kullanım ceza faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5326 sayılı Kanun’un idarî yaptırım uygulanan bu fiili tanımlayan bir maddesi bulunmadığı gibi, kanunda bu yönde bir fiile yaptırım uygulanması gerektiğine ilişkin idarece içi doldurulabilecek bir düzenleme de bulunmadığı; ayrıca, fiilin işlenmesi durumunda uygulanacak yaptırımın ancak kanunla belirlenmesi gerektiğine ilişkin 5326 sayılı Kanun’da yer alan kurala rağmen böyle bir kanun hükmü de bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare tarafından hukuken geçerli bir dayanağı olmadan davacı şirkete idarî para cezası uygulamasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı ile aralarında sistem kullanım anlaşması ile sözleşme ilişkisi kurulduğu, bu nedenle uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin adlî yargı olduğu, davacı ile imzalanan sistem kullanım anlaşmasının cezaî şarta ilişkin maddenin davacı tarafından ihlâl edildiği, sistem kullanım anlaşmalarında uyarı müessesesi bulunmaması halinde cezaî şartın Mahkemeler tarafından hukuka uygun olarak değerlendirildiği, dava konusu işlemin sebebi olan ihlâlin ise bu durumlar arasında yer almadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, uyuşmazlığın çözüm yerinin idarî yargı olduğu, sistem kullanım ceza faturasının yasal dayanağının bulunmadığı, davalı idarenin idarî para cezası verme yetkisine sahip olmadığı, idarî para cezası şeklinde uygulanan yaptırımın cezaî şart olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının Daire kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. maddesinde, “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin, iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” kuralının cezaî şart uygulanması gereken ihlâl olarak tanımlandığı, söz konusu ihlâlin işlendiğinden bahisle Mayıs 2014 dönemine ilişkin 60.582,32-TL tutarındaki sistem kullanım ceza faturasının düzenlendiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, “Ek-5 Bölüm 1’de yer alan standart planlama verileri ile iletim sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizata ilişkin bilgilerin tüzel kişi tarafından TEİAŞ’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması TEİAŞ tarafından tüzel kişiye önerilir. TEİAŞ’ın bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması önerisini yapabilmesi için ek bilgiye ihtiyaç duyması hâlinde, Ek-5 Bölüm 2’de yer alan ayrıntılı planlama verileri de tüzel kişiden talep edilebilir. Bu hâllerde TEİAŞ tarafından bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasının önerilmesine ilişkin süre doksan gün olarak uygulanır. Tüzel kişi TEİAŞ’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
Tarafların mutabakatı hâlinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. TEİAŞ ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, ihtilaflar Kanunun ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
İletim sistemine hâlihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından TEİAŞ’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır” kuralına; Geçici 6. maddesinde ise, “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla iletim sistemini kullanmakta olan ya da iletim sistemine bağlantısı olan kullanıcılar ile TEİAŞ arasında Bağlantı ve/veya Sistem Kullanım Anlaşması, 01 Kasım 2003 tarihine kadar imzalanır.” kuralına yer verilmiştir.
Mülga Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ’in “İletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmaları ile enterkonneksiyon kullanım anlaşmaları” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında, iletim sistemi ve/veya enterkonneksiyon kullanıcılarının, TEİAŞ ile Ek-1’de yer alan anlaşmaları yapacağı, iletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmalarına ilişkin başvuruların, Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı, bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşması başvurularının eşzamanlı olarak ve üretim faaliyetinde bulunacak tüzel kişiler açısından lisansa dercedilen inşaat öncesi süre bitmeden önce yapılacağı, iletim sistemini kullanarak, elektrik enerjisi ithalatı ve/veya ihracatı faaliyetinde bulunmak isteyen toptan satış lisansı sahibi tüzel kişilerin başvurularının, Elektrik Piyasası İthalat ve İhracat Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı; ikinci fıkrasında, bağlantı, sistem kullanım ve/veya enterkonneksiyon kullanımına ilişkin olarak TEİAŞ ile iletim sistemi kullanıcısı ve/veya enterkonneksiyon kullanıcısı arasında, bu Tebliğ uyarınca TEİAŞ tarafından hazırlanan ve Kurul tarafından onaylanan standart anlaşmaların kullanılacağı, bu anlaşmaların genel hükümlerinde, Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, bağlantı anlaşmasında fiziki bağlantıya ilişkin termin programının, sistem kullanım anlaşmasında iletim sisteminin kullanılmaya başlanması için öngörülen tarihin yer alacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin TEİAŞ ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerekmektedir. Davacı şirket ile TEİAŞ arasında 31/03/2010 tarihinden itibaren Sistem Kullanım Anlaşmaları’nın imzalandığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, dava konusu faturasının ekinde yer alan muhteviyat çizelgesinde Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. maddesindeki cezaî şarta ilave olarak, kullanıcı tarafından TEİAŞ’a ödenmesi gereken ceza kısmında “28/05/2014 tarih ve 29103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliği kapsamında cezai işlem Geçici 7. madde uyarınca değerlendirmeye alınmıştır.” notu yer almış, uygulanacak oran ise %20 olarak belirtilmiştir.
Buna göre, dava konusu ceza faturası hesaplamasının Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. maddesinde belirlendiği şekli olan “kullanıcının o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 0,5″ine ilave olarak Elektrik Şebeke Yönetmeliğinin Geçici 7. maddesi doğrultusunda %20 oranı da dikkate alınarak yapıldığı anlaşılmaktadır.
28/05/2014 tarih ve 29013 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin “Reaktif enerji cezası” başlıklı Geçici 7. maddesinde, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişiler tarafından, aylık olarak sistemden çekilen endüktif veya sisteme verilen kapasitif reaktif enerjinin aktif enerjiye oranının, 14. maddede düzenlenen oranları aşması durumuna ilişkin olarak, bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında Kurul Kararı ile gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, reaktif enerji kullanım oranı 14. maddeye göre değerlendirilir ve ihlal tespiti durumunda kullanıcılara o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %20’si oranında ceza uygulanır.” kuralına yer verilmiş olmakla birlikte, Dairemizin 18/02/2015 tarih ve E:2014/2924 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına, 15/11/2018 tarih ve K:2018/3202 sayılı kararla iptaline karar verilmiş olup, Yönetmelik düzenlemesinin iptali ile birlikte hukukî sonuçlarının da ortadan kalkacağı tabiidir.
Bu durumda, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olan “reaktif enerji sınır değerlerini aşan kullanıcılar aleyhine yaptırım uygulanmasına” ilişkin olarak iptal edilmiş Yönetmelik düzenlemesine göre hareket edilemeyeceği anlaşıldığından, mevcut sistem kullanım anlaşması hükümlerinin esas alınması gerekmektedir.
Öte yandan, her ne kadar, dava konusu ceza faturası muhteviyatında cezanın bir kısmının mevcut sistem kullanım anlaşması esaslarına göre hesaplandığı anlaşılsa da, cezaların tüm ay için sözleşmeye uygun olarak hesaplanması gerekmektedir.
Bu itibarla, yürütmesinin durdurulmasına ve akabinde iptaline karar verilen Yönetmelik kuralına göre düzenlenmiş dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.