Danıştay Kararı 13. Daire 2016/3783 E. 2020/3897 K. 24.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/3783 E.  ,  2020/3897 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3783
Karar No:2020/3897

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … A.Ş. (…) Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Elektrik Dağıtım A.Ş.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davalı … Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Ağustos 2010 dönemine ilişkin 29/04/2013 tarih ve 079363 sayılı sistem kullanım ceza faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 28/05/2014 tarih ve 29013 (Mükerrer) sayılı (Mahkeme kararında sehven 10/11/2014 tarih ve 25632 sayılı yazılan) Resmi Gazete’de yayımlanan “Elektrik İletim Sistemi Arz Güvenliği ve Kalitesi Yönetmeliği”nin 14. maddesi ile iletim hattının kullanımı ile ilgili mevcut kuralların tamamen değiştiği, sistem kullanım anlaşmasındaki ihlâllere ilişkin ölçüm konusunda saatlik uygulamanın yürürlükten kaldırılarak aylık ölçüm uygulamasının getirildiği, her bir sayaçta ölçüm yapılması uygulamasına son verilerek, sınır değerin aşılmasının sayaçların toplam değeri üzerinden tespit edileceğinin düzenlendiği, kullanıcının ilgili aydaki tüketiminin kendisine sağlanan kapasiteden %5 düşük olması durumunda sınır değerleri aşması hâlinde dahî ceza verilmeyeceği yönünden yeni ve lehe düzenlemeler getirildiği, yeni düzenlemeler nedeniyle, davacı ile davalı idare arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasının reaktif enerji ile ilgili her bir sayaç için ayrı ayrı ve saatlik ölçüm uygulanmasını esas alan cezaî şart kuralının uygulanma imkânının kalmadığı, dava konusu işlemde belirtilen lehe düzenleme nedeniyle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi gerektiği, davacı ile aralarında sistem kullanım anlaşması ile sözleşme ilişkisi kurulduğu, davacı ile imzalanan sistem kullanım anlaşmasının cezaî şarta ilişkin maddenin davacı tarafından ihlâl edildiği, bu nedenle tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, derdest davanın ortaya çıkmasının yasal zorunluluktan kaynaklandığı, Yönetmelik’teki yeni ve lehe düzenlemeler nedeniyle mevcut sistem kullanım anlaşmasında yer alan cezai şart düzenlemesine dayanılarak ceza verilmesinin mümkün olmadığı, davalı idarenin idarî para cezası verme yetkisine sahip olmadığı, idarî para cezası şeklinde uygulanan yaptırımın cezaî şart olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının Daire kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
USÛL YÖNÜNDEN:
Konusu, sebebi ve tarafları işbu dava ile aynı olduğu iddia edilen … İdare Mahkemesi’nin E:… esasına kayıtlı davanın (11/07/2013 tarihinde) temyize konu işbu davadan sonra açıldığı anlaşılmış olup, davalı idarenin derdestlik itirazı geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Sistem Kullanım Anlaşması’nın 10. maddesinde, “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin, iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” kuralının cezaî şart uygulanması gereken ihlâl olarak tanımlandığı, söz konusu ihlâlin işlendiğinden bahisle Ağustos 2010 dönemine ilişkin 243.263,34-TL tutarındaki sistem kullanım ceza faturasının düzenlendiği ve bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
22/01/2003 tarih ve 25001 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan mülga Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nin 8. maddesinde, “Ek-5 Bölüm 1’de yer alan standart planlama verileri ile iletim sistemine bağlanacak tesis ve/veya teçhizata ilişkin bilgilerin tüzel kişi tarafından …’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması … tarafından tüzel kişiye önerilir. …’ın bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması önerisini yapabilmesi için ek bilgiye ihtiyaç duyması hâlinde, Ek-5 Bölüm 2’de yer alan ayrıntılı planlama verileri de tüzel kişiden talep edilebilir. Bu hâllerde … tarafından bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasının önerilmesine ilişkin süre doksan gün olarak uygulanır. Tüzel kişi …’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
Tarafların mutabakatı hâlinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. … ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, ihtilaflar Kanunun ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
İletim sistemine hâlihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından …’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır” kuralına; Geçici 6. maddesinde ise, “Bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibarıyla iletim sistemini kullanmakta olan ya da iletim sistemine bağlantısı olan kullanıcılar ile … arasında Bağlantı ve/veya Sistem Kullanım Anlaşması, 01 Kasım 2003 tarihine kadar imzalanır.” kuralına yer verilmiştir.
Mülga Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ’in “İletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmaları ile enterkonneksiyon kullanım anlaşmaları” başlıklı 4. maddesinin birinci fıkrasında, iletim sistemi ve/veya enterkonneksiyon kullanıcılarının, … ile Ek-1’de yer alan anlaşmaları yapacağı, iletim sistemine bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmalarına ilişkin başvuruların, Elektrik Piyasası Şebeke Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı, bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşması başvurularının eşzamanlı olarak ve üretim faaliyetinde bulunacak tüzel kişiler açısından lisansa dercedilen inşaat öncesi süre bitmeden önce yapılacağı, iletim sistemini kullanarak, elektrik enerjisi ithalatı ve/veya ihracatı faaliyetinde bulunmak isteyen toptan satış lisansı sahibi tüzel kişilerin başvurularının, Elektrik Piyasası İthalat ve İhracat Yönetmeliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre yapılacağı; ikinci fıkrasında, bağlantı, sistem kullanım ve/veya enterkonneksiyon kullanımına ilişkin olarak … ile iletim sistemi kullanıcısı ve/veya enterkonneksiyon kullanıcısı arasında, bu Tebliğ uyarınca … tarafından hazırlanan ve Kurul tarafından onaylanan standart anlaşmaların kullanılacağı, bu anlaşmaların genel hükümlerinde, Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamayacağı, bağlantı anlaşmasında fiziki bağlantıya ilişkin termin programının, sistem kullanım anlaşmasında iletim sisteminin kullanılmaya başlanması için öngörülen tarihin yer alacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Elektrik dağıtım faaliyetinde bulunan şirketlerin … ile Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması olmak üzere iki anlaşma imzalaması gerekmektedir. Davacı şirket ile … arasında 13/04/2010 tarihinden itibaren Sistem Kullanım Anlaşmaları’nın imzalandığı anlaşılmaktadır.
Sistem Kullanım Anlaşması’nda tarafların hak ve yükümlülüklerinin yanı sıra sistemi kullanan müşterinin anlaşmaya aykırı davranması durumunda ödemesi gereken cezaî şart da düzenlenmektedir. Nitekim, Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde, kullanıcının ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlâl etmesi ve söz konusu ihlâli …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirmemesi durumunda …’ın maddede belirtilen cezaları uygulayacağı belirtilmiş; maddede “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin, iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” hükmü ihlâl olarak tanımlanarak, bu ihlâl için “kullanıcının o ayki Sistem Kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %50’si oranında ceza uygulanır. Ceza 00:00-24:00 saatleri arasında bir defadan fazla uygulanmayacaktır.” cezaî şartı öngörülmüştür.
Bu durumda, Sistem Kullanım Anlaşması’nda belirtilen cezaî şartın uygulanabilir hâle gelebilmesi için, söz konusu ihlâlin …’ın uyarısına rağmen uyarıda belirtilen süre içinde sona erdirilmemesinin gerektiği, madde metninde uyarı müessesesinin Sistem Kullanım Anlaşması’nda yer alan kurallardan herhangi birinin ihlâli durumunda işletileceğinde şüphe bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Ağustos 2010 döneminde yürürlükte bulunan Sistem Kullanım Anlaşmaları’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 10. maddesinde belirtilen ihlâlin karşılığında cezaî şartın uygulanabilmesi için uyarı müessesesinin ön şart olarak belirtildiği, ancak … tarafından davacı şirketin ihlâline ilişkin herhangi bir uyarıda bulunulmadığı anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirket ile … arasında akdedilen Sistem Kullanım Anlaşmasında açıkça belirtilmesine rağmen davacıya herhangi bir uyarı yapılmadan doğrudan cezaî şart uygulanmasının hukuka aykırı olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 24/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.