Danıştay Kararı 13. Daire 2016/3726 E. 2020/1316 K. 10.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/3726 E.  ,  2020/1316 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3726
Karar No:2020/1316

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
KARŞI TARAF (DAVACI):
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Ekim 2014 döneminde ilişkin olarak, “Kullanıcının bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açması” ve “İletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” şeklinde tanımlanan ihlaller nedeniyle hakkında düzenlenen tarihli ve …-TL tutarlı ceza faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; üst hukuk normlarında “iletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enejinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” kuralının ihlal edilmesi halinde idari yaptırım uygulanacağına dair bir düzenleme bulunmadığı, niteliği itibariyle idari sözleşme olan Sistem Kullanım Anlaşması hükümleri uygulanmak suretiyle davacı şirkete hukuken geçerli bir dayanağı olmadan cezaî şart uygulandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, reaktif enerji sınır değerleri aşım ihlaline ilişkin düzenlenen sistem kullanım ceza faturasının 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin geçici 7. maddesi uyarınca aylık olarak düzenlendiği, ceza faturası bir cezai şart olduğu, amacının iletim sistemine verilen maddi zararın karşılanması olduğu, dava konusu cezai şart faturasının, davacı şirket ile imzalanan ve yürürlükte bulunan sistem kullanım anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesi uyarınca düzenlendiği, bu anlaşmaların genel hükümlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu onayı ile yürürlüğe girdiği, hazırlık sürecinde dağıtım ve üretim şirketlerinin görüş ve önerilerinin dikkate alındığı, anlaşmaların tek taraflı olarak kendilerince hazırlandığı iddiasının doğru olmadığı, ayrıca davacı şirketin dağıtım sistemi kullanıcıları ile aynı nitelikteki anlaşmaları imzaladığı, muhteviyat tablolarında ihlallere ve ceza miktarının hesaplanmasına ilişkin detayların yer aldığı, Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca sayaçların … Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) vasıtasıyla okunduğu, OSOS web arayüzünde dağıtım şirketlerinin sayaç değerlerini görebildiği, hesaplama ve kontrol yapabildiği, dağıtıcıların reaktif cezaya girip girmediklerini kontrol ederek gerekli teddbirleri alabileceği, fider açma tutanaklarının davacı şirketin yetkilisi huzurunda imzalandığı, paralel açmaların cezaya esas fider açma sayısı olarak kabul edilmediği, davacının dağıtım bölgesindeki güç trafolarının yüklenmelerinin sürekli takip edildiği ve ihtiyaç halinde trafo ilavesi veya güç artırımına gidildiği, gerilim düşümünün sebebinin dağıtım fiderlerindeki çok sayıda motorun aynı anda devreye girip çıkmaları ve bu fiderlerin çok uzun olmaları olduğu, gerilim düşümlerini önleyici ilave yatırımlar yapıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, usul yönünden; davanın süresinde açıldığı, esas yönünden; sistem kullanım anlaşmasının sözleşme serbestisi kapsamında imzalanmadığı, anlaşmaların … tarafından hazırlandığı, EPDK tarafından onaylandığı, bu anlaşmaları imzalamaya mecbur kalındığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereği, bir fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarının mutlaka kanunla belirlenmesi gerektiği, somut olayda ihlal olarak belirtilen cezaya dayanak fiilin işlenmesi halinde hangi cezanın verileceğine ilişkin herhangi bir kanun hükmünün bulunmadığı, Anayasanın 73. maddesi gereği de, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, yasada yer almayan, tarif edilmeyen ve müeyyide öngörülmeyen bir cezai yaptırımın yönetmelik veya tebliğ ile düzenlenemeyeceği gibi kurul kararı veya yöntem bildirimiyle düzenlenmesinin de mümkün olmadığı, anlaşmanın mevcut durum ve mahalli şartları yansıtmaddığı, tesislerin gerçek durumunun gözetilmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının Dairemiz kararında belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Elektrik dağıtım lisansı sahibi davacı şirket ile … arasında imzalanan İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 9. maddesinde, “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında 4 (dört) veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması” ve “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” cezaî şart uygulanmasını gerektiren ihlâller arasında sayılmış, belirtilen kuralları ihlâl ettiğinden bahisle davacı hakkında Ekim 2014 dönemine ilişkin …-TL tutarındaki sistem kullanım ceza faturası düzenlenmiş, söz konusu ceza faturasının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olduğu; 2. maddesinde, bu Kanunun; elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, ithalat ve ihracatı, piyasa işletimi ile bu faaliyetlerle ilişkili tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini kapsadığı; 3. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında, bağlantı anlaşmasının, bir üretim şirketi, dağıtım şirketi ya da tüketicinin iletim sistemine ya da dağıtım sistemine bağlantı yapması için yapılan genel ve özel hükümleri içeren anlaşmayı; sistem kullanım anlaşmasının, bir üretim şirketi, tedarik lisansı sahibi şirket veya tüketicinin iletim sistemini ya da dağıtım sistemini kullanımına ilişkin genel hükümleri ve ilgili kullanıcıya özgü koşul ve hükümleri içeren anlaşmayı ifade edeceği; 5. maddesinin birinci fıkrasında, lisans sahibi tüzel kişilerin lisansları kapsamında sahip oldukları haklarına ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
6446 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve 28/05/2014 tarih ve 29013 (Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin “Reaktif enerjinin kompanzasyonu” başlıklı 14. maddesinde, “(1) İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişiler tarafından; aylık olarak sistemden çekilen endüktif reaktif enerjinin sistemden çekilen aktif enerjiye oranı yüzde yirmiyi, aylık olarak sisteme verilen kapasitif reaktif enerjinin sistemden çekilen aktif enerjiye oranı ise yüzde onbeşi geçemez. (…)
(4) Reaktif enerjiye ilişkin olarak birinci fıkrada belirtilen oranlara uyulmaması durumunda, kullanıcılara uygulanacak yaptırımlar bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenir.” kuralı yer almıştır.
Anılan Yönetmeliğin “Bağlantı anlaşması, sistem kullanım anlaşması ve yan hizmet anlaşması” başlıklı 36. maddesinde, “(1) Tüzel kişi tarafından üretim lisansının …’a verildiği tarihten itibaren altmış gün içerisinde bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması … tarafından tüzel kişiye önerilir. … Tüzel kişi …’ın anlaşma önerisine otuz gün içerisinde yazılı yanıt verir.
(2) Tarafların mutabakatı hâlinde bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin hüküm ve şartları içeren bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması imzalanır. … ve lisans sahibi tüzel kişinin, bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, ihtilaflar Kanunun ve tarafların ilgili lisanslarının hükümlerine göre Kurum tarafından çözüme kavuşturulur ve konu hakkında alınan Kurul kararları bağlayıcıdır.
(3) İletim sistemine halihazırda bağlı olan üretim tesisleri ile bağlantı ve/veya sistem kullanımına ilişkin olarak üretim tesisleri dışında gerçek ve tüzel kişiler tarafından …’a yapılan diğer başvurularda da aynı süreç uygulanır.” kurallarına yer verilmiştir.
Ayrıca, 15/03/2012 tarih ve 3735 sayılı Kurul kararıyla onaylanan ve 29/03/2012 tarihli, 28248 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren standart nitelikteki “Sistem Kullanım Anlaşması” örneğinin “Anlaşmanın Yenilenmesi, Ek Protokoller/Ek Sözleşmeler” başlıklı 10. maddesinde, bu anlaşmanın birinci bölümünde yer alan genel hükümlerin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile değiştirilebileceği; “
Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 13. maddesinde, … ile kullanıcının bu anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, tarafların, anlaşmazlığın çözümü konusunda Kuruma yazılı olarak başvuruda bulunabileceği kuralı yer almıştır.
Davacı ile … arasından imzalanan İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. maddesinde, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” ihlâl olarak tanımlanmış, bu ihlâlin karşılığı olarak kullanıcının o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 0,5’i oranında ceza uygulanacağı, cezanın her uzlaştırma periyodu için yapılacak ölçümlerin sonucuna göre 00.00-24.00 saatleri arasında bir defadan fazla uygulanmayacağı ve … tarafından sistem ihtiyacı için konulan kapasitör fider sayaç değerlerinin ölçümlere dâhil edilmeyeceği belirtilmiş; 15. maddesinde ise, anlaşmanın yürürlük tarihinden sonraki mevzuat değişikliklerinin taraflar için bağlayıcı olacağı ifade edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava konusu fatura ekinde yer alan reaktif kapasite aşımı ihlaline ilişkin muhteviyat çizelgelerinde Sistem Kullanım Anlaşmasından farklı olarak, kullanıcı tarafından …’a ödenmesi gereken ceza kısmında “28/05/2014 tarih ve 29103 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliği kapsamında cezai işlem Geçici 7. madde uyarınca değerlendirmeye alınmıştır.” notu yer almış, uygulanacak oran ise %20 olarak belirtilmiştir.
Buna göre, dava konusu faturalarda, Sistem Kullanım Anlaşması’nın 9. maddesinde belirlendiği şekliyle, kullanıcının o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin % 0,5’i üzerinden değil, Elektrik Şebeke Yönetmeliğinin Geçici 7. maddesi uyarınca %20’si üzerinden hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin “Reaktif enerji cezası” başlıklı Geçici 7. maddesinde, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişiler tarafından, aylık olarak sistemden çekilen endüktif veya sisteme verilen kapasitif reaktif enerjinin aktif enerjiye oranının, 14. maddede düzenlenen oranları aşması durumuna ilişkin olarak, bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında Kurul Kararı ile gerekli düzenlemeler yapılıncaya kadar, reaktif enerji kullanım oranı 14. maddeye göre değerlendirilir ve ihlal tespiti durumunda kullanıcılara o ayki sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %20’si oranında ceza uygulanır.” kuralına yer verilmiş olmakla birlikte, Dairemizin 18/02/2015 tarih ve E:2014/2924 sayılı kararıyla anılan düzenlemenin yürütmesinin durdurulmasına, 15/11/2018 tarih ve K:2018/3202 sayılı kararıyla da iptaline karar verilmiş olup, anılan düzenlemenin iptali ile birlikte hukukî sonuçlarının da ortadan kalkacağı tabiidir.
Bu durumda, sözleşmeden kaynaklanan bir cezaî şart niteliğinde olan “reaktif enerji sınır değerlerini aşan kullanıcılar aleyhine yaptırım uygulanmasına” ilişkin olarak iptal edilmiş Yönetmelik düzenlemesine göre hareket edilemeyeceği, mevcut sözleşme hükümlerinin esas alınması gerektiği açıktır.
Öte yandan, “bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açması” ihlallerine ilişkin cezaların mevcut sözleşme esaslarına göre hesaplandığı ve hukuka aykırı olmadığı anlaşılmakla birlikte, dava konusu ceza faturasının bir bütün olarak “Ekim 2014 dönemi Sistem Kullanım Ceza Ücreti”ne ilişkin tutarı içerdiği, konusunun ve içeriğinin ayrılamadığı görüldüğünden, faturanın tümüyle iptal edilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu ceza faturasında hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki temyize konu Mahkeme kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.