Danıştay Kararı 13. Daire 2016/3422 E. 2020/1315 K. 10.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/3422 E.  ,  2020/1315 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/3422
Karar No:2020/1315

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
KARŞI TARAF (DAVACI):
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Kasım 2013 dönemine ilişkin olarak, “Kullanıcının bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açması” ve “İletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” şeklinde tanımlanan ihlaller nedeniyle hakkında düzenlenen tarihli ve -TL tutarlı ceza faturasının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5326 sayılı Kanun’un ilgili düzenlemeleri gereğince idarî yaptırım uygulanan fiili tanımlayan bir kanun maddesi bulunmadığı gibi, kanunda bu yönde bir fiile yaptırım uygulanması gerektiğine ilişkin idarece içi doldurulabilecek bir düzenleme de bulunmadığı; ayrıca, fiilin işlenmesi durumunda uygulanacak yaptırımın ancak kanunla belirlenmesi gerektiğine ilişkin 5326 sayılı Kanun’da yer alan kurala rağmen böyle bir kanun hükmü de bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare tarafından hukuken geçerli bir dayanağı olmadan davacı şirkete idarî para cezası uygulanmasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, usul yönünden; davanın süre aşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiği, esas yönünden; reaktif enerji sınır değerleri aşım ihlaline ilişkin düzenlenen sistem kullanım ceza faturasının 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin geçici 7. maddesi uyarınca aylık olarak düzenlendiği, ceza faturası bir cezai şart olduğu, amacının iletim sistemine verilen maddi zararın karşılanması olduğu, dava konusu cezai şart faturasının, davacı şirket ile imzalanan ve yürürlükte bulunan sistem kullanım anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesi uyarınca düzenlendiği, bu anlaşmaların genel hükümlerinin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu onayı ile yürürlüğe girdiği, hazırlık sürecinde dağıtım ve üretim şirketlerinin görüş ve önerilerinin dikkate alındığı, anlaşmaların tek taraflı olarak kendilerince hazırlandığı iddiasının doğru olmadığı, ayrıca davacı şirketin dağıtım sistemi kullanıcıları ile aynı nitelikteki anlaşmaları imzaladığı, muhteviyat tablolarında ihlallere ve ceza miktarının hesaplanmasına ilişkin detayların yer aldığı, Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği uyarınca sayaçların … Otomatik Sayaç Okuma Sistemi (OSOS) vasıtasıyla okunduğu, OSOS web arayüzünde dağıtım şirketlerinin sayaç değerlerini görebildiği, hesaplama ve kontrol yapabildiği, dağıtıcıların reaktif cezaya girip girmediklerini kontrol ederek gerekli teddbirleri alabileceği, fider açma tutanaklarının davacı şirketin yetkilisi huzurunda imzalandığı, paralel açmaların cezaya esas fider açma sayısı olarak kabul edilmediği, davacının dağıtım bölgesindeki güç trafolarının yüklenmelerinin sürekli takip edildiği ve ihtiyaç halinde trafo ilavesi veya güç artırımına gidildiği, gerilim düşümünün sebebinin dağıtım fiderlerindeki çok sayıda motorun aynı anda devreye girip çıkmaları ve bu fiderlerin çok uzun olmaları olduğu, gerilim düşümlerini önleyici ilave yatırımlar yapıldığı, tüketicilerin şebekeden çektikleri alternatif akımın, biri aktif diğeri de reaktif akım olmak üzere iki bileşenden oluştuğu, alternatif akımın meydana getirdiği aktif gücün tüketici tarafından faydalı hale getirilmesine rağmen reaktif akımın meydana getirdiği gücün faydalı güce çevrilemediği, reaktif enerjinin hatlarda taşınmasının elektrik iletim hizmetinin kalite ve verimliliğini düşürdüğü, reaktif enerjinin tüketildiği yerde üretilmesi gerektiği, reaktif gücün şebeke yerine yük yakınında ve tesis içerisinde bulunan güç kondansatörlerinden sağlandığı (reaktif güç kompanzasyonu), tesislere kompanzasyon yapılarak güç faktörünün iyileştirilmesinin gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, usul yönünden; davanın süresinde açıldığı, esas yönünden; sistem kullanım anlaşmasının sözleşme serbestisi kapsamında imzalanmadığı, anlaşmaların … tarafından hazırlandığı, EPDK tarafından onaylandığı, bu anlaşmaları imzalamaya mecbur kalındığı, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu gereği, bir fiil nedeniyle uygulanacak yaptırımın türü, süresi ve miktarının mutlaka kanunla belirlenmesi gerektiği, somut olayda ihlal olarak belirtilen cezaya dayanak fiilin işlenmesi halinde hangi cezanın verileceğine ilişkin herhangi bir kanun hükmünün bulunmadığı, Anayasanın 73. maddesi gereği de, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, yasada yer almayan, tarif edilmeyen ve müeyyide öngörülmeyen bir cezai yaptırımın yönetmelik veya tebliğ ile düzenlenemeyeceği gibi kurul kararı veya yöntem bildirimiyle düzenlenmesinin de mümkün olmadığı, anlaşmanın mevcut durum ve mahalli şartları yansıtmadığı, tesislerin gerçek durumunun gözetilmediği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Davalı idarenin süre aşımı itirazı geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi.
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Elektrik dağıtım lisansı sahibi davacı şirket ile … arasında imzalanan İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşması’nın “Cezaî Şartlar” başlıklı 9. maddesinde, “… tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00.00-24.00 saatleri arasında 4 (dört) veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması” ve “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” cezaî şart uygulanmasını gerektiren ihlâller arasında sayılmış, belirtilen kuralları ihlal ettiğinden bahisle davacı hakkında Kasım 2013 dönemine ilişkin -TL tutarındaki sistem kullanım ceza faturası düzenlenmiş, söz konusu ceza faturasının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin yapılmasının sağlanması olduğu; 2. maddesinde, bu Kanunun; elektrik üretimi, iletimi, dağıtımı, toptan veya perakende satışı, ithalat ve ihracatı, piyasa işletimi ile bu faaliyetlerle ilişkili tüm gerçek ve tüzel kişilerin hak ve yükümlülüklerini kapsadığı; 3. maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında, bağlantı anlaşmasının, bir üretim şirketi, dağıtım şirketi ya da tüketicinin iletim sistemine ya da dağıtım sistemine bağlantı yapması için yapılan genel ve özel hükümleri içeren anlaşmayı; sistem kullanım anlaşmasının, bir üretim şirketi, tedarik lisansı sahibi şirket veya tüketicinin iletim sistemini ya da dağıtım sistemini kullanımına ilişkin genel hükümleri ve ilgili kullanıcıya özgü koşul ve hükümleri içeren anlaşmayı ifade edeceği; 5. maddesinin birinci fıkrasında, lisans sahibi tüzel kişilerin lisansları kapsamında sahip oldukları haklarına ve yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenleneceği kurala bağlanmıştır.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 30. maddesiyle başlığı “Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” olarak değiştirilen 4628 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan mülga Elektrik İletim Sistemi Arz Güvenilirliği ve Kalitesi Yönetmeliği’nin 23/10/2010 tarih ve 27738 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 11. maddesinde, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişiler tarafından; iletim sistemine bağlantıyla ilgili her bir ölçüm noktasında ve her bir uzlaşma periyodunda, sistemden çekilen endüktif reaktif enerjinin sistemden çekilen aktif enerjiye oranı yüzde yirmiyi, sisteme verilen kapasitif reaktif enerjinin sistemden çekilen aktif enerjiye oranı ise yüzde onbeşi geçemez. Bu oranlar … tarafından uygun görülen iletim sistemine bağlı tüketiciler için farklı olarak uygulanabilir.
İletim sisteminin her bir ölçüm noktasında öngörülen orana uyulmaması durumunda kullanıcılara uygulanacak yaptırımlar bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında düzenlenir. … tarafından iletim sistemine bağlı tüketicilere farklı oranlar uygulanmasının uygun görülmesi hâlinde, buna ilişkin uygulanacak oranlar, yaptırımlar ve diğer hükümler bağlantı ve sistem kullanım anlaşmalarında ayrıca özel hükümler olarak düzenlenir.
Oranların kontrolü ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde yapılır.” kuralı yer almıştır.
Davacı şirket ile … arasında imzalanan Sistem Kullanım Anlaşmaları’nın “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesinde; kullanıcının, ilgili mevzuat, taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşması ve bu anlaşma hükümlerinin herhangi birini ihlal etmesi durumunda, …’ın, maddede belirtilen cezai şartları uygulayacağı, … tesislerinde kullanıcının bağlı olduğu fidere 00:00-24:00 saatleri arasında 4 (dört) veya daha fazla arıza intikal ederek kesicinin açması durumunda, 00:00-24:00 saatleri arasındaki her 4 açma için, içinde bulunulan aya ait sistem kullanım fiyatına göre hesaplanan bedelin %1’i oranında; günde 4 (dört) ve katlarında açma olmasa dahi aylık toplamda 20’nin (yirmi) üzerinde açma olursa, bu miktarın aşıldığı her bir açma için kullanıcıya, içinde bulunulan aya ait Sistem Kullanım Fiyatına göre hesaplanan bedelin %0,2’si oranında ceza uygulanacağı; iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması durumunda, kullanıcının o ayki Sistem Kullanım Fiyatına göre hesaplanan bedelin %0,5’i oranında ceza uygulanacağı, 10. maddesinin son fıkrasında, bu anlaşmanın birinci bölümünde yer alan genel hükümlerin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararı ile değiştirilebileceği, “
Anlaşmazlıkların Çözümü” başlıklı 13. maddesinde; … ile kullanıcının bu anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları hâlinde, tarafların, anlaşmazlığın çözümü konusunda Kuruma yazılı olarak başvuruda bulunabileceği ifade edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden, elektrik iletim hizmetinin tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olduğu, bu hizmetin bir yasal tekel olan … tarafından gerçekleştirildiği, iletim hizmetinin elektrik dağıtım şirketleri açısından zorunlu unsur niteliğinde olduğu ve bu hizmetin bir kamu tüzel kişisi olan … ile dağıtım şirketleri arasında akdedilen sistem kullanım ve bağlantı anlaşmaları imzalanarak gerçekleştirildiği, anlaşmaların bir kamu hizmetinin ifası amacıyla akdedildiği, … tarafından hazırlanan, EPDK tarafından onaylanan ve dağıtım şirketi tarafından lisansına konu faaliyeti yürütebilmesi açısından idarî sözleşme niteliğinde olduğu anlaşılan bu anlaşmaların imzalanmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı şirket ile davalı … arasında iletim sistemini kullanması için trafo merkezi bazında İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşmalarının imzalandığı, anlaşmada tarafların hak ve yükümlülüklerinin yanı sıra sistemin anlaşmaya aykırı kullanılması durumunda tâbi olunacak cezaî şartların da düzenlendiği ve anlaşmanın cezaî şartlara ilişkin maddelerinin işlem tarihinde yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İletim Sistemi Sistem Kullanım Anlaşmalarının “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesinde tanımlanan “bağlı olduğu fidere arıza intikal ederek kesicinin açması” ve “iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” ihlallerinin faturaya konu Kasım 2013 döneminde gerçekleşmiş olduğu ve ceza miktarının taraflar arasında imzalanmış olan ve yürürlükte bulunan anlaşmaya uygun olarak hesaplanmış olduğu anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.