Danıştay Kararı 13. Daire 2016/253 E. 2016/694 K. 15.03.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/253 E.  ,  2016/694 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/253
Karar No:2016/694

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının; ödeme emrinin zamanaşımı süresi dolduktan sonra tebliğ edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi nin Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete lisans almaksızın akaryakıt satışı yaptığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca verilen idari para cezasının tahsili amacıyla düzenlenen 50.000.-TL tutarındaki 17.12.2014 tarih ve 2014/260 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketin lisans almaksızın akaryakıt satışı yaptığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca 20.10.2005 tarih ve 565/221 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararıyla idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 14.02.2007 tarih ve E:2006/395, K:2007/714 sayılı kararı ile reddedildiği, anılan kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine idari para cezasının tahsili amacıyla dava konusu ödeme emrinin tesis edildiği dikkate alınarak, kesinleşmiş kamu alacağının tahsili amacıyla kesinleşme tarihini izleyen takvim yılından itibaren yedi yıl içerisinde idari para cezasının tahsiline ilişkin düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102. maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur.” hükmü yer almaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Yerine getirme zamanaşımı” başlıklı 21. maddesinde; yerine getirme zamanaşımının dolması hâlinde idarî para cezasına veya mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin kararın artık yerine getirilemeyeceği, bu sürenin Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi hâlinde yedi yıl olduğu, zamanaşımı süresinin kararın kesinleşmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı şirketin lisans almaksızın akaryakıt satışı yaptığından bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca 20.10.2005 tarih ve 565/221 sayılı Kurul kararıyla idari para cezası ile cezalandırıldığı, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın Danıştay Onüçnücü Dairesi’nin 14.02.2007 tarih ve E:2006/395, K:2007/714 sayılı kararı ile reddedildiği, bu kararın temyiz edilmeyerek 17.03.2007 tarihinde kesinleştiği, kesinleşen bu karar sonucunda davalı idarenin düzenlediği 17.12.2014 tarihli ve 20141208665030000260 sayılı ödeme emrinin 18.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı tarafından zamanaşımı iddiasıyla dava konusu ödeme emrinin iptalinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta; idarî para cezalarının yerine getirilmesine ilişkin zamanaşımı kurallarını düzenleyen 5326 sayılı Kanun’un 21. maddesinde Ellibin Türk Lirası veya daha fazla idarî para cezasına karar verilmesi halinde, bu kararların kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 7 (yedi) yıl içerisinde yerine getirilmesi gerektiği, zamanaşımı süresi dolduktan sonra idari para cezasına ilişkin kararın uygulanamayacağı belirtilmekte olup; 17.03.2007 tarihinde kesinleşen idarî para cezasına ilişkin yedi (7) yıl olan zamanaşımı süresinin 01.01.2008 tarihinde başladığı ve 31.12.2014 tarihinde dolduğu, bu itibarla idari para cezasının yerine getirilmesine ilişkin ödeme emrinin 31.12.2014 tarihine kadar tebliğ edilmesi gerekirken 18.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği dikkate alındığında; zamanaşımı süresi dolduktan sonra tebliğ edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yönündeki temyize konu mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA, kullanılmayan ….-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.