Danıştay Kararı 13. Daire 2016/2364 E. 2022/5364 K. 29.12.2022 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/2364 E.  ,  2022/5364 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2364
Karar No:2022/5364

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Üsküdar ilçesi, … mahallesi, … pafta, … ada, … parselde bulunan arsa vasıflı taşınmazın 07/05/2015 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi uyarınca kapalı teklif usulüyle satışına ilişkin ihalenin iptali ve geçici teminat mektubunun tarafına iadesine yönelik davalı idareye yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacının Üsküdar Belediyesi’ne ait taşınmazı 2886 sayılı Kanun uyarınca 07/05/2015 tarihinde yapılan ihale ile satın aldığı, davacı tarafından taşınmazı satın almasını müteakip davalı idareye başvurularda bulunarak, taşınmazı satın almasından sonra haricen araştırma yaptığı ve “arsa” niteliğinde olan ve “sahil şeridi alanı” imar durumuna güvenerek teklif verdiği taşınmazın İstanbul I Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile ihaleye konu taşınmazın ve bitişiğindeki kadastral yolun “park alanı” olarak düzenlenmesine ilişkin iletilen 1/1000 ölçekli uygulama imar planı tadilatında sakınca olmadığı yönünde karar verildiğini öğrendiği, ancak hâlen taşınmaz “sahil şeridi alanı” imar durumuna sahip ise taşınmazı satın alacağını belirtilerek, aksi hâlde ihalenin iptal edilip vermiş olduğu 145.000,00-TL tutarındaki banka teminat mektubunun tarafına iade edilmesi talebinde bulunduğu;
Davacının taşınmazı satın alması esnasında taşınmazın imar durumunun 1/1000 ölçekli planda “sahil şeridi alanı” olarak belirlendiği, bununla birlikte süregelen durumda da taşınmazın hâlen aynı fonksiyona sahip olduğu, kaldı ki davacının bahsettiği … tarih ve … sayılı İstanbul I Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararı olsa dahi, bunun tek başına ihaleyi sakatlamasına imkân bulunmadığı, davalı idarenin taşınmazın ihale edilmesinden sonraki tarihlerde taşınmazın imar durumundaki değişimden sorumlu tutulmasına hukuken imkân olmadığı, davalı idarece usulüne uygun olarak tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu taşınmazın işlem dosyası İstanbul Büyükşehir Belediyesi Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nden celbedilmeden karar verilmiş olmasının Mahkemece eksik inceleme sonucu karar verildiğini gösterdiği, … tarih ve … sayılı İstanbul 1 Numaralı Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının taşınmazın ihale edilmesinden önce verildiği, davalının bu durumdan haberdar olduğu, buna rağmen ihale dokümanında bu hususun belirtilmediği, taşınmazın maliki olmadığı için taşınmazın imar kaydını inceleme yetkisinin bulunmadığı, ihtilafın taşınmazın imar dosyasıyla ilgili olduğu, ilgili taşınmazın satışının hukuka aykırı olduğu, ihaleye konu taşınmazın boğazdaki konumu, turizm lejantında yer alması ve parselinde yapılabilecek ticari faaliyetler gerekçesi ile satın alınmak istendiği, fakat ilgili parselin Uygulama İmar Planı’ndaki değişiklik sürecinin devam ettiği ve bu konuda ihale dokümanında bilgilendirme bulunmadığı, eğer ihaleye konu taşınmazı devralırsa üzerinde hiçbir yapı yapamayacağı, hukuken el atılmış olan bu araziye 4.800.000,00-TL bedel ödemek durumunda kalacağı, dava konusu işlemin ve temyiz istemine konu Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dairemizin 12/10/2022 tarih ve E:2016/2364 sayılı ara kararına verilen cevaptan, söz konusu taşınmazın satışı için yapılıp davacı üzerinde kalan ihalenin iptal edilmesinin akabinde yeniden ihale yapıldığı ve yapılan yeni ihalede söz konusu taşınmazın hâlâ sahil şeridi alanı olduğu, satışının sahil şeridi alanı olarak gerçekleştiği ve tapuda tescil işlemlerinin tamamlandığı anlaşılmıştır.
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 29/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.