Danıştay Kararı 13. Daire 2016/2158 E. 2019/361 K. 12.02.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/2158 E.  ,  2019/361 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2158
Karar No:2019/361

TEMYİZ EDEN (DAVACI): … Medikal Yatırımları ve Hizmetleri A.Ş.
KARŞI TARAF (DAVALI): Sağlık Bakanlığı (Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı)

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nce 19/02/2015 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme Hizmet Alımı İhalesi” kapsamında 4735 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca 06/05/2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin feshedilmesine ve kesin teminatın irat kaydedilmesine ilişkin 28/01/2016 tarih ve 199 sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; ihalesi 19/02/2015 tarihinde yapılan hizmet alımı işine ait sözleşmenin 06/05/2015 tarihinde imzalandığı, başka bir firmanın ihbarı üzerine ihaleye katılım aşamasında davacı tarafından sunulan ortaklık durum belgesinin sahte olduğundan bahisle, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrası ile 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca sözleşmenin feshedilmesi ve kesin teminatın irat kaydedilmesine ilişkin dava konusu işlemin tesis edildiği, uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine tâbi olan 06/05/2015 tarihli sözleşmenin uygulanmasından kaynaklandığı anlaşıldığından görüm ve çözümünün adlî yargının görev alanına girdiği, dolayısıyla davanın esasını incelemeye olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, dava konusu işlemin sözleşmeye aykırılık nedeniyle tesis edilmediği, ihale sürecine ilişkin olduğu, sözleşmenin uygulanması aşamasında tesis edilmiş olsa dâhi sözleşmenin imzalanmasından önceki aşamaya yönelik bir gerekçeden kaynaklandığı, sözleşmenin ifasına ilişkin bir gerekçe belirtilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin sözleşmenin imzalanmasından sonraki aşamada tesis edildiği, ihale sürecinin sona ermiş durumda olduğu, eksikliği tespit edilen belgenin sözleşmenin yürütülmeye devam edip etmeyeceği kapsamında belirleyici olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemin sözleşmenin uygulanmasıyla ilgili olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
USUL YÖNÜNDEN:
Mülga, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin Geçici 15. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, kaldırılan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlıklarının taraf oldukları her türlü taahhüt, sözleşme, hak, alacak ve borçları ile dava ve icra tâkipleri Sağlık Bakanlığı’na devredilmiş sayıldığından, bakılan davada, davalı Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı yerine Sağlık Bakanlığı davalı sıfatıyla taraf olarak kabul edilmiştir.

MADDİ OLAY:
Dosyanın incelenmesinden, 19/02/2015 tarihinde “Manyetik Rezonans (MR) Görüntüleme Hizmet Alımı” ihalesinin gerçekleştirildiği, söz konusu ihale uhdesinde kalan davacı firma ile 06/05/2015 tarihinde sözleşme imzalanmak suretiyle ihaleye konu cihazların kurulumu yapılarak faaliyete başlandığı, ihaleye teklif veren isteklilerden birinin başvurusu üzerine davacı tarafından ihale aşamasında sunulan “ortaklık durum belgesi”nin sahte olduğundan bahisle, 4735 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca sözleşmenin feshine ve kesin teminatın irat kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davalı idarenin bahse konu işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları; (b) bendinde, idarî eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları; (c) bendinde ise, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idarî sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar idarî dava türleri arasında sayılmıştır.
4735 sayılı Kanun’un “Sözleşmeden önceki yasak fiil veya davranışlar nedeniyle fesih” başlıklı 21. maddesinin birinci fıkrasında, yüklenicinin, ihale sürecinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun sözleşme yapıldıktan sonra tespit edilmesi hâlinde, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların gelir kaydedileceği ve sözleşmenin feshedilerek hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceği; “Yasak fiil ve davranışlar” başlıklı 25. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, sözleşmenin uygulanması sırasında sahte belge düzenleme, kullanma veya bunlara teşebbüs etmenin yasak olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
1. Temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemin davacının kesin teminatının irat kaydedilmesine ilişkin davanın görev yönünden reddi yolundaki kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Temyize konu Mahkeme kararının, dava konusu işlemin sözleşmenin feshedilmesine ilişkin davanın görev yönünden reddi yolundaki kısmı incelendiğinde;
2577 sayılı Kanun’un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları idarî dava türleri arasında sayılmış olup, idare tarafından, bir kamu hizmetinin yürütülmesi dolayısıyla kamu gücü kullanılarak tek taraflı iradeyle tesis edilen kesin ve yürütülmesi zorunlu idarî işlemlere karşı açılacak davalarda idarî yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
4734 sayılı Kanun’a dayalı olarak yapılan ihalelerde, tümüyle idarenin kamu gücüne dayanan, re’sen ve tek yanlı olarak tesis edilen işlemlerin yargısal denetimi, idare hukuku kuralları çerçevesinde idarî yargı yerlerinin görevindedir. Buna karşılık, ihale safhası tamamlanıp sözleşme imzalandıktan sonra tarafların iradeleri ile ortaya çıkan ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü ise adli yargının görevine girmektedir.
Bununla birlikte, sözleşme imzalandıktan sonra tesis edilse bile, sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmayan, sözleşmeden doğan bir hak veya alacağın takibi niteliği taşımayan, sözleşme öncesine ve ihale sürecine ilişkin nedenlerden kaynaklanan, idarenin kamu gücüne dayanarak ve tek yanlı olarak tesis edilen sözleşmenin feshi işlemlerinin iptali istemiyle açılan davaların idarî yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta ise, … İli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği ile … A.Ş. arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin feshine ilişkin işlemin iptalinin istendiği, söz konusu işlemin taraflarca imzalanmış sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmadığı, fesih kararının ihale sürecinde davacı şirket tarafından sunulan ortaklık durum belgesinin gerçeğe aykırı olduğuna ilişkin iddiaya dayandığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, sözleşmenin feshine ilişkin olmakla birlikte, sözleşme öncesine ilişkin, ihale sürecinden kaynaklandığı açık olan, idarece kamu gücüne dayanılarak tek yanlı olarak tesis edilen ve icraî nitelik taşıyan işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın, sözleşmeden doğan bir ihtilaf olarak nitelendirilmesine ve iradi bir özel hukuk ilişkisinin verdiği haklar çerçevesinde görülmesini kabul etmeye imkân bulunmadığından, işbu davanın görüm ve çözümünde idarî yargının görevli olduğu açıktır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin sözleşmenin feshedilmesine ilişkin kısmına yönelik iptali isteminin görüm ve çözümünde idarî yargının görevli olduğu anlaşıldığından, davanın görev yönünden reddi yolundaki temyize konu Mahkeme kararının bu kısmında usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının, dava konusu işlemin davacının kesin teminatının irat kaydedilmesine ilişkin davanın görev yönünden reddi yolundaki kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA,
3. Davacının temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Temyize konu Mahkeme kararının dava konusu işlemin sözleşmenin feshedilmesine ilişkin davanın görev yönünden reddi yolundaki kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 12/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.