Danıştay Kararı 13. Daire 2016/2071 E. 2019/4671 K. 26.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/2071 E.  ,  2019/4671 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2071
Karar No:2019/4671

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin sözleşmeli bayisinde yapılan denetimde vaziyet planında olmayan gizli yer altı tankı kullanıldığının tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (l) bendine aykırılık teşkil ettiğinden bahisle aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (Kurul) … tarih ve … sayılı kararının iptali ile ihtirazi kayıtla ödenen …-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde 6455 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca idari para cezalarının ancak ön araştırma ve soruşturma prosedürü başlatılıp, bu süreç tamamlandıktan sonra verilebileceği, dava konusu kararın davacı şirketin yazılı savunması alınarak tesis edildiği, ancak davalı idarece öncesinde ön araştırma ve soruşturma sürecinin başlatılmadığı, 5015 sayılı Kanun’un 19. maddesinde düzenlenen prosedüre uyulmaksızın alınan dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı; dava konusu kararın hukuka aykırı bulunması nedeniyle davacı şirketçe 26/09/2014 tarihinde …-TL olarak yatırılan tutarın yasal faiziyle birlikte ödenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulüyle …-TL’nin ödeme tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacıya ödenmesine, dava açılırken peşin alınan …-TL nispi karar harcının mahsubu sonucu kalan …-TL’nin davacı şirkete tamamlattırılmasına, …-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacı şirkete verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davanın iptal davası olduğu, iptal davasının doğal sonucunun yatırılan miktarın iadesi olduğu, tam yargı davası olarak değerlendirilerek harç ve vekâlet ücretinin nispî olarak hesaplanmasının hatalı olduğu, maktu hesaplanması gerektiği, öte yandan fiilin soruşturma yapılmasına gerek olmayacak kadar açık olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …I’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu Mahkeme kararının harç ve vekâlet ücreti yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY:
Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin “…. ….” unvanlı bayisine ait akaryakıt istasyonunda 02/10/2013 tarihinde denetim gerçekleştirilmiştir.
Vaziyet planında yer almayan gizli yer altı tankı kullanıldığının tespiti üzerine, davacıdan yazılı savunma istenmiştir.
Savunmada ileri sürülen hususlar yeterli görülmeyerek, 5015 sayılı Kanun’un 4. maddenin dördüncü fıkrasının (l) bendine aykırılık nedeniyle, aynı Kanun’un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde; iptal davalarının, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı öngörülmüş, tam yargı davaları ise, idarenin eylem ve işlemlerinden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceği belirtilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinde, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyorsa avukatlık ücretinin Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla üçüncü kısmına göre belirleneceği kurala bağlanmıştır. Bu düzenlemeye göre, konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen davalarda nispi avukatlık ücretine hükmedilecektir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu uyuşmazlıkta, davacıya … TL idarî para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Kurul kararının tebliği üzerine davacı tarafından anılan idarî para cezasının 3/4’ünün ihtirazî kayıtla ödendiği, dava dilekçesinde dava konusu işlemin iptali yanında ödenmiş bulunan tutarın iadesi istemine yer verildiği anlaşılmaktadır.
Davacının ödemiş olduğu para cezasının iadesi talebinin, iptal davasının bir sonucu olduğu, iptal davası ile birlikte ileri sürülen nedenlerle iade talebinde bulunulduğu, tahsil edilen tutarın iadesine yönelik davalı idarenin sorumluluğundan söz edilmediği, idareye tazminatı gerektirir herhangi bir hizmet kusuru atfedilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davanın konusunun “maddi tazminat” olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek vekâlet ücretinin ve harcın maktu olarak belirlenmesi gerekirken, davacı lehine nispî vekâlet ücretine ve nispî karar harcına hükmedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının dava konusu işlemin iptaline, 26/09/2014 tarihinde …-TL olarak yatırılan tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı şirkete ödenmesine ilişkin kısmında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA,
3. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne;
4. Mahkeme kararının, davacı lehine nispî vekâlet ücretine ve nispî karar harcına hükmedilmesine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
5. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 26/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.