Danıştay Kararı 13. Daire 2016/1580 E. 2016/4069 K. 05.12.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/1580 E.  ,  2016/4069 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1580
Karar No:2016/4069

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 11. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın teknik ve denetim raporlarıyla, imtiyaz sahibi davalı şirketin santrallerdeki enerji üretiminin durmasından sorumlu olduğunun belirlendiği, taahhüt edilen yatırımlar yapılmaksızın, su gelirleri artırılmaksızın gölden su çekildiği, davalı şirketin her yıl üretmesi gereken miktarın çok üstünde elektrik üretmesi sebebiyle Hazar Gölü su kotunun düşmesine neden olduğu, bu durumdan davalı şirketin kusurlu olduğu ve eksik üretim tazminatı ödemekle yükümlü bulunduğu, bilirkişi incelemesi yapılmadan davalı şirketin kusursuzluğuna karar verildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’nın Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava; imtiyaz sahibi davalı şirketin 2013 yılında taahhüt ettiği yıllık elektrik üretim miktarını üretmemesine bağlı olarak, ‘ye teslim edilmeyen 60.000.000-kWh üretim miktarı kadar hesaplanan 760.428,00-TL eksik üretim cezası, 3.548,66.-TL gecikme cezası ile birlikte toplam 763.976,66.-TL eksik üretim tazminatının dava tarihinden sonra işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; Kültür ve Turizm Bakanlığı Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 18.11.2005 tarih ve 490 sayılı kararı uyarınca Hazar Gölü su seviyesinin 1236 m’ye kadar düştüğü, doğal sit olan bu alanın korunmasının suyun belli bir kotta tutulmasıyla mümkün bulunduğu, bu nedenle minimum su kotunun 1241 m. olması gerektiğinin saptandığı, …. Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün 30.12.2005 tarih ve 4285 sayılı işlemi ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 61. maddesi uyarınca, öngörülen üretim hacmi gerçekleştiği için yıl sonuna kadar durdurulan santral faaliyetinin tekrar başlatılmamasının davalı şirkete bildirildiği, bu nedenle davalı şirketin su seviyesinin düşüşünde kusurlu bir davranışının olup olmadığının irdelenmesi gerektiği, ilk olarak su seviyesindeki düşüşün yağış miktarına bağlı olabileceği, bu takdirde şirkete kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı, ikinci olarak şirketin fazla enerji üretmek amacıyla suyu gereğinden fazla kullanmış olmasından dolayı su seviyesinde bir düşüş yaşanabileceği ancak sözleşmede davalı şirketin üreteceği enerjinin üst sınırına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmediği, şirketin enerji üretimini gerçekleştirdiği dönemlerdeki su kotunun su kullanım sözleşmesine göre belirlenen minimum su kotu olan 1234,50 m’nin üzerinde olduğu, davalı şirketin fazla enerji üretiminden kaynaklanan su seviyesindeki düşüş nedeniyle tazminat ödemesinin söz konusu olmayacağı, üçüncü olarak ise şirketin tahahhüt ettiği yatırımları gerçekleştirmemiş veya eksik gerçekleştirmiş olmasından kaynaklı su seviyesinde düşüşün meydana gelmiş olabileceği, bu kapsamda şirketin havza ve santrallerde yaptığı yatırımların fizibilite raporlarına, tasdikli projelerine, fen ve sanat kaidelerine uygunluğunun Bakanlık tarafından kabul edildiği, yatırım döneminin bittiği 2000 yılı sonunda 4 yıl boyunca yapılan yatırımların denetlenmesi sonucunda yatırımların iş programına uygun olarak tamamlandığı, yatırım yıllarının geçmesinden sonra düzenlenen raporların ise şirket tarafından yapılması gereken yatırımların eksik olarak yapıldığı yönünde tespitler içerdiği, yatırım döneminde tespit edilerek gerekli önlemlerin alınması sonucunda su seviyesindeki düşüşün engellenmesi olanağı bulunmasına rağmen bu hususlara ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığı, yatırım dönemi sonrasına ilişkin olarak ise şirketin ihmali veya kusuru nedeniyle su seviyesinde düşüşe sebep olacak bir durumun ortaya çıkması halinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca gerekli tedbirlerin alınmadığı anlaşıldığından, davalı şirketin üretemediği enerji nedeniyle davacıya sözleşme hükümleri uyarınca tazminat ödemesinin hukuksal bir dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … 11. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmeyerek anılan Mahkeme kararının ONANMASINA; temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.