Danıştay Kararı 13. Daire 2016/1462 E. 2018/3055 K. 02.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/1462 E.  ,  2018/3055 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1462
Karar No:2018/3055

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …

VEKİLİ: …

KARŞI TARAF (DAVACI): …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında, 18/09/2014 ve 24/09/2014 tarihlerinde yayımlanan “…” reklamlarında, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde belirtilen ”Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” hükmünün tekraren ihlali nedeniyle, aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası hükmü uyarınca …-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ‘nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında, 18/09/2014 ve 24/09/2014 tarihlerinde yayımlanan “…” reklamlarında “…’te güneş gözlükleri …-TL’den başlayan fiyatlarla. …, Hem Uzman Hem Ekonomik” ifadelerinin kullanıldığının tespit edildiği, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun 19/08/2014 tarihli yazısında, güneş gözlüklerinin koruyucu anlamda sağlığı ilgilendirmekle birlikte, iş gerekliliği ve aksesuar amaçlı kullanılması yönüyle ticari kuralların geçerli olabileceğinin düşünüldüğü; reklam sahibi, İl Sağlık Müdürlüklerinden ruhsatlı optisyenlik müessesesi ise, ruhsatnamesinde bulunan ismin haricinde “mağaza” ve “uzman” ibarelerini içeren unvanları kullanamayacağının belirtildiği; davacı şirkete ait yayın kuruluşunda yayımlanan “…” reklamlarında kullanılan “Hem Uzman Hem Ekonomik” ifadesinin ticaret hukuku ve optisyenlik mevzuatı anlamında bir unvan olarak değil, slogan olarak kullanıldığı, söz konusu ifadelerin tüketicileri yanıltıcı veya aldatıcı olarak kabulüne imkân bulunmadığı, şikâyet üzerine … A.Ş.’ye ait “… hizmetleri müşterisiyle buluşuyor” başlıklı televizyon reklamları üzerinde Reklam Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda, söz konusu reklamlarda kullanılan “…, Hem Uzman Hem Ekonomik” ifadesinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 61. maddesine aykırı olmadığına karar verildiği gerekçeleriyle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun 19/08/2014 tarihli yazısında, güneş gözlüklerinin koruyucu anlamda sağlığı ilgilendirmekle birlikte, iş gerekliliği ve aksesuar amaçlı kullanılması yönüyle ticari kuralların geçerli olabileceğinin düşünüldüğü, reklam sahibi, İl Sağlık Müdürlüklerinden ruhsatlı optisyenlik müessesesi ise, ruhsatnamesinde bulunan ismin haricinde “mağaza” ve “uzman” ibarelerini içeren unvanları kullanamayacağının belirtildiği, davacının yayınlarında yer verdiği reklamın 6112 sayılı Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde ifade edilen “Yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” hükmünü ihlal ettiğinin açık olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, …’e … İl Sağlık Müdürlüğü tarafından verilen idari para cezasının optisyenlik kanunu ve yönetmeliğine aykırı herhangi bir hususun bulunmadığından bahisle iptal edildiği, adı geçen davada alınan bilirkişi raporunda da kullanılan ibarenin haksız rekabet teşkil etmediği, bir slogan olduğu, unvan olmadığının tespit edildiği, Reklam Kurulu tarafından yapılan incelemede 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a herhangi bir aykırılık bulunmadığının tespit edildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı şirkete ait “…” logosu ile yayın yapan televizyon kanalında, 18/09/2014 ve 24/09/2014 tarihlerinde yayımlanan “…” reklamında hem sesli hem de yazılı olarak “…” “hem uzman hem ekonomik” ifadelerine yer verildiği görülmektedir.
RTÜK tarafından Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na gönderilen 08/07/2014 tarihli yazı ile, optik müesseselerinin güneş gözlüğü satışına yönelik reklamlarında “uzman” ve “mağaza” kelimelerini kullanıp kullanamayacakları hususu sorulmuş; Kurum tarafından verilen cevapta; 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’un 11. maddesinde yer alan “Optisyen unvanını haiz olarak müessese açmış olanlar, yalnız optisyen unvanını kullanabilirler. Başka bir unvan kullanmaları veya gerçeğe uymayan reklam yapmaları yasaktır.” kuralı ile Optisyenlik Müesseseleri Hakkında Yönetmeliğin 24. maddesinde yer alan “(1) Optisyenlik müesseselerinin gerçeğe aykırı reklâmı yapılamaz. (2) Optisyenlik müesseseleri tabelaları, vitrinleri ile basılı ve elektronik ortam materyallerinde, ruhsatnamesinde kayıtlı optisyenlik müessesesi ismi dışında başka bir isim kullanamaz. Müessese vitrininde faaliyeti ile ilgili bilgileri, satışını yaptığı optik ürünler ile bu ürünlerin fiyatları ve anlaşma yapılan kurumların isimleri belirtilebilir.” kurallarına atıf yapılarak, güneş gözlüklerinin koruyucu anlamda sağlığı ilgilendirmekle birlikte, iş gerekliliği ve aksesuar amaçlı kullanılması yönüyle de ticari kuralların geçerli olabileceğinin düşünüldüğü, reklam sahibi İl Sağlık Müdürlüklerinden ruhsatlı optisyenlik müessesesi ise, müessese ruhsatnamesinde bulunan ismin haricinde “Mağaza” ve “Uzman” ibarelerini içeren unvanları kullanamayacağı belirtilmiştir.
Bunun üzerine, RTÜK tarafından anılan Kurumun yazısına atıf yapılarak “uzman” ve “mağaza” şeklindeki ifadelerin izleyiciyi yanıltıcı olduğundan bahisle 6112 sayılı Kanun’un 9/6-(c) maddesinde yer verilen “yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” hükmünün tekraren ihlal edildiğinden bahisle idari para cezası uygulanmıştır.
Bakılan dava bu işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 9. maddesinin 6. fıkrasının (c) bendinde, ticarî iletişimin “yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” zorunda olduğu belirtilmiş, 32. maddesinin 2. fıkrasında; “8’inci maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanun’un diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcıları uyarılır. Uyarının ilgili kuruluşa tebliğinden sonra ihlalin tekrarı hâlinde medya hizmet sağlayıcıya ihlalin ağırlığı ve yayının ortamı ve alanı göz önünde bulundurularak, ihlalin tespit edildiği aydan bir önceki aydaki brüt ticari iletişim gelirinin yüzde birinden üçüne kadar idari para cezası verilir. İdarî para cezası miktarı, radyo kuruluşları için bin Türk Lirasından, televizyon kuruluşları ve isteğe bağlı medya hizmet sağlayıcıları için onbin Türk Lirasından az olamaz.” kuralı yer almıştır.
5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun’un 11. maddesinde, “Optisyen unvanını haiz olarak müessese açmış olanlar, yalnız optisyen unvanını kullanabilirler. Başka bir unvan kullanmaları veya gerçeğe uymayan reklam yapmaları yasaktır.”, Optisyenlik Müessesi Hakkında Yönetmeliğin 24. maddesinde ise, “Optisyenlik müesseselerinin gerçeğe aykırı reklamı yapılamaz ve optisyenlik müesseseleri tabelaları, vitrinleri ile basılı ve elektronik ortam materyallerinde, ruhsatnamesinde kayıtlı optisyenlik müessesesi ismi dışında başka bir isim kullanamaz. Müessese vitrininde faaliyeti ile ilgili bilgileri, satışını yaptığı optik ürünler ile bu ürünlerin fiyatları ve anlaşma yapılan kurumların isimleri belirtilebilir.” hükmü yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanunîlik ilkesi, ortaya çıkan sonuca ceza uygulanabilmesini, fiilin kanunlarda açık bir şekilde kabahat veya suç olarak tanımlanması şartına bağlamaktadır. Tipiklik unsuru olarak da ifade edilen kanunî unsur, somut fiilin kanunda belirlenmiş soyut hukuk kuralına uygun olmasını ifade etmektedir.
Dava konusu olayda, optik müessesesine ait 18/09/2014 ve 24/09/2014 tarihli reklamlarda, tanıtımı yapılan firmanın ruhsatında kayıtlı optisyenlik müessesesi ismi olan “…” ismi yanında “hem ekonomik hem uzman” ibarelerinin sesli olarak ve ekranda yazı olarak geçtiği; RTÜK tarafından daha önce Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na gönderilen 08/07/2014 tarihli yazı ile optik müesseselerinin güneş gözlüğü satışına yönelik reklamlarında “uzman” ve “mağaza” kelimelerini kullanıp kullanamayacakları hususunun sorulduğu; verilen cevabî yazıda, ruhsatlı optisyenlik müesseselerinin, müessese ruhsatnamesinde bulunan ismin haricinde “Mağaza” ve “Uzman” ibarelerini içeren unvanları kullanamayacakları bildirildiğinden “uzman” ve “mağaza” şeklindeki ifadelerin izleyiciyi yanıltıcı olduğundan bahisle idari para cezası uygulandığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu yayın incelendiğinde, müessesenin isminin altında kullanılan “hem uzman hem ekonomik” ifadesinin reklam içeriğine ait bir slogan olduğu, gerek optisyenlik mevzuatı açısından gerekse ticaret hukuku açısından bir unvan olmadığının kabulü gerekmektedir. Ancak, bu durum, reklam yayınında kullanılan ifadenin 6112 sayılı Kanun uyarınca “yanıltıcı olmamak ve tüketicinin çıkarlarına zarar vermemek” ilkesine aykırı olup olmadığı hususunda inceleme yapılmasına engel değildir.
Öncelikle her ne kadar dava konusu işlemin gerekçesinde, “uzman” ve “mağaza” ifadelerinin kullanıldığından bahisle yanıltıcı reklam yapıldığından söz edilse de, dava konusu reklamda “uzman” ifadesinin tek başına değil, “hem uzman hem ekonomik” ifadesi içinde reklam sloganı olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu nedenle, tek başına “uzman” kelimesinin değil, reklamda yer verilen ifadenin bir bütün olarak incelenmesi gerekmektedir. Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğe (http://www.tdk.gov.tr) göre, belli bir işte, belli bir konuda bilgi, görüş ve becerisi çok olan anlamına gelen “uzman” kelimesinin “hem uzman hem ekonomik” ifadesi içinde yer aldığı şekliyle ve bir bütün olarak değerlendirildiğinde sağlık sektöründe sıfat olarak kullanılan “uzman” ifadesinden çok, reklamı yapılan firmanın yaptığı işte bilgi ve becerisinin bulunduğuna işaret ettiği görüldüğünden kullanılan ifadenin tüketiciyi yanıltıcı olarak kabulü mümkün değildir. Dolayısıyla, davacının fiili, idarî para cezası verilmesine dayanak olan kanundaki kural ile örtüşmemektedir.
Öte yandan, … A.Ş.’ye ait “… hizmetleri müşterisiyle buluşuyor” başlıklı televizyon reklamları üzerinde Reklam Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda, söz konusu reklamlarda kullanılan “…, Hem Uzman Hem Ekonomik” ifadesinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61. maddesine aykırı olmadığına karar verildiği, yine … A.Ş.’ye … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tarafından tramvay duraklarında ve müessese vitrininde bulunan reklamlar nedeniyle 5193 sayılı Optisyenlik Hakkında Kanun uyarınca uygulanan idari para cezasının iptali istemiyle … Sulh Ceza Mahkemesi’nde açılan davada, Mahkemece söz konusu idari yaptırımın hukuka uygun olup olmadığı hususunda yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının başka bir unvan kullanmadığı, “hem uzman hem ekonomik” ifadesinin haksız rekabet teşkil edebilecek bir ilan ya da reklam olarak değerlendirilemeyeceği tespitinin yapıldığı, Sulh Ceza Mahkemesi tarafından bilirkişi raporu doğrultusunda idari para cezasının iptal edildiği görülmüştür.
Sonuç olarak, reklamda “uzman” ve “mağaza” ifadelerinin kullanılması sebebiyle yanıltıcı reklam yapıldığından bahisle uygulanan dava konusu idari para cezasında hukuka uygunluk bulunmadığından, işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 02/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.