Danıştay Kararı 13. Daire 2016/1355 E. 2016/3287 K. 17.10.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/1355 E.  ,  2016/3287 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/1355
Karar No:2016/3287

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı ) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı ) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; eksik ve hatalı incelemeye dayandığı, uyuşmazlık konusunun 2012 yılına ait ticari iletişim geliri üzerinden tespit edilecek Üst Kurul payının hesaplanmasıyla ilgili olduğu, ticari teammüllere uygun olmayan iskontoların ticari iletişim gelirinin hesaplanmasında dikkate alınamayacağı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Ticari iletişim gelirleri hesaplanırken iskontoların yönetmelik gereği hesaba dahil edilmediği, müşterilerine dönemsel işlem hacmine göre hacim iskontosu uyguladığı, %5 civarında olan iskonto oranının ticari teamüllere uygun olduğu, aksi tespitin bulunmadığı, karara esas yönetmelikte 2013 yılında yapılan değişiklikle iskontonun ticari iletişim gelirlerine dahil edildiği ileri sürülerek temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi … Düşüncesi : Bir idarî işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte olması için, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, tesis edildiği anda hukuk düzeninde kendiliğinden değişiklik meydana getirmesi ve sonuç doğurması gerektiğinden, Sayıştay tarafından hazırlanan rapor üzerine eksik beyan edildiği tespit edilen reklam gelirleri ile bu reklam gelirlerine bağlı olarak ödenmesi gereken Üst Kurul payının 7 (yedi) gün içinde ödenmesi hususunda ihtarda bulunulmasına, ihtara rağmen ödenmemesi hâlinde icra yoluyla tahsil edileceğine ve gecikilen ödemeler için ise 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağının bildirilmesine yönelik dava konusu işlemin, idarî davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem niteliğinde olmadığı anlaşılmakta olup, temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; nun 2013 yılı hesaplarının denetimi sonucu Sayıştay Başkanlığı’nca düzenlenen 17.09.2014 tarihli, 42879 sayılı rapor uyarınca, Üst Kurula beyan edilmesi gereken ticari iletişim gelirlerinin 3.673.205,12.-TL noksan beyan edildiği, buna bağlı olarak da 2012 yılına ait hesaplanması gereken %3 Üst Kurul Payı 110.196,15.-TL’nin ödenmediğinin tespit edildiğinden bahisle eksik ödenen Üst Kurul Payının 7 (yedi) gün içerisinde ödenmesi hususunda ihtarda bulunulmasına ve ihtara rağmen ödenmemesi halinde icra yoluyla tahsil edileceğinin ve geciken ödemeler için 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağına dair 22.10.2014 tarih 2014/54-14 sayılı kararın iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; davacı şirketin 01.01.2012 – 31.12.2012 dönemine ilişkin olarak elde ettiği ticari iletişim gelirleri üzerinden hesapladığı Üst Kurul Paylarını süresinde beyan ederek, ödediği, belirtilen dönemlere ait her ay için iskonto bedellerinin düşülmek suretiyle ticari iletişim gelirinin beyan edildiği, davacının tüm yıl içerisinde elde ettiği ticari iletişim gelirlerinin 52.817.868,62.-TL olduğu, tüm yıl için yapılan iskonto toplamının ise 3.713.560,76.-TL (ortalama %7 civarında) olduğu, bu durumda, ticari teamüllere göre yapılan iskontonun ticari iletişim gelirinin beyan edildiği dönemde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre mahsup edilmek suretiyle hesaplandığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, öte yandan; 26.08.2011 tarih 28037 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Medya Hizmet Sağlayıcı Kuruluşlarının Elde Ettiği Ticari İletişim Gelirlerinin Denetimi ve Bu Gelirler Üzerinden Alınacak Üst Kurul Paylarının Beyan ve Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Ticari İletişim Geliri” başlıklı 4. maddesinin 2. fıkrasında 02.02.2013 tarih ve 28547 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan değişiklikle iskonto tutarının ticari iletişim gelirine dahil olduğu düzenlenmiş ise de; davaya konu ihtilafın 2012 yılı ticari iletişim gelirinin hesaplanmasına yönelik olduğu anlaşıldığından, 2013 yılında yapılan değişikliğin 2012 yılına ilişkin hesaplamalara uygulanmasına hukuken imkan bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava dilekçelerinin, iptali istenen işlem yönünden idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı noktasından inceleneceği, aynı Kanun’un 15. maddesinin 1/b bendinde de; 14. maddenin 3/d bendine aykırı olarak açılan davanın reddine karar verileceği kuralı yer almıştır.
Bir idarî işlemin kesin ve yürütülebilir nitelikte olması için, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın, tesis edildiği anda hukuk düzeninde kendiliğinden değişiklik meydana getirmesi ve sonuç doğurması gerekmektedir. Dava konusu işlemin Sayıştay tarafından hazırlanan rapor üzerine eksik beyan edildiği tespit edilen reklam gelirleri ile bu reklam gelirlerine bağlı olarak ödenmesi gereken Üst Kurul payının 7 (yedi) gün içinde ödenmesi hususunda ihtarda bulunulmasına, ihtara rağmen ödenmemesi hâlinde icra yoluyla tahsil edileceğine ve gecikilen ödemeler için ise 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağının bildirilmesine yönelik olduğu, eksik beyan edilen gelirler için ödemenin yapılmaması halinde ancak icra yoluyla tahsilatın sağlanabileceği, işlemin bu haliyle tek başına hukuk aleminde değişiklik yaratacak nitelikte olmadığı görülmektedir.
Bu durumda kesin ve yürütülebilir nitelik taşımayan işlem aleyhine açılan davanın esasının incelenme olanağı bulunmadığından aksi yönde verilen İdare Mahkemesi kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…., K:… sayılı kararının BOZULMASINA, kullanılmayan …TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davalı idareye iadesine, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.