Danıştay Kararı 13. Daire 2015/846 E. 2020/3682 K. 16.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/846 E.  ,  2020/3682 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/846
Karar No:2020/3682

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv Petrol Tarım Gıda Turizm Tekstil İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından işletilen “Şanlıurfa ili, … Beldesi, … Yolu, … km” adresindeki akaryakıt istasyonunda bulunan yeraltı tanklarının, pompaların ve dolum kapaklarının 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca mühürlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; yapılan denetimler sonucunda kaçak akaryakıt tespit edilen istasyonların geçici tedbir mahiyetinde, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği veya verilecek mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar mühürleneceğinin hüküm altına alındığı, 30/12/2013 tarihinde yapılan denetim sırasında kaçak akaryakıt bulunduğunun tespiti üzerine kaçak akaryakıta el konularak davacıya ait istasyonun mühürlenmesine karar verilmiş ise de, olayla ilgili olarak … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ve K:… sayılı kararı ile davacı şirket yetkililerinin üzerlerine atılı müsnet suçtan beraat etmelerine karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeden kesinleştiği görüldüğünden, geçici tedbir mahiyetinde olan mühürleme işleminde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, ceza yargılaması sonucunda verilen kararın kesinleşmediği, bu kararın temyiz edileceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket tarafından işletilen “Şanlıurfa İli, … Beldesi, … Yolu, … km. “adresteki akaryakıt istasyonunda 30/12/2013 tarihinde denetim yapılmış, istasyon sahası içerisindeki depoda metal tank, varil ve bidonların içerisinde marker seviyesi geçersiz 7.400 lt motorin bulunmuştur.
Yapılan tespit üzerine, 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 8. fıkrası uyarınca, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği veya verilecek mahkeme kararının kesinleştiği tarihe kadar akaryakıt istasyonunun mühürlenmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun işlem tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle”İdarî yaptırımlar” başlıklı 20. maddesinin 8. ve 9. fıkralarında, “5607 sayılı Kanun’da belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen rafineri hariç her türlü tesiste lisansa tabi tüm faaliyetler kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulur ve bu süre içinde söz konusu tesis için başka bir gerçek veya tüzel kişiye de lisans verilmez. Kesinleşmiş mahkeme kararına göre lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Lisans sahibine verilen idari para cezası ödenmeden lisansa konu tesis için lisans verilmez.
Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda, geçici durdurma kararı akredite laboratuvar analiz sonucuna göre verilir. Akredite laboratuvar analiz sonucunun bildirilmesine kadar kaçak akaryakıt satışını engelleyecek idari tedbirler Kurum tarafından alınır.” kuralı yer almıştır.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun “Kaçakçılık suçları” başlıklı 3. maddesinin 11. fıkrasında, “Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı;
a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
b) Satışa arz eden veya satan,
c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
Kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur.”; 14. fıkrasında, “Kaçak akaryakıt veya sahte ulusal marker elde etmeye, satmaya ya da herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde lisansa esas teşkil eden belgelerde belirlenenlere aykırı olarak sabit ya da seyyar tank, düzenek veya ekipman bulunduranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda önce ulusal marker seviyesinin geçersiz çıktığı tank ve düzeneklerin mühürleneceği, alınan numunelerin analiz için akredite laboratuvarlara gönderileceği, bu numunelerin analizi sonucunda ulusal marker seviyesinin geçersiz çıkması durumunda, akaryakıt istasyonunun tamamının geçici olarak mühürleneceği; ancak kaçakçılık suçu bakımından 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrasındaki fiillerin varlığına ilişkin tespitlerin bulunması hâlinde akaryakıt istasyonunun tamamının geçici olarak mühürleneceği açıktır.
Öte yandan, mühürleme işlemi idari tedbir olarak tesis edildiğinden, işlemin tesis edildiği tarih aralığı dikkate alınarak hukukî değerlendirmeye tâbi tutulması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, istasyon vaziyet planında lokanta olarak ayrılan alanın bodrum katında 6 adet 1000 lt’lik metal tankta, ayrıca bidon ve varillerde akaryakıt bulunduğu, akaryakıttaki ulusal marker seviyesinin geçersiz olduğu görülmektedir.
Bu durumda, istasyon sahası içerisinde tespit edilen metal tank, varil ve bidonlar ile bunların içinde bulunan ulusal marker seviyesi geçersiz akaryakıt nedeniyle, 5607 sayılı Kanun’un 3. maddesinin 14. fıkrası kapsamında kaçak akaryakıt satmaya veya herhangi bir piyasa faaliyetine konu etmeye yarayacak şekilde seyyar tank bulundurma fiilinin işlendiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yolundaki Mahkeme kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere,16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.