Danıştay Kararı 13. Daire 2015/751 E. 2020/1042 K. 01.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/751 E.  ,  2020/1042 K.f.y
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/751
Karar No:2020/1042

TEMYİZ EDENLER: 1. (DAVALI) …Valiliği (Defterdarlık … Milli Emlak Daire Başkanlığı)
VEKİLİ: …
2. (DAVACI) …
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi sahil dolgu alanı revizyon imar planı teklifi kapsamında kalan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan toplam 161.320,552 m²’lik dolgu alanı üzerinde ileride verilecek kullanma iznine esas olmak üzere imar planı ve uygulama projelerinin hazırlattırılarak ilgili kuruluşlara onaylatılmasına imkân vermek amacıyla düzenlenen 14/02/2011 tarihli 1 yıl süreli ön izin sözleşmesi süresinin sözleşme eki şartnamenin 4. maddesi gereğince uzatılması talebiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idare tarafından 10/08/2012 tarihinde sunulan belgede 14/02/2011 tarihli 1 yıl süreli ön izin sözleşmesi süresinin uzatılması talebiyle yapılan başvurunun … Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı’nın 27/06/2012 tarih ve … sayılı kararıyla onaylandığı anlaşıldığından davanın konusunun kalmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI: Davacı tarafından, ön izin süresinin haksız yere uzatılmadığı, ihale sonrası belirlenen ön izin bedelinin sonradan artırılamayacağı, ilave ön izin bedelinin istenmesinin mevzuata aykırı olduğu; davalı idare tarafından, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, mahkeme kararının karar verilmesine yer olmadığı yönündeki kısmının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
ESAS YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
… ili, … ilçesi sahil dolgu alanı revizyon imar planı teklifi kapsamında kalan ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan toplam 161.320,552 m²’lik dolgu alanı üzerinde ileride verilecek kullanma iznine esas olmak üzere imar planı ve uygulama projelerinin hazırlattırılarak ilgili kuruluşlara onaylatılmasına imkân vermek amacıyla 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 51/g maddesi uyarınca pazarlık usulü ile yapılan ihale sonucu …-TL bedel karşılığında davacıya ön izin verilerek 04/02/2011tarihinde ön izin sözleşmesi imzalanmıştır.
Maliye Bakanlığı’nca yapılan denetimler esnasında, ön izin sözleşmesi bedeli belirlenirken emlak vergisine esas metre kare birim değerinin hatalı hesaplandığından bahisle, taşınmazın hukuki ve fiili durumu, taşınmazın kullanım izni bedeli için piyasada yapılan araştırmalar, daha önce yapılan kıymet takdirleri ve … ilinde faaliyet gösteren yat limanları için belirlenen kullanma izni bedelleri beraber değerlendirildiğinde, taşınmazın kara yüzeyinin kullanma izni metre kare birim bedelinin …-TL, deniz yüzeyinin kullanma izni metre kare birim bedelinin ise …-TL olabileceği, bu bedeller üzerinden toplam ön izin bedelinin …-TL olabileceği, 04/02/2011 tarihinde noterde tasdik edilen ön izin sözleşmesindeki ” …-TL” ön izin bedelinin diğer şartları kalmak kaydıyla tadil edilmesi 18/07/2011 tarih ve 63416 sayılı yazıyla istenmiş, anılan talep davacı tarafından kabul edilmemiştir.
Taraflar arasındaki ilave ön izin bedeli uyuşmazlığı devam ederken davacı tarafından ön izin sözleşmesi süresinin uzatılması talebiyle 30/01/2012 tarihinde kayıtlara giren 18/01/2012 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulmuş, davalı idarece verilen 23/01/2012 tarih ve 11394 sayılı cevapta, …-TL fark bedelinin yatırılması hâlinde talebin değerlendirileceği belirtilerek başvurunun reddi üzerine 19/03/2012 tarihinde yeniden davalı idareye başvurulmuştur. Anılan başvuruya yanıt verilmemiştir.
Bunun üzerine, zımni ret işleminin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
Bu arada, dava devam ederken davacı tarafından hukuka aykırı olduğu iddia edilen ilave ön izin bedeli olan …-TL ihtirazi kayıtla 14/05/2012 tarihinde ödenmiş, bunun üzerine 27/06/2012 tarih ve … sayılı onay ile ön izin süresinin uzatılması uygun görülmüştür.
Mahkemece bu husus dikkate alınarak davanın konusuz kaldığı yönünde karar verilmşitir.

İLGİLİ MEVZUAT:
178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, “Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazların satışı, kiralanması, trampası ve üzerinde sınırlı aynî hak tesisi, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin kiralanması ve bu yerler için gerekli görülen hâllerde kullanma izni verilmesi işlemlerini yapmak” Milli Emlak Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Taraflar arasındaki hukuki ihtilaf ön izin süresinin uzatılması isteminin reddinden kaynaklanmaktadır. Davalı idarenin ön izin süresini uzatmamasının gerekçesinin ise davacıdan istenen “ilave ön izin bedelinin” ödenmemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı, dava dilekçesinde ön izin ihalesi sonucunda belirlenen ön izin bedelini ödediğini, ihale aşaması sona erdiğinden, sözleşmeyle belirlenen ön izin bedelinin sonradan artırılamayacağını ve ilave ön izin bedeli istenemeyeceğini iddia etmiş, dava devam ederken istenen “ilave ön izin bedelini” ihtirazi kayıtla ödemiştir. Bu noktada, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın sona erdiği söylenemez. Zira davacı yaptığı ödemenin haksız olduğunu ve idarenin ön izin süresinin uzatılmamasına gerekçe gösterdiği sebebin (ilave ön izin bedelinin istenmesi) hukuka aykırı olduğunu dile getirmeye devam etmektedir.
Bu durumda, Mahkemenin, ön izin süresinin uzatılması talebinin idarece yukarıda belirtilen gerekçeyle reddedilmesinin hukuka uygun olup olmadığı yönünden yargısal denetim yapması gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına yönelik İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, bozma kararı üzerine Mahkemece yeniden bir karar verileceğinden, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine ilişkin temyiz istemi hakkında bu aşamada bir karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.