Danıştay Kararı 13. Daire 2015/6462 E. 2016/3362 K. 19.10.2016 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/6462 E.  ,  2016/3362 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/6462
Karar No:2016/3362

GÖNDERME KARARI

… tarafından, bu şirkete bağlı … TV’de 6112 sayılı Kanun’a aykırı yayın yapıldığından bahisle anılan şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin kararın iptali istemiyle ‘na karşı açılan davanın reddi yolunda … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, davacı tarafından temyizi üzerine oluşturulan dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrasında, dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Bu kural ile, dava sırasında tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olması halinde izlenecek usule ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, tarafların kişilik veya niteliğinde olabilecek değişikliğin kanun yolu safhasında da gerçekleşebileceği dikkate alındığında, anılan kuralın bu safhayı da kapsar biçimde anlaşılması gerekmektedir. Buna göre, dava sırasında davacının, kanun yolu başvurusu sırasında ise kanun yolu başvurusunda bulunan tarafın, ölüm, tüzel kişiliğin ortadan kalkması gibi nedenlerle kişilik; vesayet altına alınma, tasfiye sürecine girme gibi medeni hakları kullanma ehliyetini sonlandıran ya da kısıtlayan nedenlerle nitelik değişikliğine uğraması halinde, davayı veya kanun yolu başvurusunu takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar ilgili mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilecektir.
Aynı fıkrada, dava esnasında gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği de belirtilerek, gerçek kişilerin idari yargıda davalı konumunda bulunabilecekleri istisnai hallerde (idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda) gerçekleşebilecek ölüm olayının dava takibi bakımından doğuracağı sonuca ilişkin düzenleme yapılmıştır. Ancak, gerçek kişilerden olan tarafın ölümünün (tarafların kişilik veya niteliğinde olabilecek değişikliğe benzer şekilde) kanun yolu safhasında da gerçekleşebileceği dikkate alındığında, anılan kuralın bu safhayı da kapsar biçimde anlaşılması gerekmektedir.
Anılan fıkrada davalı konumunda bulunan (veya aleyhine kanun yolu başvurusu yapılan) ve kişilik veya niteliğinde değişiklik olan tarafın tüzel kişilerden olması halinde nasıl bir yol izleneceği düzenlenmemiştir. Bununla birlikte, bu halde, (gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde uygulanacak kurala benzer şekilde) idarenin davayı ya da kanun yolu başvurusunu yenilemesine kadar ilgili mahkemece dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmelidir.
27.7.2016 tarihli ve 29783 (2. Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 668 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler İle Bazı Kurum Ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 2. maddesinde, milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen … (…) aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olan ekli (2) sayılı listede yer alan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile ekli (3) sayılı listede yer alan gazete ve dergiler ve yayınevi ve dağıtım kanallarının kapatıldığı belirtilmiş, kapatılan gazete ve dergiler, yayınevi ve dağıtım kanalları ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarına ait olan taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacak ve hakların, belge ve evrakın Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacağı düzenlemesi yapılmış; 17.8.2016 tarihli ve 29804 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 5. maddesi ile de, 668 sayılı KHK uyarınca kapatılan ve taşınırlar ve her türlü mal varlığı, alacak ve hakları, belge ve evrakı Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılan özel radyo ve televizyon kuruluşları ile gazete ve dergiler ve yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı olduğu şirketlerin faaliyetlerinin sonlandırılarak ticari sicil kayıtlarının re’sen terkin edileceği öngörülmüş, bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılmış, bu şirketlere daha önce atanmış kayyımların tasfiye memuru olarak görevlendirilebileceği veya tasfiye memuru atanabileceği kurala bağlanmış, böylece anılan şirketler için özel bir tasfiye usulü ihdas edilmiş, devralınan varlıkların her türlü tespit işlemini yapmaya, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak ve kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve belirli koşulların varlığı halinde bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye de Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirkete bağlı … TV’nin 668 sayılı KHK ile kapatıldığı, davacı şirketin ticaret sicil kaydının 670 sayılı KHK uyarınca 24.8.2016 tarihinde re’sen terkin edildiği ve bu hususun 1.9.2016 tarihli ve 9149 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde tescil ve ilan olunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, davacı şirketin 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin 1. fıkrası anlamında kişilik değişikliğine uğradığının (ticari sicil kaydının terkini ile tüzel kişiliğinin ortadan kalktığının) kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, temyiz başvurusunu takip hakkı kendisine geçenin başvurusuna kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmek üzere dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 19.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.