Danıştay Kararı 13. Daire 2015/6401 E. 2017/972 K. 10.04.2017 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/6401 E.  ,  2017/972 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/6401
Karar No : 2017/972

Davacı : …..
Vekili : – Aynı adreste
Davalı : Özelleştirme İdaresi Başkanlığı
Vekili : …
Davalı İdare Yanında Müdahil : …
Vekili : …

Davanın Özeti : Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (TEDAŞ) … Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki %100 oranındaki hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesi amacıyla 25.09.2008 tarihinde yapılan ihalenin ve ihale komisyonu kararının; açık artırma usulü ile yapılan ihaleye iki firmanın teklif verdiği, ihalelerde rekabetin oluşması ve şirketin gerçek değeri üzerinden kârlı bir şekilde satılabilmesi için ihaleye iştirak eden firmaların bedel arttırımına katılmaları ve teklif bedellerini yükseltmeleri gerektiği, oysaki dava konusu ihaleye katılan firmalardan …’nin açık artırma aşamasında bedel artırımı yapmadan ihaleden çekildiği ve ihalenin zorunlu olarak …üzerinde kaldığı, bu nedenle ihalede rekabet koşullarının sağlandığından söz edilemeyeceği, öte yandan özelleştirilen şirketin bulunduğu bölgenin kayıp ve kaçak oranında son yıllarda meydana gelen düşüş ve abone sayısı ile satılan enerji miktarındaki artış dikkate alındığında şirketin tespit edilen değerinin gerçek değerini yansıtmadığı ve satışının düşük bedelle gerçekleştiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Dava konusu işlemlerin idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi gereken işlemler niteliğinde olmadığı, davacının uyuşmazlık konusu işlemler hakkında dava açma ehliyetinin bulunmadığı, idarenin, ihalede en geniş katılımla rekabet koşullarının sağlanması için tüm girişimlerde bulunduğu, bu amaçla dava konusu ihaleye ilişkin ilânın Resmî Gazete’de, ülke çapında dağıtımı yapılan gazetelerde ve idarenin internet sitesinde yayımlandığı, ilândan sonra şartname alan 10 yatırımcıdan ön yeterlilik için 7 yatırımcının başvuru yaptığı ve bunların tümünün ön yeterlilik aldığı, pazarlık usulünün uygulanması öngörülen ihalelerde en az iki teklifin bulunması gerektiği, dava konusu ihaleye teklif veren …ve …ile 23.09.2008 tarihinde ayrı ayrı, 25.09.2008 tarihinde ise müştereken nihaî pazarlık görüşmelerinin yapıldığı, bu bağlamda ayrı ayrı yapılan pazarlık görüşmelerinde her iki yatırımcıdan birer revize teklif ve müştereken yapılan pazarlık görüşmelerinde ise önceden bildirilmek ve tutanak altına alınmak kaydıyla elemesiz turda kapalı zarf içerisinde teklif alındığı ve ihalenin açık artırma yapılmak suretiyle sonuçlandırıldığı, açık artırma aşamasında her iki yatırımcıya tekliflerini yükseltme olanağı tanındığı, idarenin teklif sahiplerine tekliflerini yükseltme konusunda herhangi bir baskı yapmasının söz konusu olamayacağı, özelleştirilen şirkete ait değer tespit raporu ve ihale komisyonu kararları dikkate alındığında, ihale sonucunda verilen teklifin değer tespit raporunda belirlenen şirket değerinin üstünde olduğu ve ihalenin 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’da belirtilen usul ve esaslara uygun olarak gerçekleştirildiği, öte yandan şirketin bulunduğu bölgenin kayıp ve kaçak oranı en yüksek olan üçüncü bölge olduğu dikkate alındığında yapılan özelleştirmenin kamu yararına da uygun olduğu belirtilerek davanın usul ve esastan reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı İdare Yanında Müdahil Savunmasının Özeti : Dava konusu ihalenin usulüne uygun olarak kamuoyuna duyurularak tüm isteklilerin katılımının sağlandığı ve katılımcılara eşitlik ilkesine uygun davranıldığı, ihalelerde rekabet koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden değerlendirme yapılırken sadece ihaleye iştirak eden firma sayısı ve bunların sundukları teklifler yönünden değil ihalenin ilânından sonuçlandırıldığı aşamaya kadarki tüm ihale aşamasının dikkate alınması gerektiği, ilândan sonra 10 yatırımcının şartname aldığı ve ön yeterlilik için başvuru yapan 7 yatırımcının tamamının ön yeterlilik aldığı, pazarlık usulüne uygun bir ihalede birden fazla teklifin bulunması, teklif sahiplerinden kapalı zarf içerisinde teklif alınması ve bu tekliflerin serbestçe sunulmasının gerektiği, dava konusu ihalede de birden fazla teklif sahibinin ihaleye iştirak ettiği, rekabetin tam olarak sağlanması amacıyla yapılan açık artırmada en yüksek teklifin …ABD Doları olduğu düşünülerek teklifin …ABD Doları olarak artırıldığı, ancak ….’nin teklifini değiştirmeyerek ihaleden çekilmesi sonucu ihalenin …üzerinde kaldığı, idarenin tekliflerin arttırılması konusunda katılımcılara baskı yapmasının söz konusu olamayacağı, ihale konusu şirketin değerinin üzerinde bir rakamla ihale edildiği, ihaleye katılan diğer firmanın teklifini değiştirmesini şart olarak koşmanın mevzuata aykırı olacağı, kapalı zarf içerisinde alınan tekliflerin düşük olmasının açık artırmaya geçilirken belirlenen rakamın üzerinde sonuçlanan ihaleyi sakatlamayacağı, pazarlık koşulları ile rekabet ortamının oluşup oluşmadığının ihaledeki tur sayısı ya da diğer firmanın düşük teklifi üzerinden değil, ihale sonucu ulaşılan rakam üzerinden değerlendirilmesi gerektiği, diğer firmaların bölgedeki kayıp ve kaçak oranını gözeterek ihaleye katılmadıkları, kendilerinin ise bölgedeki kayıp ve kaçak oranını düşürebilecekleri öngörü ve çalışmasıyla ihaleye girdikleri, şirketin hizmet verdiği bölgedeki kayıp ve kaçak oranının yüksek olmasının şirket tekliflerini etkilemesinin ve ihalenin açık artırmaya geçilirken açıklanan bedele yakın bir bedelle sonuçlanmasının doğal olduğu, dava konusu ihalenin 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’a uygun olarak gerçekleştiği ve kamu yararına uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’un Düşüncesi : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : Dava, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (TEDAŞ) … Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki %100 oranındaki hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesi amacıyla 25.09.2008 tarihinde yapılan ihalenin ve ihale komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinin (A) fıkrasında, bu Kanunun amacının, bu maddede sayılan kuruluşların ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu, 3/c maddesinde de, kuruluşların; satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayrî ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin Kurul’un görevleri arasında olduğu, 18. maddesinin (B) bendinde ise; özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanuna göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği öngörülmüş; bu bendin (c) alt bendinde de komisyonun görevleri belirlenmiştir. Aynı maddenin “İhale Komisyonlarının Oluşumu ile İhale Usul ve İşlemleri” başlıklı (C) bendinde ise, bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği belirtilmiş, komisyonun oluşumu, çalışması ve görevleri düzenlenmiş, ihale usulleri arasında sayılan pazarlık usulü: “İhalelere birden fazla teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif almak şartıyla başlanabilir… Teklif sahipleri ile birden fazla pazarlık görüşmesi yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleri ile ayrı ayrı yapılır. Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahipleri ile müştereken yapılmasına komisyonca karar verilebilir. Komisyonca, pazarlık görüşmeleri sırasında ortaya çıkabilecek yeni durumlar karşısında, rekabete engel teşkil etmemek, ihale ilânında ve/veya şartnamede yer alan hususlara aykırı olmamak ve pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerine eşit olarak uygulanmak kaydı ile yeni esaslar belirlenebilir. Komisyonca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilir. Bu husus ilânda ve/veya şartnamede belirtilir. Görüşmeler komisyon tarafından bir tutanakla tespit edilir, tutanak komisyon üyeleri ve teklif sahiplerince imzalanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Dava dosyası içerisinde mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, anılan ihalede iki teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif alınmak suretiyle pazarlık usulüyle ihaleye başlandığı (ihale üzerinde kalan şirketin … ABD Doları, diğer şirketin …ABD Doları teklifte bulunduğu), ihale üzerinde kalan şirket ile diğer şirketin teklifini revize ettiği (ihale üzerinde kalan şirket … ABD Doları, diğer şirket 16.158.000 ABD Doları olarak), bir elemesiz turdan oluşan pazarlık görüşmesinde diğer şirketin teklifini değiştirmediği, açık artırmaya geçildiği, İhale Komisyonu tarafından 25.09.2008 tarihinde açık artırma suretiyle yapılan görüşmelerde diğer şirketin yine teklifini değiştirmediği, ihale üzerinde kalan şirketin ise … ABD Doları bedelle ihale için peşin fiyat esasına göre nihaî ve kesin teklif olarak ve ihale şartnamesinde yazılı olan ödeme koşullarına uygun şekilde ödeneceğini teklif etmesi üzerine sözü edilen ihalenin 25.09.2008 tarihli ihale komisyonu kararı ile bu firma üzerine ihale edildiği anlaşılmaktadır.
Özelleştirme amacıyla yapılacak ihalelerin, kamu yararı ve ülke çıkarlarını gözeterek gerçekleştirilmesinin gerektiği kuşkusuzdur. 4046 sayılı Kanun hükümleri ile belirlenen yetki ve ihale usulü çerçevesinde özelleştirilecek kuruluşun en yüksek bedel ile satışını sağlamanın amaçlanması tabiidir. Ancak, 25.09.2008 tarihli uyuşmazlığa konu pazarlık usulüyle yapılan ihalede, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki %100 oranındaki hissenin üzerine ihale edilen teklif sahibi dışındaki şirketin, ihalesi yapılan şirketin hisse değerinin çok altında teklif vermesi, elemesiz turda ve açık artırmada bu teklifini değiştirmemesinden dolayı Yasada yer verilen pazarlık usulü koşullarının gerçekleşmediği ve yeterli rekabetin sağlanamadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu durumda ihalede ve bu ihaleyi sonuçlandıran ihale komisyonu kararında kamu yararına ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Belirtilen nedenle, dava konusu işlemlerin iptalinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (TEDAŞ) … Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki %100 oranındaki hissesinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesi amacıyla 25.09.2008 tarihinde yapılan ihalenin ve ihale komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Dairemizin 08.11.2010 tarih ve E:2008/13541, K:2010/7674 sayılı kararıyla dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiş, anılan kararın davalı idare ve davalı idare yanında davaya katılan tarafından temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 30.01.2013 tarih ve E:2011/416, K:2013/245 sayılı kararıyla aynen; “4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un, “Özelleştirme Yöntemleri, Değer Tespiti, İhale Yöntemleri” başlıklı 18. maddesinin (B) bendinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanun’a göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından yürütüleceği öngörülmüş; bu bendin (c) alt bendinde de komisyonun görevleri belirlenirken, “Komisyon; değer tespit çalışmalarını, özelleştirilecek kuruluşun niteliği, gördüğü hizmetin özelliği, gelecekteki nakit akımı potansiyeli, faaliyette bulunduğu sektör ve pazarın özellikleri, sahip olduğu sınaî, ticarî ve sosyal tesisler, makine araç ve gereçler, teçhizat, malzeme ve hammadde ile yarı mamul ve mamul madde stokları, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, vasıfları ve hali hazır durumları, senetli ve senetsiz bütün alacak ve borçları ile bilumum hak ve yükümlülükleri ve özelleştirilecek kuruluşa uygulanacak özelleştirme yöntemini de dikkate alarak uluslararası kabul görmüş olan; indirgenmiş nakit akımları (net bugünkü değer), defter değeri, net aktif değeri, amortize edilmiş yenileme değeri, tasfiye değeri, fiyat/kazanç oranı, piyasa kapitalizasyon değeri, piyasa değeri/defter değeri, ekspertiz değeri, fiyat/nakit akım oranı metodlarından en az ikisini uygulamak suretiyle yürütür. Değer tespit sonuçları, kuruluşun özelleştirme işlemi tamamlanarak devir sözleşmesinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmesinden sonra kamuoyuna duyurulur.” hükmü yer almış; aynı maddenin “İhale Komisyonlarının Oluşumu ile İhale Usul ve İşlemleri” başlıklı (C) bendinde ise, bu maddenin (A) bendinde yer alan özelleştirme yöntemlerinin uygulanmasına ilişkin ihale işlemlerinin bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği belirtilmiş, komisyonun oluşumu, çalışması ve görevleri düzenlenmiş; ihale usulleri arasında sayılan pazarlık usulü: “İhalelere birden fazla teklif sahibinden kapalı zarf içerisinde teklif almak şartıyla başlanabilir… Teklif sahipleri ile birden fazla pazarlık görüşmesi yapılabilir. Pazarlık görüşmeleri teklif sahipleri ile ayrı ayrı yapılır. Pazarlık görüşmelerinin, ihalenin herhangi bir aşamasında pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahipleri ile müştereken yapılmasına komisyonca karar verilebilir. Komisyonca, pazarlık görüşmeleri sırasında ortaya çıkabilecek yeni durumlar karşısında, rekabete engel teşkil etmemek, ihale ilânında ve/veya şartnamede yer alan hususlara aykırı olmamak ve pazarlık görüşmelerine devam edilen teklif sahiplerine eşit olarak uygulanmak kaydı ile yeni esaslar belirlenebilir. Komisyonca gerekli görüldüğü takdirde ihale, pazarlık görüşmesine devam edilen teklif sahiplerinin katılımı ile açık artırma suretiyle sonuçlandırılabilir. Bu husus ilânda ve/veya şartnamede belirtilir. Görüşmeler komisyon tarafından bir tutanakla tespit edilir, tutanak komisyon üyeleri ve teklif sahiplerince imzalanır.” biçiminde tanımlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 02.04.2004 günlü, 2004/22 sayılı kararıyla özelleştirme programına alınan ve 07.01.2005 günlü Özelleştirme Yüksek Kurulu kararı ile de özelleştirme yöntemi belirlenen TEDAŞ’a ait … Elektrik Dağıtım A.Ş.’deki %100 oranındaki kamu hisselerinin, ihale şartnamesinde belirtilen usul ve koşullara uygun olarak, blok satış yöntemiye özelleştirileceği, ihalenin kapalı zarf içinde teklif almak ve görüşmeler yapılmak suretiyle pazarlık usulü ile gerçekleştirileceği, ihale komisyonunca gerekli görüldüğü takdirde, ihalenin pazarlık görüşmesine devam eden teklif sahiplerinin katılımı ile açık arttırma suretiyle sonuçlandırılacağının 01.05.2008 günlü, 26863 sayılı Resmî Gazete’de ve ülke çapında yayımlanan beş gazete ile idarenin internet sitesinde yayımlanan ihale ilanı ile kamu oyuna duyurulduğu, ihale komisyonu ve değer tespit komisyonunun 4046 sayılı Kanun’a uygun oluşturulduğu, … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin değer tespit çalışmalarında görevlendirilen danışman firma tarafından, Şirket’in değerinin tespitinde 4046 sayılı Kanun’da öngörülen yöntemler arasından; İndirgenmiş Nakit Akımı, Fiyat/kazanç Oranı ve Fiyat/Nakit Akımı Oranı yöntemlerinin kullanıldığı, bunlar içinden, Şirket’in sektördeki düzenleyici yapı çerçevesinde faaliyetleri, yatırımları ve ileriye dönük beklentileri gibi unsurları içeren İndirgenmiş Nakit Akımları Yöntemine göre baz senaryoda hesaplanan …değerinin, dağıtım tesislerinin işletme hakkına sahip şirketin hisse satışı metodu ile özelleştirilmesine yönelik olarak … Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin değerini en iyi yansıtacağı öngörülerek referans değer olarak alındığı, 10 yatırımcı tarafından ihale şartnamesi ve dökümanının satın almış olduğu, 7’sinin ön yeterlilik için başvuruda bulunduğu ve başvuranların tamamının ön yeterliliği almış olmasına rağmen, ön yeterlilik alan yatırımcılar arasından sadece …A.Ş. ve …A.Ş.katılarak teklif verdiği ihaleye, ihale ilanında belirtildiği şekilde 15/09/2008 tarihinde katılımcılardan kapalı zarf içerisinde teklif alınmak suretiyle pazarlık usulüyle başlandığı, …A.Ş.’nin ilk olarak …ABD Doları, …A.Ş.’nin …ABD Doları teklifte bulunduğu, belirtilen tutarların … Elektrik Dağıtım A.Ş. için, değer tespit komisyonu tarafından belirlenen 128.000.000 ABD Dolarının çok altında kalmış olması nedeniyle, ihale komisyonunca, 23.09.2008 tarihinde her iki şirketle ayrı ayrı yapılan görüşmelerde tekliflerini revize etmelerinin istenmesi üzerine, …A.Ş.’nin teklifini …ABD Dolar’a, diğer şirketin ise teklifini …düşmesinde bir tur elemesiz kapalı zarf içinde teklif alınacağının ve ihalenin açık arttırma suretiyle sonuçlandırılacağının belirtildiği, elemesiz turdan oluşan pazarlık görüşmesinde … A.Ş.’nin teklifini, … ABD Doları’na yükseltirken diğer şirketin teklifini değiştirmemesi üzerine ihale komisyonu tarafından 128.000.000 ABD Doları üzerinden açık arttırmaya geçildiği, arttırım aralığının …ABD Doları olarak belirlendiği, açık artırma suretiyle yapılan görüşmelerde …A.Ş. teklifini değiştirmezken, … A.Ş. tarafından peşin bedelle, nihai ve kesin olarak …ABD Doları teklif edilmesi sonucunda, sözü edilen ihalenin 25.09.2008 tarihli ihale komisyonu kararı ile …A.Ş. uhdesinde kalmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Görüldüğü üzere, 4046 sayılı Kanun’un 18. maddesine uygun olarak pazarlık usulü ile yapılan ihaleye birden fazla yatırımcıdan kapalı zarf içinde teklif almak suretiyle başlanılmış, gerek bu aşamada gerekse de teklif sahipleri ile ayrı ayrı yapılan görüşmelerde verilen tekliflerin Şirket için değer tespit komisyonu tarafından belirlenen değerin altında kalmış olması nedeniyle, idarece bir elemesiz turda teklif alındıktan sonra gelinen aşamada …A.Ş.’nin teklifini değiştirmemesi, … A.Ş.’nin arttırımı sonucu verilen en yüksek teklifin, Şirket için değer tespit komisyonu tarafından belirlenen değerin altında gerçekleşmiş olması nedeniyle, ihale komisyonunca 128.000.000 ABD Doları üzerinden açık arttırmaya geçilmiş, … A.Ş. tarafından yine yeni bir teklif verilmemiş ancak, …A.Ş.’nin teklifini en az arttırım aralığı tutarında arttırması ile oluşan değerin dağıtım şirketinin tespit edilen rayiç değerinin üzerinde kalması nedeniyle, dava konusu ihale komisyonu kararı ile ihale … A.Ş. üzerinde bırakılmıştır.
Öte yandan, davacı sendikanın, … A.Ş.’nin hisselerinin blok satış yöntemi ile özelleştirilmesine ilişkin ihale ilanının hukuka aykırı olduğunu belirterek açmış olduğu davada; Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 28.05.2010 günlü, E:2008/13692, K:2010/4450 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, bu karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 30.01.2013 günlü, E:2010/2212, K:2013/226 sayılı kararıyla onanmıştır.
Bu durumda, ihalenin usulüne uygun olarak kamuoyuna duyurularak tüm isteklilerin katılımın sağlandığı, ihale sürecinde gerçekleştirilen işlemlerde 4046 sayılı Kanun’a uygun davranıldığı, Kanun’un 18. maddesinde pazarlık usulünün öngördüğü usul ve esasların idarece tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmiş olduğu, ihalenin, Şirket’in tespit edilen değerinin üzerinde bir değerle sonuçlandığı anlaşıldığından, dava konusu ihale komisyonu kararında hukuka ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış , aksi yöndeki temyize konu kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Ayrıca, şirketin kayıp kaçak oranı bakımından en yüksek üçüncü bölge olması ve kamunun elinde bulunduğu 2007 yılında %29,4 oranında kayıp-kaçak gerçekleşmesi, değer tespit komisyonunca belirlenen değerin arttırım sahiplerine, ihale işlemleri sonuçlanmadan açıklanmasının mümkün olmaması hususları birlikte dikkate alındığında, ihaleye katılımın düşük olmasının ve başlangıçta verilen tekliflerin tespit edilen değerin altında gerçekleşmesinin, yapılan ihalede rekabetin sağlanamadığı sonucunu doğurmayacağı da açıktır.” gerekçesiyle Dairemizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Kanun’un 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulu’nca, İdari Dava Dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Kanun’un 49. ve 50. maddelerinde ise Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması hâlinde Danıştay Dava Dairelerine ısrar imkânı tanınmamıştır.
Aktarılan durum ve 2577 sayılı Kanun’un 49. ve 50. maddelerindeki düzenlemeler karşısında, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı idare tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, müdahil tarafından yapılan toplam …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak müdahile verilmesine, posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra taraflara ve müdahile ayrı ayrı iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 10.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.