Danıştay Kararı 13. Daire 2015/6314 E. 2020/3828 K. 23.12.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/6314 E.  ,  2020/3828 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/6314
Karar No:2020/3828

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Temizlik Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Tekirdağ, Süleymanpaşa Belediye Başkanlığı Destek Hizmetleri Müdürlüğü’nce 01/12/2014 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen “Bahçıvanlık Hizmetleri Personel Hizmet Alım İşi” ihalesine ilişkin olarak davacı şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair Kamu İhale Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce; uyuşmazlığa konu ihalede davacı dâhil 4 isteklinin fiyat teklifinin eşit (1.198.756,92-TL) olduğu, ihale komisyonu tarafından Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 63. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde öngörülen kriterlerin tespiti için söz konusu 4 isteklinin vergi matrahı sorgulamalarının EKAP üzerinden yapıldığı, ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif sahibi istekli olarak belirlenen davacı şirket tarafından, ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının bilanço bilgilerinin inandırıcı olmadığı iddialarıyla yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; ihale üzerinde bırakılan iş ortaklığının İdari Şartname’nin 7.4’üncü maddesinde belirtilen belgeleri usûlüne uygun olarak sunduğu ve anılan düzenlemede yer alan bilanço yeterlik oranlarını sağladığı, yine İdari Şartname’nin 35’inci maddesinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifin birden fazla istekli tarafından verilmiş olması hâlinde, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 63’üncü maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen kriterlerin sırasıyla dikkate alınarak ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirleneceği düzenlemesine istinaden, ilk olarak vergi matrahının/mali zararın net satışlar tutarına oranının büyüklüğüne bakılarak ekonomik açıdan en avantajlı teklifin belirlendiği, sunulan belgelerin mesleki iş ve işlemlerinin hukuka uygunluk karinesinden yararlanan Serbest Muhasebeci Mali Müşavir tarafından TÜRMOB kaşesi ile onaylandığı, davacı şirketin itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Kurul kararının tesis edildiği tarihten bir hafta sonra, aynı konuya ilişkin başvurularda “düzeltici işlem” kararları verilmeye başlandığı, bu kararlarda, kanunî süresi içinde verilmiş en son yıllık beyannamenin dikkate alınması gerektiği ve daha sonra verilen düzeltme beyannamelerinin dikkate alınmaması gerektiğinin belirtildiği, düzeltme beyannameleri nedeniyle sistemin güvenirliğinin azaldığı, ihale üzerinde bırakılan firmanın vergi matrahının net satışlara oranının ticari hayatın olağan akışına aykırı olduğu, idarece kanunî süresi içinde verilmiş en son yıllık vergi beyannamelerinin dikkate alınması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu Kurul kararının, karar tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre tesis edildiği, kanunî süresi içinde verilmiş en son yıllık vergi beyannamesinin dikkate alınması yönündeki uygulamanın 11/02/1015 tarihinde alınan düzenleyici nitelikteki Kurul kararıyla başladığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 23/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.