Danıştay Kararı 13. Daire 2015/6280 E. 2018/3293 K. 21.11.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/6280 E.  ,  2018/3293 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/6280
Karar No:2018/3293

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Valiliği
VEKİLİ : …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı tarafından, … Valiliği’nce 02/06/2015 tarihinde gerçekleştirilen “… İlçesi …, … ve … Köylerinin güneyindeki 9000 metre ile … İlçesi, …, … ve … Köylerinin güneyindeki 8700 metrelik bölgelerde hudut hattına tel üstüvane ile güçlendirilmiş fens teli yapım işi” ihalesine ait sözleşmenin feshedilmesine ilişkin 06/07/2015 tarihli ve … sayılı … Valiliği işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; yetkili idarelerce yapılan ihaleler sonrasında kamu hukukunun verdiği açık yetkiye bağlı olarak kamu idareleri ile özel hukuk kişileri arasında yapılacak sözleşmelerin imzalanması aşamasına kadar idarî işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların idarî yargı yerlerinde, çözümlenmesi gerektiği, sözleşmenin imzalanmasından sonraki aşamalarda ise idarenin sözleşmenin diğer tarafıyla ilişkilerinde artık kamu gücünden kaynaklanan yetkisinin ortadan kalktığı ve karşılıklı hak ve yükümlülüklerin eşitlik esasına göre yürütüldüğü, özel hukuka özgü hüküm ve şartlar söz konusu olduğundan sözleşmelerin feshedilmesi gibi işlemlerin kamu idarelerinin özel hukuk alanına özgü faaliyetlerinden olduğu, bu aşamada ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünün adli yargı yerlerinin görev alanına girdiği, davaya konu uyuşmazlıkta ise, 22/06/2015 tarihinde sözleşmenin imzalandığı, 29/06/2015 tarihli Kara Kuvvetleri Komutanlığı … Hudut Alay Komutanlığı yazısı ile bölgede terör örgütleri arasında yaşanan çatışmalar nedeniyle engel sistemini inşa edecek firmalar için çalışma bölgesinin uygun olmadığının davalı idareye bildirildiği, mezkur yazı üzerine sözleşmenin feshedildiği, davanın bu fesih işlemine karşı açıldığı, uyuşmazlığa konu olayda sözleşmenin imzalanmasından sonra yapım işi için yer teslimi konusunda bir ihtilafın olması ve Borçlar Kanunu uyarınca ifa imkansızlığından bahisle sözleşmenin feshedildiği göz önüne alındığında dava konusu sözleşme feshinin ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale sonrası aşamaya ilişkin bir uyuşmazlık niteliğinde olduğunun açık olduğu, sözleşme ve şartnameden doğan hakların kullanılmasına ilişkin bir işlemden doğduğu, uyuşmazlığın görüm ve çözümünde özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı, adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin idarenin münhasıran takdir yetkisi ile gerçekleştirildiği ve idari işlemin tüm koşullarını taşıdığı için davanın idari yargıda görülmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi ile sözleşme imzalanmakla birlikte sözleşmenin ifa edileceği alanda ortaya çıkan gelişmeler nedeniyle ihalenin iptal edilmesinin uygun olacağının … Hudut Alay Komutanlığı görüşünde ifade edildiği, bölgede meydana gelen terör saldırılarının sözleşmeye konu işin yapımını imkansız kıldığı, sözleşmenin ifası için yer teslimi yapılmasının mümkün olmadığı, sınır güvenliği bakımından daha farklı tedbirler almayı gerektiren gelişmeler söz konusu olduğundan mevcut sözleşmenin feshedildiği belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın görev yönünden reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.