Danıştay Kararı 13. Daire 2015/6008 E. 2020/1446 K. 17.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/6008 E.  ,  2020/1446 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/6008
Karar No:2020/1446

TEMYİZ EDEN (DAVALI): …
VEKİLLERİ: …
KARŞI TARAF (DAVACI): … A.Ş.
VEKİLİ: …

İSTEMİN_KONUSU: … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirket ile … Anonim Şirketi (… ) Genel Müdürlüğü arasında imzalanan sistem kullanım anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesinde yer alan, “İletim sistemine doğrudan bağlı tüketiciler ve dağıtım lisansına sahip tüzel kişilerin iletim sisteminin her bir ölçüm noktasında çekecekleri endüktif reaktif enerjinin/verecekleri kapasitif reaktif enerjinin, aktif enerjiye oranının ilgili mevzuata uygun olmaması” kuralının davacı tarafından ihlal edildiği gerekçesiyle, … Genel Müdürlüğü’nce 2013 yılı Ağustos dönemine ilişkin olarak …-TL tutarında sistem kullanım cezası verilmesi yönünde tesis olunan 23/09/2013 tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; sistem kullanım anlaşmalarının idarî sözleşme olduğu, davacı tarafından sistem kullanım anlaşmasının “Cezai Şartlar” başlıklı 9. maddesinin ihlal edildiğinin saptanması üzerine ihlalin karşılığı olarak ceza verildiği, bu itibarla verilen cezanın bir idarî yaptırım değil; cezai şartın ihlal edilmesi nedeniyle cezaî şartın uygulanmasına yönelik bir ceza olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, sistem kullanım anlaşmasının hukukî niteliğinin yanlış tespit edildiği, sistem kullanım para cezasının yasal dayanağının bulunmadığı, davalı idarenin davacıya idarî para cezası verme yetkisine sahip olmadığı, verilen idarî para cezasının bir idarî yaptırım olduğu ve cezaî şart olarak değerlendirilemeyeceği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalı idare tarafından, dava konusu ceza faturasının idarî yaptırım değil; sistem kullanım anlaşmasından kaynaklanan cezaî şartın ihlâli karşılığında verilen ceza olduğu, ceza faturasının düzenlenmesinden önce herhangi bir uyarı yükümlülüklerinin bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E: …, K: … sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.