Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5922 E. 2020/3178 K. 17.11.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5922 E.  ,  2020/3178 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5922
Karar No:2020/3178

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Petrol Ürünleri Pazarlama İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, işletmekte olduğu akaryakıt istasyonunda yer alan tank ve pompaların … tarih ve … sayılı tutanakla mühürlenerek … sayılı tutanakla istasyondaki faaliyetlerin geçici olarak durdurulmasına ilişkin işleme karşı yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile uğranıldığı ileri sürülen 35.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararın işlemin tesis tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; 5015 sayılı Kanunun 20. maddesinin 8. fıkrasında; 5607 sayılı Kanunda belirtilen kaçakçılık fiillerinin işlendiği tespit edilen tesiste lisansa tabi tüm faaliyetlerin kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veya mahkeme kararı kesinleşinceye kadar Kurum tarafından geçici olarak durdurulacağı hükmüne yer verildiği, uyuşmazlıkta … Cumhuriyet Başsavcılığı’nca davacı şirket hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu maddeleri dikkate alınmak suretiyle iddianame düzenlendiği ve bu iddianamenin … Asliye Ceza Mahkemesinde kabul edildiği hususu dikkate alındığında, Kanunda belirtilen madde metnini uygulamak suretiyle davacı şirkete ait petrol istasyonunda yer alan tank ve pompaların mühürlenmesine ve faaliyetin geçici durdurulmasına ilişkin yapılan itirazın cevap verilmemek suretiyle reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, tesis edilen geçici durdurma işleminde hukuka aykırılık bulunmadığından davacının maddi ve manevi tazminat istemlerinin de reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kaçak akaryakıt satılmadığı, işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, usul yönünden davanın yetkili yargı yerinde açılmadığı, esas yönünden temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Gevaş-Van karayolu üzerinde faaliyette bulunan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonda 01/11/2013 tarihinde yapılan denetimde, yer altı tankında bulunan probların çalışmasının engellendiği, otomasyon verileri ile mali tablo verilerinin karşılaştırılması sonucunda 13.000 lt akaryakıtının menşeinin belli olmadığı ve istasyon idare binası altında yer alan depoda bulunnan motorinin ulusal marker ölçümü sonucunun geçersiz sonuç verdiği, aynı bölme içerisinde akaryakıt aktarımına yarayan santrafüj ve hortumların bulunduğu, yapılan denetimler sonucunda, probların işlevini engelleyecek düzeneğin gizli düzenek olarak kabul edildiğinden akaryakıt istasyonunun mühürlenerek yürütülen piyasa faaliyetlerinin geçici olarak durdurulduğu, söz konusu işleme karşı yapılan itirazın zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinin 1. fıkrasında, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun’da veya özel Kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idarî işlemi veya idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.”; 34. maddesinin 1. fıkrasında ise, “İmar, kamulaştırma, yıkım, tahsis, ruhsat ve iskan gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü haklara veya kamu mallarına ilişkin idarî davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların bulunduğu yer idare mahkemesidir.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanun’un 14. maddesinin 3. bendinde, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idarî merci tecavüzü, ehliyet, idarî davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği, 15. maddesinin 1/a bendinde, 14. maddenin 3/a bendine göre adli ve askerî yargının görevli olduğu konularda açılan davanın reddine; idarî yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev ve yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği, “Görevsizlik ve Yetkisizlik Hallerinde Yapılacak İşlem” başlıklı 43. maddesinin 1/b bendinde ise görevsizlik ve yetkisizlik sebebiyle dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz ve yetkisiz gördüğü takdirde, söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlığın bölge idare mahkemesince, aksi halde Danıştay’ca çözümleneceği kurala bağlanmıştır.
Bu durumda, davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunun 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’na muhalefet edildiği gerekçesiyle uygulanan geçici mühürleme ve faaliyetin geçici durdurulması işleminin kaldırılması amacıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na yapılan başvurusunun reddedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünde, yukarda belirtilen kanuni düzenlemeler uyarınca dava konusu işlemi tesis eden Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkili olduğundan, davanın yetki yönünden reddi ile dava dosyasının Ankara İdare Mahkemesi’ne gönderilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle verilen kararda usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Van 3. İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 17/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.