Danıştay Kararı 13. Daire 2015/590 E. 2015/3172 K. 16.09.2015 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/590 E.  ,  2015/3172 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/590
Karar No:2015/3172

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının; istasyondaki tüm akaryakıt pompalarının mühürlenmesi işleminin mevzuata aykırı olduğu, taşınmazın kullanılamaması sebebiyle mülkiyet haklarının ihlal edildiği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay_Tetkik_Hâkiminin_Düşüncesi_: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
Dava; … ili, … ilçesinde bulunan ve davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerinde, kiracı sıfatıyla (… Petrol) tarafından işletilen akaryakıt istasyonunda yapılan denetimde 4 numaralı tank ile …plakalı tankerde kaçak akaryakıt (markersiz) tespiti üzerine tesis edilen istasyondaki 8 adet pompanın mühürlenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesi’nce; bahse konu akaryakıt istasyonunda 20.02.2014 tarihinde yapılan kontrolde; 06 … plakalı tankerden 5 adet hortum ile istasyonun 4 numaralı tankına akaryakıt boşaltılmakta olduğu, 1 numaralı tankta 90 cm, 2 numaralı tankta 60 cm, 3 numaralı tankta 90 cm, 4 numaralı tankta 120 cm akaryakıt bulunduğu, … plakalı tankerde ise 30 cm yüksekliğinde akaryakıt bulunduğu, araç şoförü tarafından boşaltılmakta olan akaryakıt ile ilgili olarak sevk irsaliyesi beyan edildiği, fakat yapılan kontrolde irsaliye üzerinde araç plakasının ve şoförünün isminin bulunmadığı, istasyonun tanklarından ve tankerden marker ölçümü yapılmak üzere numuneler alındığı ve yapılan ölçüm sonucunda 1, 2, 3 numaralı tanklarda bulunan motorindeki markerlerin geçerli, ancak 4 numaralı tank ve 06 … plakalı tankerden alınan numune yakıtların markerlerinin geçersiz olduğunun tespit edildiği, bu tespite dayanılarak 20.02.2014 tarihli ve A-000384 seri no’lu mühürleme tutanağı ile istasyonun 3 adasında bulunan 8 adet pompanın mühürlendiği; 20.02.2014 tarihindeki denetimde alınan numunelerin 24.02.2014 tarihinde TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü’ne teslim edildiği, burada 28.02.2014 tarihinde yapılan analiz sonucu alınan numunelerin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun rapora bağlandığı; marker seviyesi geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı akaryakıt ikmal ettiği TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin laboratuvar analizi sonucu düzenlenen raporlar ile saptanan davacıya ait istasyonun 8 adet pompasının mühürlenmesine ilişkin dava konusu işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun “İdarî yaptırımlar” başlıklı 20. maddesinin 3. fıkrasında, “Akaryakıt istasyonu kapsamında sürdürülen bayilik faaliyetlerinin, bu Kanuna veya bu Kanuna istinaden çıkarılan düzenlemelere aykırılığının Kurumca tespiti hâlinde, anılan istasyonda yapılan akaryakıt ikmali Kurumca geçici veya süresiz olarak mühürleme suretiyle durdurulur. İptale veya mühürlemeye ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmeliklerde düzenlenir” kuralına; aynı maddenin 9. fıkrasında ise, “Kaçakçılık fiilinin sadece ulusal marker seviyesi ile ilgili olması durumunda, geçici durdurma kararı akredite laboratuvar analiz sonucuna göre verilir. Akredite laboratuvar analiz sonucunun bildirilmesine kadar kaçak akaryakıt satışını engelleyecek idari tedbirler Kurum tarafından alınır” kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; … ili, … ilçesi, … Köyü … Mevkiinde bulunan ve davacının malik olduğu taşınmaz üzerinde (… Petrol) tarafından işletilen akaryakıt istasyonunda 20.02.2014 tarihinde yapılan denetimde; istasyonun tanklarından ve 06 … plakalı tankerden ulusal marker ölçümü yapılmak üzere numuneler alındığı ve yapılan ölçüm sonucunda 1, 2 ve 3 numaralı tanklarda bulunan motorindeki markerlerin geçerli, ancak 4 numaralı tank ve tankerden alınan numune yakıtların markerlerinin geçersiz olduğunun tespit edilmesi üzerine, dava konusu 20.02.2014 tarihli ve A-000384 seri no’lu mühürleme tutanağı ile istasyonda bulunan 8 adet pompanın mühürlendiği, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü tarafından hazırlanan 28.02.2014 tarihli analiz raporunda da 4 numaralı tanktan ve tankerden alınan numunelerin ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemelere göre, ulusal marker seviyesinin geçersiz olması durumunda, akredite laboratuvar sonucu bildirilinceye kadar, Kurum tarafından alınacak idari tedbirin sadece “kaçak akaryakıt” satışını engellemeye yönelik olacağı açıktır. Bu durumda, sadece kaçak akaryakıt olduğu seyyar kontrol cihazı ile tespit edilen tank ve pompaların mühürlenmesi gerekirken, istasyonun bütünüyle mühürlenmesi yolunda tesis edilen, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin kabulü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin… tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine, kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16.09.2015 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

2577 sayılı Kanun’un 32. maddesinin birinci fıkrasında, “Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanun’da veya özel Kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması hâlinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idarî işlemi veya idarî sözleşmeyi yapan idarî merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.” kuralı yer almıştır. 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, nun, piyasa faaliyetlerini kendi personeli eliyle veya gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının personeli eliyle denetime tabi tutacağı düzenlenmiş, “Ön Araştırma, Soruşturma ve Dava Hakkı” başlıklı 21. maddesinde, ön araştırma ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların, Kurum tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiş; 06.01.2005 tarih ve 25692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, Petrol Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in “Denetimlerin Yürütülmesi” başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasında, Kurum’un, piyasa faaliyetlerini kendi personeli veya kamu kurum ve kuruluşları ya da özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, üçüncü fıkrasında, yönetmeliğin ilgili maddelerinde yer alan yetki ve yükümlülükler ile ilkelerin, Kurum adına denetim yapmakla yetkilendirilen diğer kamu kurum ve kuruluşları için de geçerli olacağı kurala bağlanmıştır.
Anılan mevzuat hükümleri uyarınca, ile İçişleri Bakanlığı arasında, piyasa faaliyetlerinin denetimi için 14 Haziran 2005 tarihinde protokol imzalandığı, bu protokol uyarınca Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığına bağlı ekipler tarafından denetimler yapıldığı, numuneler alındığı, bu denetimlere bağlı olarak Kurul tarafından birtakım idari yaptırımlar uygulandığı, ayrıca EPDK tarafından kurumlara gönderilen (Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da dâhil) 26.04.2013 tarih ve 20125 sayılı yazıda, marker XP cihazı ile yapılan ölçümlerde, ulusal marker’in geçersiz çıkması hâlinde mühürleme işlemi yapılmasının bildirilmiş olması karşısında, bu denetimlerin görevlisi sıfatıyla Kurum adına yapıldığı, dolayısıyla denetimler sonucu tesis edilen işlemlerin de işlemi olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde, işlemi tesis eden ‘nun bulunduğu yer idare mahkemesi olan Ankara İdare Mahkemesi yetkili olduğundan, yetkisiz mahkemece verilen davanın reddi yönündeki kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla kararın gerekçesine katılmıyorum.