Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5858 E. 2020/1294 K. 09.06.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5858 E.  ,  2020/1294 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5858
Karar No:2020/1294

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVACI)

2. (DAVALI) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu
VEKİLİ : …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: LPG Otogaz Bayilik Lisansı sahibi davacıya ait otogaz istasyonunda 13/04/2011 tarihinde yapılan denetimde, LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurulduğunun tespit edildiği ve bu durumun 5307 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendine aykırılık oluşturduğundan bahisle, aynı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ve anılan maddenin altıncı fıkrası uyarınca iki kat olarak …TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 25/07/2013 tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; otogaz ticaretiyle uğraşan davacının iş yerinde 5307 sayılı Kanun’un 12. maddesi uyarınca yapılan denetimler sonucu düzenlenen ve dava konusu idarî para cezasına esas alınan 13/04/2011 tarihli tutanak ile, istasyon ofisi içerisinde mutfak tüplerine dolum yapmakta kullanılan dolum aparatı bulundurulduğunun usulüne uygun olarak saptandığı anlaşıldığından, davacı hakkında idarî para cezası uygulanmasına ilişkin olarak verilen Kurul kararının temel cezaya (308.194.-TL) ilişkin kısmında mevzuata aykırılık bulunmadığı; 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin son fıkrasında, ceza uygulanan bir fiilin iki yıl geçmeden aynı kişi tarafından tekrarı hâlinde iki kat olarak uygulanacağının belirtildiği, olayda ise, ceza uygulanan ilk fiilin 14/10/2008 tarihinde, ikinci fiilin ise 13/04/2011 tarihinde işlendiği, dolayısıyla iki tespit arasında iki yıldan fazla süre geçtiği anlaşıldığından, idarî para cezasının iki kat olarak uygulanmasına ilişkin kısımda ise hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ön araştırma ve soruşturma yapılmadığı, iş yerinde bulunan aparatla somut olarak tüp dolumu yapıldığının tespit edilmediği; Davalı idare tarafından, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin altıncı fıkrası uyarınca ceza uygulanan bir fiilin iki yıl geçmeden aynı kişi tarafından tekrarı hâlinde cezaların iki kat olarak uygulanacağı, tekerrür hükümleri uygulanırken iki fiil arasındaki tarihin değil ilk fiilin ilgiliye tebliğ edildiği tarihin esas alınması gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
LPG Otogaz Bayilik Lisansı sahibi davacıya ait otogaz istasyonunda 13/04/2011 tarihinde yapılan denetimde, tüp dolumu yapıldığı ve LPG tüpü dolumuna yarayan aparat bulundurulduğunun tespit edildiği ve bu durumun 5307 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendine aykırılık oluşturduğundan bahisle, aynı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi ve anılan maddenin altıncı fıkrası uyarınca iki kat olarak …-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin 25/07/2013 tarih ve … sayılı Kurul kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinde, otogaz bayilerinin, “Otogaz istasyonlarında LPG tüpü dolumu ve satışı yapmamak, LPG tüpü dolumuna yarayan hiçbir alet, makine ve teçhizatı istasyon dâhilinde bulundurmamak” ile yükümlü oldukları, dava konusu işleme ilişkin fiil tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde, bu Kanun’un 5, 6 ve 7. madde hükümlerinin ihlâli halinde sorumlulara ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası verileceği belirtilmiştir.
7164 sayılı Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 35. maddesi ile 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesi yeniden düzenlenmiş ve maddenin ikinci fıkrasının (ç) bendi ile 7. maddenin ikinci fıkrasının (4) numaralı bendinin ihlâli hâlinde otogaz bayilik lisansı sahiplerine yüzbin Türk Lirasından az olmamak ve beşyüzbin Türk Lirasını geçmemek üzere fiilin işlendiği tarihten bir önceki yılda ilgili lisansa konu LPG piyasası faaliyetine ilişkin net satış hasılatının binde onu oranında idarî para cezası uygulanacağı kurala bağlanmıştır.
7164 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile 5307 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 8. maddesinin ikinci fıkrasında, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Kurul kararına bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış olan idarî para cezaları, işlenen fiil için bu Kanunla birlikte daha düşük bir idarî para cezası uygulanmasının öngörülmesi hâlinde, ilgili vergi dairesince 16. maddenin ilgili bentlerinde belirlenmiş olan asgarî maktu hadden tahsil edilir. Kısmen veya tamamen tahsil edilen idarî para cezaları iade edilmez.” kuralına yer verilmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 2. maddesinde, “Kabahat” deyiminin, Kanun’un karşılığında idarî yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği; 3. maddesinde, bu Kanun’un, idarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması hâlinde, diğer genel hükümlerinin, idarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; “Zaman Bakımından Uygulama” başlıklı 5. maddesinde, 26/09/2004 günlü, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, kabahatler karşılığında öngörülen idarî yaptırımlara ilişkin kararların yerine getirilmesi bakımından ise derhâl uygulama kuralının geçerli olduğu; bu maddenin atıf yaptığı 5237 sayılı Kanun’un 7. maddesinin ikinci fıkrasında da, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanunun uygulanacağı ve infaz olunacağı kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kanun koyucu tarafından, Kurul tarafından karara bağlanmış, ancak tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarının, işlenen fiil için 5307 sayılı Kanun’un 7164 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile değişik 16. maddesinde daha düşük bir idarî para cezası uygulanması öngörülmüş ise asgarî maktu hadden tahsil edilmesi vergi dairesine bir görev olarak verilmiştir. İlgili vergi dairesinin kanunen üstlendiği bu görevi yerine getirmesi açısından önemli olan husus, idarî para cezasının keşinleşmesi değil, tahsilatının tamamlanmamış olmasıdır. Dolayısıyla söz konusu düzenleme, tamamen tahsilat aşamasına özgü bir kural niteliğindedir. İdarî para cezasının iptali istemiyle dava açılsın veya açılmasın, bu kuralın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezalarına uygulanması vergi dairesi açısından bir zorunluluktur.
İlgili vergi dairesi, dava açılıp açılmadığına bakılmaksızın tahsilatı tamamlanmamış idarî para cezasının miktarında lehe bir değişiklik varsa bunu tespit etmekle ve uygulamakla yükümlü bulunduğundan, tahsilat aşamasına özgü olan anılan kuralın, idarî para cezasının iptali istemiyle açılan davalarda dikkate alınmasına gerek bulunmamaktadır.
Bu itibarla, idarî para cezasına konu olan fiilin sübuta ermiş olması ve idarî para cezasının miktarında lehe olan değişikliğin tahsilat aşamasında vergi dairesince dikkate alınacak olması sebebiyle davanın kısmen iptali kısmen reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararında hukukî isabetsizlik görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin 05/03/2015 tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.