Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5791 E. 2020/2687 K. 21.10.2020 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5791 E.  ,  2020/2687 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5791
Karar No:2020/2687

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Kurumu

VEKİLİ : Av. …

2. (DAVACI)

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF
(DAVACI YANINDA MÜDAHİL) : … Gaz A.Ş.

VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı olan davacı şirkete ait Ankara Yolu … km, …, …/… adresinde yer alan tesiste (depolama tesisi) 27/11/2012 tarihinde yapılan denetimde teknik düzenlemelerde yer alan özelliklere aykırı otogaz ikmalinde bulunulduğundan bahisle 339.814,00-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; dava konusu Kurul kararının lisans iptaline ilişkin kısmı açısından yapılan değerlendirmede, 5037 sayılı Kanun uyarınca lisans iptallerinin yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanacağı, Kurum tarafından davacı hakkındaki lisans iptalinin soruşturma açılmaksızın yalnızca savunma alınarak tesis edildiği, ancak davacı şirkete ait söz konusu LPG Dağıtıcı Lisansının dava konusu Kurul kararı tesis edilmeden önce … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile şirkete ait tesisin … Gaz Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye satılması nedeniyle kendi talebi doğrultusunda iptal edildiği göz önüne alındığında, dava konusu Kurul kararının iptal edilen lisansı yeniden iptal eden kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu Kurul kararının 339,814.00-TL idarî para cezası verilmesi ile tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Daire Başkanlığı tarafından başlatılmasına ilişkin kısmı açısından ise davacı şirkete ait depolama tesisinden alınan LPG numunesinin teknik düzenlemelere uygun olmadığının … Petrol Araştırma Merkezi’nin … tarih ve … sayılı analiz raporu ile sabit olduğu anlaşıldığından, davacı şirket hakkında tesis edilen dava konusu işlemin para cezası ve müsadere işlemlerinin başlatılmasına yönelik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin lisans iptaline ilişkin kısmının iptaline, idarî para cezası verilmesi ve müsadere işlemlerinin başlatılmasına yönelik kısmı açısından ise davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından, teknik düzenlemelere aykırı biçimde akaryakıt ikmalinin söz konusu olmadığı, piyasaya sunduğu gazı … Gaz A.Ş.’den satın aldığı, … PAL laboratuarının koku parametresi yönünden akredite laboratuar olmadığı, ön araştırma soruşturma yapılmadan idarî para cezası verilemeyeceği, İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte davacı şirkete ait olan lisansın kendi talebi doğrultusunda iptal edilmiş olduğu, bu kısım açısından davanın konusuz kaldığı, Mahkeme tarafından bu husus dikkate alınmaksızın dava konusu işlemin lisansın iptaline ilişkin kısmının iptali yolunda verilen kararın hukuka aykırı olduğu, koku parametresi yönünden … PAL laboratuarının akredite laboratuar olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile Mahkeme kararının idari para cezası ile müsadere işlemlerinin başlatılmasına ilişkin kısımlarının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı şirket tarafından denetim tarihi itibarıyla … sayılı LPG Dağıtıcı lisansı ile LPG piyasasında faaliyet gösterilen tesiste 27/11/2012 tarihinde denetim yapılmış, denetimde alınan numunenin teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle, davacı şirket hakkında, 5307 sayılı Kanun’un 16. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca 339.814,00.-TL idarî para cezası uygulanmasına, LPG dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ve denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin Kurul kararı alınmış, anılan kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
5307 sayılı Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un “Yaptırımlar” başlıklı 17. maddesinin birinci fıkrasında, “Lisans sahibi kişiler hakkında, bu Kanun’a, bu Kanun’a göre yürürlüğe konulmuş yönetmeliklere, Kurum’un yazılı talimatlarına veya lisanslarına kayıtlı hususların herhangi birine riayet edilmediği takdirde, Kurum tarafından ön araştırma veya soruşturma başlatılır. Ayrıca, ilgiliye onbeş gün içerisinde aykırılıkların giderilmesi, aksi hâlde bahse konu piyasa faaliyetlerinin geçici bir süre için durdurulabileceği veya doğrudan doğruya iptal yaptırımının uygulanacağı ihbar edilir. Bu ihbara rağmen onbeş günlük sürenin bitiminde aykırılıklar giderilmezse, Kurum piyasa faaliyetini otuz günden az yüzseksen günden çok olmamak üzere geçici olarak durdurur. Geçici durdurma süresince, tehlikeli eylemin veya kötüniyetin veya herhangi bir zararın oluşmasının önlenmesi ile faaliyetin durdurulmasına neden olan durumun ortadan kaldırılmasına ilişkin faaliyetler dışında hiçbir piyasa faaliyeti yapılamaz. Lisans iptalleri Kurum’ca yapılacak soruşturma neticesine göre karara bağlanır.” kuralına yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyize konu Mahkeme kararının, LPG depolama lisansının iptali yönünden Kurul kararının iptaline yönelik kısmında hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının, LPG numunesinin ilgili teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle idarî para cezası verilmesi yönünden davanın reddine ilişkin kısmına gelince;
Aynı hukukî olaya dayalı olarak davacıya idarî para cezası verilmesine ilişkin işlemin lisans iptaline ilişkin olarak yürütülecek soruşturmanın sonucuna göre tesis edilmesi gerekmektedir. Her ne kadar davacı şirkete ait olan lisansın dava konusu işlemden önce 13/11/2013 tarihinde iptal edildiğinden bahisle İdare Mahkemesi tarafından dava konusu işlemin söz konusu kısmı hakkında iptal kararı verilmiş ise de dava konusu işlem tesis edilirken davalı idare tarafından hem lisans iptali hem de idari para cezası uygulanmasına karar verildiği görüldüğünden, soruşturma açılmaksızın yalnızca savunma alınarak uygulanan idarî para cezası yönünden dava konusu işlemde de hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, temyize konu İdare Mahkemesi kararının uygulanan idarî para cezası yönünden davanın reddine ilişkin kısmında hukukî isabet görülmemiştir.
Dava konusu işlemin denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına, işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine ilişkin kısmı açısından davanın reddi yolunda verilen Mahkeme kararının temyizen incelenmesi;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları, “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan davalar” olarak tanımlanmış; 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendinde, dava dilekçelerinin, idarî davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, 14. maddenin üçüncü fıkrasının (d) bendinde yazılı hâllerde davanın reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
İdarî işlemlerin idarî davaya konu olabilmeleri için, kesin ve yürütülmesi gereken işlem olma niteliklerini birlikte taşımaları gerekmektedir. Kesin ve yürütülmesi gereken işlem, başka bir makamın onay ve iznine tâbi olmaksızın hukuk düzeninde sonuç doğuran ve ilgilinin hukukî durumunda değişiklikler meydana getiren işlemdir. Bu bağlamda, tavsiye, mütalaa, teklif, düşünce gibi bilgi verici veya açıklayıcı işlemlerin kesin ve yürütülmesi gereken (icraî) işlemler olmadıkları kuşkusuzdur.
Dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG’nin müsadere edilmediği, yalnızca, söz konusu LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen, Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından işlemlerin başlatılmasına ve takip edilmesine karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, idarî davaya konu olabilecek idarî işlemin, idarenin tek taraflı irade beyanıyla ilgililer hakkında icrai ve etkili sonuçlar doğurabilme niteliğine sahip olması gerektiği dikkate alındığında, LPG’nin müsadere edilmesi bakımından herhangi bir bağlayıcılığı bulunmayan dava konusu Kurul kararının, “denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesine” yönelik kısmı kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayıp, hedef aldığı kişinin hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde bulunmaması karşısında, bu kısım yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin bu kısım yönünden de reddi yolunda yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının LPG otogaz bayilik lisansının iptali yönünden Kurul kararının iptaline ilişkin kısmında 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının bu kısmının ONANMASINA, oybirliğiyle
3. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
4. Mahkeme kararının, denetim tarihi itibarıyla numune alınmasına konu tankta bulunan ürün miktarı esas alınarak bu miktar üzerinden yapılacak müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılması ve işlemlerin takibinin anılan Dairece yürütülmesi yönünden Kurul kararı açısından davanın reddine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA, oyçokluğuyla,
5. Mahkeme kararının, idarî para cezası uygulanması yönünden davanın reddine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA, oybirliğiyle
6. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/10/2020 tarihinde kısmen oybirliğiyle, kısmen oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY:

Dava konusu Kurul kararı tarihinde yürürlükte olan şekliyle Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasasında Yapılacak Denetimler ile Ön Araştırma ve Soruşturmalarda Takip Edilecek Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 15. maddesinin altıncı fıkrasında, test ve analiz sonuçlarının ilgili teknik düzenlemeye aykırı çıkması ve lisans sahibinin olaya ilişkin olarak yapacağı savunmanın Kurulca yetersiz görülmesi hâlinde, 5307 sayılı Kanun uyarınca mahkemeden müsadere kararı alınmasını teminen Kurumca ilgili mahkemeye başvuruda bulunulacağı kurala bağlanmıştır.
Her ne kadar dava konusu Kurul kararı ile, teknik düzenlemelere uygun olmayan LPG müsadere edilmemiş ise de, söz konusu LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesini teminen işlemlerin başlatıldığı görülmektedir.
Bu durumda, LPG’nin mahkeme kararı ile müsadere edilmesi amacıyla alınan dava konusu Kurul kararının davacının hukukî durumunda değişiklik meydana getiren icraî işlem niteliğinde olduğu görüldüğünden, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olan Kurul kararının bu kısmının reddine yönelik davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, müsadere işlemlerinin Hukuk Dairesi Başkanlığı tarafından başlatılmasına ilişkin kısım yönünden de davanın esasının incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemin müsadere işlemlerinin başlatılmasına ilişkin kısmı açısından davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bu kısmının onanması gerektiği oyuyla, Mahkeme kararının bu kısım açısından bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.