Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5681 E. 2019/1215 K. 16.04.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5681 E.  ,  2019/1215 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5681
Karar No:2019/1215

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- … 2- …
3- … 4- …
5- … 6- …
7- … 8- …
9- … 10- …
11- … 12- …
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF : 1. (DAVALI) Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ)
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER)
1- …
2- …
3- …
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU: …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … ili, … ilçesi, … mahallesi, … mevkii, … pafta, … parsel sayılı taşınmazın TOKİ tarafından 22/08/2006 tarihinde yapılan satışına ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda, Dairemizin 11/06/2012 tarih ve E:2011/4449, K:2012/1639 sayılı bozma kararına uyularak; davalı idarece satış ihalesine konu taşınmaz için değerleme raporları hazırlandığı, taşınmaz için 280.000,00-TL değer biçildiği, 01/08/2006 ve 09/08/2006 tarihli Başkan onayıyla taşınmazların açık artırma yöntemiyle satışa çıkarılmasına karar verildiği, ihaleye ilişkin ilanın 14/08/2006 tarihli … Gazetesi’nde yayınlandığı ve davalı idarenin internet sitesinde taşınmazlara ait detaylı bilgilerin de yer aldığı bilgilendirme ve ilanın yapıldığı, 22/08/2006 tarihinde gerçekleşen ihalenin, en çok teklifi veren (550.000,00-TL) müdahil taraf üzerinde kaldığı, bu hâliyle söz konusu ihalenin mevzuatta belirtilen usul ve esaslara uygun olduğu gerekçesiyle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, taşınmaz üzerinde yıllardır zilyet bulundukları, taşınmaz her ne kadar maliye hazinesine ait olsa da öncesinde 2/B arazisi olduğu, taşınmazı öncelikle satın alma ve mülk edinme hakkının zilyetliği elinde bulunduranlarda olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idare tarafından, davacıların hak sahibi olmadığı, işgalci konumunda olmaları nedeniyle menfaat şartının oluşmadığı, taşınmazın maliye hazinesi adına kayıtlı olduğu, işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacılara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.