Danıştay Kararı 13. Daire 2015/556 E. 2019/4424 K. 18.12.2019 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/556 E.  ,  2019/4424 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/556
Karar No:2019/4424

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2. (MÜDAHİL DAVALI YANINDA) … Elektronik ve Bilişim Sistemleri A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : … Belediye Başkanlığı tarafından 12/08/2010 tarihinde 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında “Toplu Taşıma Araçlarında Elektronik Ücret Toplama Sistemi ile 5 (Beş) Yıllığına İşletilmesi İhalesi” yapılması hakkındaki 08/07/2010 tarih ve 824 sayılı encümen kararının, 14/07/2010 tarihli ihale onay işleminin ve anılan ihale sonucunda ihalenin … Elektronik ve Bilişim Sistemleri A.Ş. üzerinde bırakılmasına dair 19/08/2010 tarih ve 984 sayılı encümen kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda Dairemizin 21/05/2013 tarih ve E:2012/3099, K:2013/1477 sayılı bozma kararına uyularak; dava konusu ihaleye ait idari şartnamede ihale konusunun toplu taşıma araçlarında ve daha sonra diğer hizmetlerde Elektronik Ücret Toplama Sistemleri (EÜTS)’nin kurulması ve işletilmesi işi şeklinde tanımlandığı, EÜTS’ün kurulması ve işletilmesi işi için belirlenen sistem kurulum bedelinin karşılığı olarak sistemden elde edilen gelirden aylık %4 olarak ödeneceği, sistemin aylık işletme bedeli olarak da 5 yıl boyunca bir önceki ayda toplanan gelirin %1’inin ödeneceği, kurulacak sistemin tüm gelirleri ve banka hesaplarının kontrolünün Belediye’ye ait olduğu, Belediye’nin işe başlama tarihinden sonra 6 ay içinde sistemin herhangi bir sebeple işlemesini sağlayamaması veya eksik sağlaması, montaj ve kurulum için iş yeri teslimlerini gerçekleştirememesi durumunda işleticinin alacağı olan kurulum bedelinin aylık 70.000-TL’lik eşit taksitler halinde Belediye tarafından işleticiye ödeneceği, bu durumda ihalenin belediyenin harcama yapmasını gerektiren bir ihale olduğu, 2886 sayılı Kanun kapsamında idareye gelir getirici işler ihale edildiğinden bu tür ihalelerde ihale aşamasında ihaleye katılan isteklilerin en yüksek tekliflerini vermeleri beklenildiği, uyuşmazlık konusu ihalede ise katılan isteklinin ilk olarak 3.890.000-TL teklif sunduğu, daha sonra kendisiyle yapılan pazarlık sonucunda bu miktarın 3.686.610-TL’ye düşürüldüğü ve bu bedel üzerinden kendisiyle sözleşme imzalandığı ve bu bedelin idareye aktarılacak bir bedel olmayıp istekliye ödenecek bedel olduğu hususları göz önüne alındığında, uyuşmazlık konusu ihalenin belediyeye gelir getirici nitelikte bir ihale olmadığı, uyuşmazlık konusu ihalenin 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılması gerekirken, 2886 sayılı Kanun’a tabi olarak yapıldığı anlaşıldığından dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, dava konusu ihaleye benzer ihalelerin 2886 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirildiği, toplu taşıma işlerinde belediyelerin paylarının az olduğu, bu sistem ile belediyenin toplu taşımayı tek elden kontrol etme amacını taşıdığı, ihalenin 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılmasının mümkün olmadığı ileri sürülmektedir.
Davalı idare yanında müdahil tarafından, dava konusu ihalenin idareye gelir getirici bir ihale olduğu, ihalenin yapıldığı tarihte belediyeye ait toplu taşıma aracı olmadığı, sistemle toplu taşıma gelirlerinin sadece yazılımsal olarak takip edilmesinin amaçlandığı, idarenin iş yeri teslimini gerçekleştirmemesi sonucunda belirtilen ceza öngörülmese dahi bu durumun ortaya çıkması durumunda idareye karşı tazminat yoluna gidilebileceği, dolayısıyla söz konusu koşulun idarenin yapacağı bir harcama olarak değerlendirilmemesi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 18/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.