Danıştay Kararı 13. Daire 2015/5449 E. 2018/2795 K. 10.10.2018 T.

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2015/5449 E.  ,  2018/2795 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2015/5449
Karar No:2018/2795

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Televizyon Yayıncılık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait, … logosuyla yayın yapan yayın kuruluşunda 04/01/2013 tarihinde yayınlanan “… – …” adlı sinema filminin, 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendindeki ilkeyi ihlâl ettiğinden bahisle, aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 05.03.2013 tarih ve 2013/14 sayılı toplantısında alınan 21 numaralı karar ile verilen uyarı yaptırımına ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesi’nce: benzer bir uyuşmazlıkta Mahkemenin E:… sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda, “Sonuç olarak, davaya konu olan film şifreli kanalda yayınlandığı için çocuklar açısından endişe duymayı gerektiren herhangi bir ihlâl düşünülmemektedir.” şeklinde görüş ve kanaatte bulunulduğu, dijital-tematik yayıncılık biçimlerinin ve pay-per-view/ izle öde temelli ticari yayın faaliyetlerinin yaygınlaştığı, televizyon izleme etkinliğinde izleyicinin pasif rolünün değiştiği, aktif izleyici kavramının güncellik kazandığı, izleyicinin seçim yapma, istemediği içeriği sınırlama, istediği içeriği özgürce belirleme olanaklarının bulunduğu, bununla birlikte akıllı işaretlerle getirilmek istenen koruyucu yaklaşımın şifreli yayının doğasında zaten mevcut olduğu, ayrıca filmin “18 yaş ve üzeri/olumsuz örnek ve cinsellik” koruyucu sembolü ile yayınlandığı, davaya konu filme erişim için hizmet bedeli ödeyen izleyicinin çocuk izleyici olmadığı, şifrelerin, evdeki çocukların değil, yetişkinlerin bilgi ve kullanımına sunulduğu, bu noktada çocuğunun hangi kanala ne zaman erişebileceğini denetleme yetkisinin davalı idareye değil bizzat ebeveynlere ait olduğu, davalı idarenin aile içindeki işleyiş ve süreçlere müdahil olmamasının gerektiği, bununla birlikte yine davalı idarenin izlemek istediği kanalın parasını ödeyen, zamanı belirleyen ve şifresini girmek kaydıyla kendi seçme hak ve özgürlüğünü, tercih yapma iradesini yasal biçimde kullanan izleyiciyi denetlemek gibi bir yetkisinin olamayacağı, ücreti ödenip şifre girilmek kaydıyla (aynı filmin DVD’sini alarak izlemeye benzer bir şekilde) izlenen filmin alkol, tütün ve uyuşturucuyu özendirdiğinin tespitinin davalı idarenin görev tanımı kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle, tesis olunan dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin 2. fıkrası gereğince uyarı müeyyidesinin uygulandığı, zira söz konusu filmin içeriği dikkate alındığında alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımına özendirici nitelikte olduğu, kanun koyucunun yasayı hazırlarken yayınların tümünün hukuka uygun olması ilkesinden hareket ettiği, kanalları şifreli veya şifresiz olarak ayırmadığı, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde sayılan “Yayın Hizmeti İlkeleri”nin şifreli ve şifresiz yayın yapan bütün kuruluşları bağladığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı yayın kuruluşu tarafından “Salon-1” logosuyla yayın yapan televizyon kanalında 04/01/2013 tarihinde yayınlanan “… – …” adlı filmde, uyuşturucu maddeyi özendirici nitelikte konuşmaların yanı sıra içilen maddeler ve çıkan dumanların açık açık görüldüğü, hiçbir şekilde flulaştırma yapılmadan açıkça ifade edilen ve gösterilen uyuşturucu kullanımı ile ilgili görüntülerin bulunduğu hususlarının tespit edilmesi üzerine, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımını özendirici nitelikte olamaz.” ilkesinin ihlâl edildiğinden bahisle aynı Kanun’un 32. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı yayıncı kuruluşuna uyarı cezası verilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun’un “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanunun, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yargı yetkisi altında, her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun elektromanyetik dalgalar veya diğer yollarla yapılan radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleriyle ilgili hususları kapsayacağı kurala bağlanmış; “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, programların kullanıcının seçtiği bir zamanda ve münferit isteği üzerine medya hizmet sağlayıcı tarafından düzenlenmiş bir program kataloğuna bağlı olarak izlendiği veya dinlendiği yayın hizmetleri “isteğe bağlı yayın hizmeti” olarak tanımlanmıştır.
6112 sayılı Kanun’un yayın ilkelerinin düzenlendiği 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde, “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamaz.” ilkesi getirilmiş; 32. maddesinin ikinci fıkrasında ise, “8. maddenin birinci fıkrasının diğer bentleri ile ikinci ve üçüncü fıkralarında ve bu Kanunun diğer maddelerinde belirlenen ilke, yükümlülük veya yasaklara aykırı yayın yapan medya hizmet sağlayıcıları uyarılır kuralına yer verilmiştir.
Yine, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin ikinci fıkrasında, radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimine zarar verebilecek türde içerik taşıyan programların, bunların izleyebileceği zaman dilimlerinde ve koruyucu sembol kullanılmadan yayınlanamayacağı; üçüncü fıkrasında ise, isteğe bağlı yayın hizmeti sağlayıcılarının, çocuk ve gençlerin fiziksel, zihinsel veya ahlakî gelişimini olumsuz etkileyebilecek nitelikteki yayın hizmetlerinin, bunların bu tür hizmetleri normal şartlar altında duymayacakları ve görmeyecekleri şekilde sunulmasını sağlamakla yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ile 04/01/2013 tarihinde yayınlanan “… – …” adlı filmdeki görüntülerin birlikte değerlendirilmesinden, filimde uyuşturucu maddeyi özendirici nitelikte konuşmaların yanı sıra içilen maddeler ve çıkan dumanların açık açık görüldüğü, hiçbir şekilde flulaştırma yapılmadan açıkça ifade edilen ve gösterilen uyuşturucu kullanımı ile ilgili görüntülerin bulunduğu tespit edilmiştir.
6112 sayılı Kanun’un her türlü teknik, usul ve araçlarla ve her ne isim altında olursa olsun radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleriyle ilgili hususları kapsayacağı, kanun koyucunun yasayı hazırlarken yayınların tümünün hukuka uygun olması ilkesinden hareket ettiği, kanalları şifreli veya şifresiz olarak ayırmadığı, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinde sayılan “Yayın Hizmeti İlkeleri”nin şifreli ve şifresiz yayın yapan bütün kuruluşları bağladığı ve isteğe bağlı yayın hizmeti sağlayıcılarının da şifreli-şifresiz ayrımı yapılmaksızın yayınlarında bu ilkelere uymakla yükümlü oldukları dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu yayının, 6112 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrasının (h) bendinde yer alan “Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımını özendirici nitelikte olamaz.” ilkesini ihlâl ettiği, bu ilkeye şifreli-şifresiz yayın yapan tüm yayıncı kuruluşların, izleyenlerin çocuk-yetişkin olması ayrımı yapılmaksızın tüm programlarda uyması gerektiği, bu nedenle davacı kuruluşa verilen uyarı cezasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı yayın kuruluşunun uyarılmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.